Dört eski bakanla ilgili TBMM, meclis araştırma komisyonu nihayet kararını verdi.
Karar, kimileri için belki sürpriz olmuştur, olabilirdi de.
Benim için asla sürpriz olmadı.
AKP’nin 13 yıllık bu konudaki sergilediği değerleri alt alta koyarsanız; ne demek istediğimi anlarsınız.
Olaya iki açıdan bakmak gerekir.
Neden Yüce Divan’a göndermeliydiler?
Neden Yüce Divan’a göndermemeliydiler?
Birincinin cevabı gayet basit ve yalındı; Bunlar madem iddia ve isnat idi. Madem “Yolsuzluk Kaosu” yaratarak AKP’ye darbe teşebbüsü idi. Bunun böyle olduğu; Yüce Divan kararıyla da ispatlanmalı ve belgelenmeliydi ki; iddia ve isnatlar havada kalsın, S. Erdoğan ve AKP’nin iddiaları ispatlansın.
Olmadı. Yapmadılar, yapamadılar, yürekleri yetmedi.
Böylece dedikodu dediklerinin de önünü almadılar. Bilakis bu iddia ve ithamlar sürüp gidecek. Madem bakanlar suçsuzdu, madem bunlar iftira idi, madem bunlar AKP iktidarını yıkmaya yönelik “Paralel Yapı” işiydi; o zaman neden dört bakanı görevden aldınız?
İkincisinin cevabı ise S. Erdoğan’ın söylemlerinde saklıydı. S. Erdoğan bütün konuşmalarında bunun, bir iftira olduğunu ve AKP hükümetini yıkmaya yönelik bir kurgu ve eylem olduğunu söylemiş ve savuna gelmiştir.
Şimdi komisyon kalkıp bu dört bakanı Yüce Divan’a havale etseydi ne olacaktı?
Muhalefet daha çok bastıracaktı,
Kamuoyunda “Acaba mı” diyenlerin sayısı artacaktı,
S. Erdoğan’ın bütün tezleri çürümüş olacaktı,
Bakanların görevlerinden alınmalarındaki gerekçe haklılık payları artacaktı.
Siz olsanız böyle bir riski göze alır mıydınız?
Kaldı ki, bakanlardan birisinin; “Yüce Divan’a gidersem her şeyi anlatır açıklarım!” itirafı ortada dururken.( Yazılı ve görsel basından)
Şimdi ne olacak?
Anahtar soru bu?
S. B. Arınç’ın dediği gibi, TBMM’si bu işe ne diyecek? Var olduğu söylenen VİCDANLAR orada yumuşayacak mı? Yoksa aynı sertlikle devam mı edecek?
Bana göre, bu iş böyle sürüp gidecek.
Çünkü S. Erdoğan ve AKP kurmayları, bu milletin “Balık Hafızasına” güvenmekteler. Nasıl olsa bir müddet sonra gündeme yeni versiyonlar sürer bu işi önce tavsatır sonra da unuttururuz demekteler.
Olur mu?
Neden olmasın bal gibi olur.
Bugüne kadar neler olmadı ki!?
Benim aklımın ermediği şey; AKP’li değerli vekillerin bu pislikleri neden örtbas etmek için vicdanlarını kararttığı ve dedikodu batağına battıklarıdır?
Sahi neden?
AKP’nin değerli, vicdan sahibi, mütedeyyin vekilleri S. Erdoğan ve ailesinin diğer bakanların bu yolsuzluk ve rüşvet iddialarına neden ses çıkarmadıkları merak konusudur.
Bu iş, nereye kadar devam edecek?
Vicdanlar nereye kadar susturulacak?
AKP’nin değerli vekilleri, evlat ve torunlarına nasıl bir miras bırakacaklar? Nasıl hatırlanmayı istemekteler?
Kahramanlar, yiğitler ne zaman çıkarlar?
Dürüstlük ne zaman kendini gösterir?
Şimdi bu dört bakan; aklandılar mı, Ak-landılar mı?
Esen kalınız.
Nazım Peker
Diğer Yazıları
Köşe Yazarı