Nazım Peker
Nazım Peker

Aile Yapımız AB’ye Uyum Göstermeye Başladı

Ülkemizin en gözde kurumlarından birisi TSK diğeri de AİLE yapısıdır. Türk toplumu, ailesini korumuş, korumak için de bütün zorluklara göğüs germiştir. Ta ki günümüze gelene kadar!

  Son yıllarda baş gösteren EKONOMİK çıkmaz, artan işsizlik, kolay iletişim Türk aile yapısını erozyona uğratmayı başarmıştır.

  Aile yapımızı bozan unsurların başında boyalı medya, toplumun önünde olan artist, aydın gibi bazı kişilerin sapkın hareket ve eylemleri gelmiş ve gelmektedir.

  Güya saygın modacı C.İpekçi; “ Muhafazakâr Eşcinsel” kendi tanımı, boyalı medya da ve sitelerde, yarı çıplak, NİŞANLANDIM pozları bunların tetikleyicisi değil miydi?.

  Yine sesi ve fiziği ile gündemde olan bazı şarkıcı, artist kısmının da sık sık evlenip ayrılmaları, nikâhsız yaşama görüntü ve haberleri de bu yıkımı tetikleyen unsurların başında gelmektedir.

  Yine bunlara bu sözde saygın (!) kişilerin, evlilik dışı çocuk edinme görüntü ve haberleri de tuzu biberi olmaktadır.

  Sözün özü, böylesi haber ve görüntüler, Türk toplum değerlerini aşındırmış ve Türk aile yapısını hayli bozmuştur.

  Son yıllarda ısrarla her şeyimizi AB ve AB ölçülerine uydurma heves ve gayretlerimiz de bu bozulmayı adeta uçurmuştur. AB’ye uyum yasaları çerçevesinde, “ZİNANIN SUÇ OLMAKTAN ÇIKARILMASI” bu bozulmayı meşrulaştırmıştır. Demokratikleşme ve daha fazla demokrasi adı altında, sosyal hayatın bozulması için daha fazla hoşgörü ortamının sağlanması; Türk Aile yapısını iyice rayından çıkarmıştır.

  Sokaklarda öpüşmeler, sarılıp koklaşmalar, diz- dize, göz-göze oturmalar; Türk aile yapısının nerelerden nerelere geldiğinin sokaktaki ölçüsü değil de nedir Allah aşkına?

  Bütün bu çöküntüler, sade vatandaşlar arasında değil, dindar olanlar arasında da görülmektedir ne yazık ki! Türbanlı kızlarımızı da hoş olmayan hallerde görmekteyiz maalesef.

  Son senelerde buna AB ülkelerinde görülen, evlilik dışı çocuk yapma modası da eklenmiştir.
  Evlilik dışı çocuk sahibi olma; AB ülkelerinde zirve yapmış durumdadır. Bizim toplumda henüz bu  gibi olaylar tek tük olsa da bir başlangıç yapılmıştır. Bunun sonu nereye kadar gider, nerede biter bilemeyiz. Ama başlangıç oldukça tehlikelidir. Bu tür çocuklara, nesebi belirsiz çocuklar denir. Toplumda bu tür çocuk edinmeler çoğaldıkça, aynı genleri taşıyan insanların bir müddet sonra birbirleriyle cinsel ilişki yaşamaları, hatta evlilik yapmaları bile olasıdır.

  AB ülkelerinde “Evlilik Dışı” doğan bebek oranları hayli ürkütücü ve korkutucudur.

  Estonya  % 58
  İsveç  % 55
  Fransa  % 45
  Almanya  % 42
  İngiltere  % 32
  İtalya  % 15
    Yunanistan  % 5  (Bize yakın olmanın faydası olsa gerek)

  Yukarıdaki rakamlardan da anlaşılacağı üzere bu ülkelerde doğan, bebeklerin yüzde kaçının evlilik dışı ilişkilerden olduğunu göstermektedir.

  Bu gidişat bizim aile yapımıza asla ve asla uygun değildir. Hele hele dinimiz İslâm’ın emirlerine hiç mi hiç uygun değildir. İslam, zina yapmayın demez; ZİNAYA YAKLAŞMAYIN DER.(Şu inceliğe ve hassasiyete bakar mısınız) Ama ne yazık ki, usul usul da olsa bizde de bu tür bebek edinme olaylarına şahit olmaktayız..

  “Kula bela gelmez Hâk yazmadıkça,/ Hâk bela yazmaz kul azmadıkça.” Sözünü aklımızdan çıkarmayalım ve azmayalım.

  Bu tür kötü gidişatın önüne geçmek için aile, okul, toplum, cami el ele verip gerekenleri acilen yapmalıyız. (Ne yazık ki, camilerde ZİNADAN bahsedilmez oldu) Bu, kanunsa kanun, sohbetse sohbet, programsa program olmalıdır.

  Temiz toplum, sağlam AİLE yapısı temennisi ile..

  Esen kalınız. 

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!