Soma, Türk madencilik tarihine kara bir leke olarak yazılmıştır. Nasıl yazılmasın ki; CHP’li Özgür ÖZER; “Şu Soma madenlerini bir araştıralım. Orada tehlikeli durumlar var” mealindeki araştırma önergesi;
CHP’lilerin, “EVET” araştırılsın,
MHP’lilerin, “EVET” araştırılsın,
BDP’lilerin, “EVET” araştırılsın
Oylarına karşı; 300 den fazla AKP’linin hangi duygu ve düşünceyle bir başka deyişle kimin emir ve direktifleriyle; “Soma’da her şey dünya standartlarında yönetmelik ve tüzüklere uygun, iş ve işçi güvenliğine tehlike oluşturacak sakıncalı bir durum yoktur!”Mantığıyla karşı oy vererek RET ettikleri bu önergeden: 20 gün dahi geçmeden, Soma’da büyük bir facia oluyor: yer yerinden oynuyor.
Önerge AKP’li vekillerin blok halindeki KARŞI oylarıyla RET edilmişti.
Bu ret oyunun mürekkebi kurumadan
Resmi beyanlara göre 301 vatan evladını toprağa verdik.
Anaları-babaları oğul acısına, eşleri dulluğa, evlatları yetimliğe mahkûm eyledik.
Vicdanımız rahat mı?
Huzur içinde miyiz?
Akşamları rahatça uyuyabiliyor muyuz?
Bu ayıp ve vicdansızlık yetmezmiş gibi faciadan sonra AKP’ller “ÖNERGE” veriyorlar; “SOMA dahil MADENLER araştırılsın. Eksiklikler, noksanlıklar tespit edilsin.”
Demezler mi, “Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?”
Sahi bu ÖNERGEYİ, hangi VİCDANLA verdiniz?
Soma görüşülüyor; koskoca anlı-şanlı TBMM’nde sadece 72 saygın, vicdanlı, merhametli vekilimiz hazır bulunuyor; AKP’liler yine yok!
Neden acaba?
Kim ya da kimler size böyle bir görev veriyor, yön belirliyor, yönlendiriyor?
Nerede sizin o bağımsız ve hür iradeniz?
TBMM’si yazılı kaynaklara göre; “Dokunulmazdır ve hürriyetlerin sınırsız olduğu” yerdir.
301 kişinin toprak olduğu bir olayda bile kendi iradenizi gösteremiyorsanız, kendi vicdanınızın sesini dile getiremiyorsanız; bu, nasıl bir dokunulmazlıktır? Bu, vicdanların nasıl hürce temsil edilmesidir?
Bizler böyle, TBMM’sini hafifçe yazınca; “TBMM’sinin manevi şahsiyetine hakaret” olarak görüp, gerektiğinde davalar açmaktasınız. TBMM’si böyle bir vekil topluluğunu hak ediyor mu?
Şimdi soralım:
Soma araştırılsın önergesini 15 gün önce ret edip, 15 gün sonra tarafınızca “SOMA ve diğer madenler araştırılsın” önergesi vermek:
1- Hür ve bağımsız olmanın bir eseri midir?
2- Böyle bir vicdana nasıl sahipsiniz?
3- Bu verdiğiniz önerge; kararan vicdanlarınızı rahatlatabilecek mi?
4- Önergenizi hangi yüzle ve nasıl savunacaksınız?
5- Onca ana-babanın ahını, onca yetimin manevi sorumluluğunu, onca dulun perişanlığını nasıl kaldırabileceksiniz?
6- Bu önergeniz onca vicdansızlığın üzerine TÜY dikmek olmuyor mu?
“Ben sana vezir olamazsın demedim. Adam olamazsın dedim”
Meşhur hikâyesine benzemiyor mu? İnsanın iradesi birilerine kiralıysa, insan kendi iradesi ile düşünemiyorsa, vicdan; olmuş, olmamış neye yarıyor?
Allah, Atatürk’ün, “Vicdanı hür, aklı hür” dediği yöneticilerden bu ülkeye bol bol nasip etsin!
Esen kalınız.