Türkiye’deki bütün terör eylemlerinin arkasında; ABD, İngiliz, İsrail ile AB ekseni görülmektedir. Bunun başlıca nedenleri; ABD’nin stratejik hedeflerinin olmasıdır. Bizdeki kim saf siyasetçiler ve devlet adamları, ABD’yi “Vizyoner, stratejik derinlikli ortak “olarak görmektedirler.
Türkiye, sahip olduğu “BOĞAZLAR” konumu ile başlı başına stratejik bir ülkedir. Karadeniz’i Ege ve Akdeniz’e oradan da Süveyş kanalıyla Hint Okyanusu’na, Cebelitarık boğazı ile de Atlas Okyanusu’na bağlıyor olması en büyük stratejik durumdur. Ayrıca Ortadoğu’nun petrol başta olmak üzere yer altı zenginliklerinin Batılı ülkelere ulaştırılmasında en büyük çıkış ve dağıtım konumunu elinde bulundurması da ayrıca bir stratejik durumdur. Kıbrıs’ın bu sevk ve dağıtımda bir üs ve kontrol görevi yapması ve Türkiye için, Akdeniz’de tek “UÇAK GEMİSİ” olma özelliği ni de buna ilave ettiniz mi Türkiye’nin, ekonomik, siyasal, askeri ve ulaşım olarak stratejik durumu ortaya çıkmaktadır.
ABD’nin ise stratejik hedefleri vardır. Ortadoğu onun için bulunmaz bir PAZAR ve sömürülmesi gereken bir bölgedir. Bu bölgede ona “HAYIR” diyecek ülkelere yapacağı müdahaleler için bir kadim ortağa ihtiyacı vardır. Bu ortak, akılsız Kürt liderler önderliğinde kurdurulacak bir kukla KÜRT devleti ile mümkün olacaktır.
Türkiye, ABD için stratejik bir ortak görünümünde ama stratejik bir hedeftir. Çünkü Türkiye, köklü ve tarihi bir devlet olma özelliği yanında kendi stratejileri olan da bir ülkedir. Onun için Türkiye, ABD’nin her zaman güvenip, istediği gibi kullanacağı bir ülke değildir.
ABD, bunu Irak’a müdahalede yaşadı. Türkiye, şahsiyetli ve onurlu davranışıyla ABD askerlerinin Türkiye üzerinden geçişine izin vermedi.
Zaman zaman öngörüsü zayıf, gayri milli yöneticilerin, ABD’ye yardım edersek “KAÇ PARA” alırız gibi saçma düşünceleriyle yardım etmiş olsalar da, ABD, bu durumdan memnun değildir.
O sebeple ABD, kendine kukla bir devlet oluşturmanın gayretindedir. Stratejik hedefi budur. Onun için, İran, Irak, Suriye ve Türkiye’den koparacağı topraklar üzerinde sözde BAĞIMSIZ, ama aslında göbeğinden ABD’ye bağlı bir KÜRT devleti kurma çabasındadır.
Bunu başarabilir mi?
ABD’nin acelesi yok. Kürtler arasında olmayan dil bağını bir halletse, gerisi kolay. Ama Kürtler arasında dil birliği yok. İşini zorlaştıran noktada burası!
Bizim satılmış siyasetçilerin ve meydanın en büyük stratejik hatası, yaptıkları ve yazdıkları ile aziz Türk halkını ABD’nin yanına iterek, Türkiye’yi ABD için çok kolay bir hedef haline getirmektedir.
Kimi siyasetçi, akademisyen ve medya mensupları, “Madem Kürt devleti kurulacak, öyle ise ABD’ye yanaşalım da hiç değilse bizim denetimimizde olsun” yanlış görüşündedirler. Bu aptallar, böylece bölünmenin önüne geçeceklerini sanmaktalar.
Şuna inanıyorum ki, bu durumu gören, okuyan ve seyreden ABD’liler, bu zavallılığa gülüyorlardır.
Siyasetçi, politikacı, akademisyen, medya yazar-çizeri, stratejik olmalı ve ABD’nin hedeflerini ve hamlelerini iyi kavrayıp iyi okuyabilmelidirler.
Söz konusu olan vatandır, ülkenin geleceğidir.
Esen kalınız.