Nazım Peker
Nazım Peker

450 Bin Denek Ne Olacak?

Geçen yıl bu aylarda birileri yırtınıyordu; “Bu sistem ile Türk Milli Eğitimi çağ atlayacak!” diye.
 
Kendilerine bir eğitimci olarak, bu sistemin yanlış olduğunu, Türk Aile Yapısına, Türk Eğitim sistemine uygun olmadığını yazdık/yazdılar. Ama onlar, sistemlerinden o kadar emindiler ki, Avrupa’dan örnekler gösterdiler.
 
Keşke yanılan biz olsaydık.
 
Geçen yıl, görüntülü ve yazılı medya; 60-63- ve 66 aylık çocukların okula başlaması sistemiyle haşır neşirdi. Şimdilerde de her işi bitirdik; Mısır-Mursi ve Sisi ile meşgulüz.
 
Buna bizde, “Kendi başını düzemeyen, gelin başı düzmeye kalkar!” derler.
 
İlkokula başlayan bu çocuklardan 450 bin tanesi okuma-yazmayı öğrenememiş.
 
Öğretmenler, bu yavrularla başa çıkamadıkları gibi sinir hastası olmuşlar.
 
Sınıflar sidik kokusundan geçilmez olmuş. Bu hale düşen yavruların varın psikolojilerini siz tahmin edin?
 
Geçen yıl bu konuda mangalda kül bırakmayan, bizleri; sisteme ayak uyduramayan, çağı yakalayamayan anlayışsızlar olarak suçlayan ÇAĞDAŞLAR(!) nedense ortalıklarda yoklar. Sistemin iflasından hesaplarına düşen paydan hiç bahsetmiyorlar!
 
Neden?
 
4+4+4 düzeni getireceğiz diye öyle mantıksız işler yaptılar ki; sistem iflas etti. Beş yaşında beş buçuk yaşında sabahın köründe okula aldıkları süt kuzuları perişan oldular.
 
Sınıflar yetmedi, öğretmenler bu balalarla başa çıkamadı, tuvaletler ihtiyacı karşılayamadı. Bir arapsaçıdır yaşattılar Milli Eğitim sistemine.
 
60 aylık bala ile 72 aylık bala aynı sınıfta bir ve beraber olamadı. Küçümsendiler, aşağılandılar, ezildiler.
 
Ben hatırı sayılır bir eğitimciydim. Artı Alman eğitim sistemini de bilen birisiyim. Onun için bunları yazmaktayım. Serbest kıyafet uygulamasını da eleştirmiş, bizim ülkede bunların daha çok erken olduğunu, bitişik dik yazı faciasını da dile getirmiş ve on- on beş yıl sonra ne yazdıkları belli olmayan bir nesille karşı karşıya olacağımızı da içim yanarak örnekleri ile yazmıştım. (“Dert+Dert+Dert Eylülde Başlıyor- Bitişik Dik Yazı Rezaleti” yazılarım) 
 
Ama ağalar, kimseleri dinlemediler. Sandıktan çıktılar ya! Demokrasiyi sadece seçim sandığı sonucu zannediyorlar. Oysa demokrasi; seçilmişlerle ülkenin kurum ve kuruluşlarının ortak akılla yönetecekleri bir sistemdir.
 
Eğitim verileri açıklandı; 450 bin çocuk okuma-yazmayı sökememiş.
 
Hani nerede; “4+4+4 diye yırtınanlar,  nerede beş yaş beş yaş!” diye bağıranlar?
 
Neredeler bu yasayı her türlü karşı eleştiriye rağmen hazırlayanlar, komisyonda savunanlar, TBMM’ne getirenler, TBMM’inde savunanlar, yasanın çıkması için oy veren şanlı(!) vekiller neredesiniz?
 
Çocuğuna rapor almaya kalkanları, aptallıkla, ahmaklıkla suçlayanlar hangi deliklerdesiniz?
 
Sistemi elbirliği ile çökerteceksiniz. Fakat piyasada görünmeyeceksiniz. Bu vebalden ve bu utançtan kurtulacağınızı mı sanırsınız? Bu 450 DENEK yavrunun ahı sizleri tutmayacak mı? Bu çocuklar bu yıl ne yapacaklar? Bu çocukları KOBAY olarak kullanmak sizi rahatlattı mı? Bir ülkenin, eğitim, maliye, sağlık ve emniyet sistemi deneme -yanılmayı kabul etmez.
 
Haklı iseniz, yüreğiniz yetiyorsa çıkın meydana ,”Evet yaptık ve haklıyız deyin
 
Yüreğiniz yetmiyorsa, “Yanılmışız, sizlerden de bu yavrulardan da özür diliyoruz” deme erdemini bari gösterin.
 
Ama sizde biliyorsunuz ki, bu ülkenin hafızası “balık” öylemi? Ama birkaç serseri çıkıp foyanızı ortalık yere saçıverir.
 
Bu yaptıklarınız, Batı ülkelerinden birinde olsaydı; bakan değil hükümetler istifa eder. O yavrulara da psikolojik destek verilirdi.
 
Neylersiniz ki, okumayan, araştırmayan, eleştirmeyen, düşünmeyen ve düşüneni de sevmeyen bir toplumla karşı karşıyayız.
 
Esen kalınız.   
 
 
 
NOT; Sayın Nabi Avcı, bakalım ne kadar derleyip, toparlayabilecek?
 

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!