Nazım Peker
Nazım Peker

2014 Bütçesi ve Ekonomik Endişeler

Benim candan aziz okurlarım. Ülkeyi “açılım sürecine” öylesine kilitlediler ki, başka bir şeyi göremez, düşünemez, tartışamaz hale getirildik.
 
Seviyesi sıfırın altına düşen(C. Çiçek’in ifadesi) TBMM’de 2014 yılı bütçesi görüşülüyor. Bütçeden ne anlamaktasınız, neler görmektesiniz farkında mısınız?
 
2014 bütçesi, küfürler, hakaretler içinde kimin kime ne dediği belli olmayan bir kargaşa ile görüşülmekte. Hükümet, harcamalarının denetlenmesinden oldukça rahatsız olduğu için; SAYIŞTAY denetimini devre dışı bırakmakta.
 
Ben ekonomist değilim. Ekonomiden de fazla anlamam. Ama şu tespitleri de yapmış bulunmaktayım.
 
2014 bütçesi, ne yatırım, ne tedbir, ne kalkınma, nede iyileştirme bütçesine asla benzemiyor. Bu bütçe, 30 Martta yapılacak seçimleri Başbakanın kazanmasına yönelik bir HARCAMA bütçesidir.
 
Cari açık: 61 milyar dolara dayanmış. Bu S.O.S vermekten daha TEHLİKELİ bir durumdur.
 
Döviz rezervlerimiz, 4 aylık ithalatı karşılayacak seviyede imiş ki, oldukça sakıncalı bir durumdur. Çünkü bu oran, en az 6 aylığı karşılayacak düzeyde olmalıydı.
 
Şişirmelerle büyüme; 4.4 olmuş. Diyelim ki bu doğru ve sağlıklı bir tespit.
 
Türk insanının satın alma gücü ise sondan 8. Sıraya gerilemiş. Hangisi doğru? Büyüme gerçekten de 4.4 ise bu satın almada ki gerilemeyi neyle ve nasıl izah etmek gerekecek?
 
Dolar neden artmakta? Bu yazı yazıldığında 2.40’lara varmıştı. Doların sürekli yükselme eğilimi göstermesi; ekonominin hiçte iyi sinyaller vermediği anlamına gelmiyor mu?
 
Önceki yıllarda, kaynağı belirsiz ülkeye giren sıcak paralarla durum; iyi-kötü idare edildi. Öyle görünüyor ki, 2014 ve sonrasında bu sıcak para akışı da eskisi gibi olmayacak. Acaba durum nasıl kurtarılacak?
 
Türkiye yaptığı bazı yatırımlar için, Dış kaynak bulamamıştır.(Mesela:3. Köprü için?
 
Neden acaba?
 
Bu durumu, ekonomiden sorumlu bakanlar, Maliye Bakanı, Enerji Bakanı bilmiyorlar mı? Merkez bankası bunlardan habersiz mi?
 
Elbette biliyorlar elbette değiller?
 
Neden bu gerçekleri Başbakan ile paylaşıp gerekli önlemleri almıyorlar?
 
Çünkü Başbakan, bu haberleri ve gerçekleri bilmek ve duymak istemiyor. O ustalık devrem diyor ya! Oysa gidişat hiç ustalığa benzemediği gibi acemiliğe de benzemiyor.
Başbakan’ın bütün düşüncesi ve hayali; 30 Mart seçimlerinden başarı ile çıkıp; Cumhurbaşkanlığına gidecek yollarda ki engelleri kaldırmaktır.  
 
Onun için de hep süzülüyor. Ayakları yere basmıyor.
 
30 Mart seçimlerine kadar; ya hiç zam yapılmayacak ya da dişe dokunur olmayacak. Bu da şu demek ki; 2014 yılı bütçesi, astronomik açıklara gebedir. Bunun tersi ise 30 Marttan sonra ortalığı kasıp-kavuracak acımasız zamların yapılacağıdır.
 
Türk ekonomisi bu gerçeklikte iken ben, ne ekonomi bakanlarının, ne Maliye ne Enerji bakanlarının; ne, söylediklerine asla inanmam Merkez bankasının söylediklerine de.  
 
Benim için ne yaptıkları önemlidir, ne söyledikleri değil!
 
Ekonomik gidişat, büyük bir krizin ayak seslerine benziyor
 
Öyle ise ne olacak?
 
Eğer Başbakan gerçekleri görüp, gerekli önlemleri alırsa 2014 az zararsız bir geçiş sağlanabilir. Eğer ben bilirim, ben ustayım deme gururunda ısrar ederse; sert bir düşüş, çok hasarlı bir geçişe herkes şimdiden hazırlıklı olsun.
 
Ben komplo teorisyeni değilim. Ülkemi ve bu aziz Türk milletini de çok seviyorum. Hayalim o ki; 2023 de kalkınmış, yönetmen olmuş, rol alan değil rol dağıtan şahsiyetli dış politikayı oluşturmuş, dış ülkelere çalışmaya giden değil, ülkesinde misafir işçi çalıştıran, ekonomik büyümeyi yakalamış bir TÜRKİYE’dir.
 
Bu dileğe ve arzuya kim HAYIR diyebilir.
 
Esen kalınız. 

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!