Nazım Peker
Nazım Peker

19 Mayıs Neden Kutlanmalıdır?

Evvela hepinizin 19 Mayıs Atatürk’ü anma Gençlik ve Spor Bayramınızı canı gönülden kutlarım. Ecdadımın kan ve can vererek küçücük bir Anadolu coğrafyasından üç kıtada şan veren (Devleti Aliye-i Osmaniye) bir Büyük Osmanlı Devleti kurmuştu.
 
Ecdadımın Türk-İslam şuuru ile kurduğu bu büyük coğrafya parçalarını parça parça kaybettik. Öyle bir güne geldik ki, Anadolu’da da kalıp kalmama noktasındaydık.
 
Çanakkale Savaşları karada ve denizde Türk’ün yeniden şahlanışı, yeniden ben ölmedim dirilişi, bu tarih sahnesinde ben de varım seslenişi olmuştur.
 
Çanakkale Türkün ateşle imtihanıdır. Türk bu savaşta, ya yanıp kül olacaktı ya da yeniden şahlanacaktı. Türk, ikincisini yaptı ve onca baskıya rağmen künde vaziyetinden doğrularak galibiyet sehpasına yürümüştür.  Çanakkale’deki kadrolar, Türk’ün ateşle imtihanını geçen yiğitlerdir.
 
O kadronun temsilcisi konumunda bulunan M. Kemal, Samsun’a çıkarken sade ülkeyi kurtarmak değildi amacı. O’nun amacı Türkü, Türklüğü, Anadolu’yu kurtarmanın yanın da Türk’ün dilini, dinini, tarihini ve kültürünü de kurtarmaktı.
 
O iradenin amacı, Anadolu’yu kurtarmak, esaret zilletini Türk’ün sırtından söküp atmak, aydınlığı yakalamak, medeni ve hür milletler seviyesine Türk’ü ve Türklüğü çıkarmaktı.
 
Öyle de yaptılar.
 
Ülkenin bir daha işgal edilmemesi için Genel Kurmay’ı, dilinin ve tarihinin doğru bellenmesi için Türk Dil ve Tarih Kurumu başkanlığını, dininin hurafelerden uzak; indirildiği gibi bilinip amel edilmesi için Diyanet İşleri Başkanlığını kurarak bu millete emanet etmiştir.
 
Ayrıca yetişen nesillerin, kendi kültürlerine yabancı olmadan, kendi milletini horlamadan, aşağılamadan ve aşağılanmadan yetişmesi için ona şev verecek, onu dimdik ayakta tutacak, ona çağı yakalayacak ruh ve şuurun da verilebilmesi için “GENÇLİK ve SPOR BAYRAMINI” kabul etmiş ve gençliğe adamıştır.
 
Bu bayramla gençler, yukarıda saymaya çalıştığım ruh ve mana zenginliğini kavramanın ve Türk’ün iman ve inanç güzelliklerini benimseyebilmenin şuurunu ve kararlılığını öğreneceklerdir.
 
Biz belki bu manada biraz haddi aşmış olabiliriz. İşi biraz rayından çıkarmış da olabiliriz. Ama bu bayramların kutlanmasını yasaklamak en basit anlamıyla bir plan ve proje işi değilse, gaflet o da değilse bir ihanet olabilir.
 
Gençlere bu bayramları yasakladığımızda, gençlerimize milli bağımsızlık ve kalkınma, kalkınma da çağı yakalama, mensubu olduğu millete ve vatana sahip çıkma şuurunu ve diriliğini nasıl ve ne ile vereceğiz?
 
Bu soruların bir güzel sorulması ve irdelenmesi gerekmez mi?
 
Bu şuurla yetişen gençlik, ülkenin röntgenini, ekonominin röntgenini, dış politika ve dış güçlerin emel ve arzularının röntgenleri ancak çekebilirler. Bu sayede de bu ülke ve Türklük sonsuza kadar payidar kalır.
 
Onun için bu milletin çocuklarından, bu bayramların kutlanmasını esirgemeyiniz.
 
Hata saydığınız bazı şeyler için bir hata da sizler yapmayınız. Hata, bir başka hata ile onarılmaz
 
Bu çocuklar saydığım şuurla ve bilinçle yetişmeliler ki, asrın göbeğine TÜRK ve İSLÂM mührünü vurabilsinler.
 
Aksi halde her kültürün etkisinde kalan ve oradan oraya sonbahar yaprakları gibi savrulanlardan olurlar.
 
Esen kalınız   
       

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!