Merhum Vural Avar’ın Karşıyaka Mezarlığı’ndaki kabri başında düzenlenen anma törenine eşi emekli Hava Albay Tuna Avar başta olmak üzere silah arkadaşları, Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD) ve Kumpasder yöneticileri ile Zafer Partisi temsilcileri Dr. Fikret Bayır ve Av. Murat Yıldız katıldı.
28 Şubat kumpas davasında müebbet hapis cezasına çarptırıldıktan sonra Sincan Cezaevi’nde hayatını kaybeden emekli Hava Korgeneral Vural Avar, ikinci ölüm yıldönümünde anıldı. Silah ve dava arkadaşları, TSK’nın Avar’ın cenaze törenine tek bir er göndermekten bile kaçındığını, ama “Keşke Yunan galip gelseydi” diyen meczubun cenaze törenine komutanların katıldığını hatırlatırken, “Bu TSK’nın ayıbıdır. Biz böyle değildik, ne oldu bize böyle?” diye konuştu.
Merhum Vural Avar’ın Karşıyaka Mezarlığı’ndaki kabri başında düzenlenen anma törenine eşi emekli Hava Albay Tuna Avar başta olmak üzere silah arkadaşları, Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD) ve Kumpasder yöneticileri ile Zafer Partisi temsilcileri katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklâl Marşı’nın okunmasıyla başlayan törende yeğeni Sinan Avar, Vural Avar’ın özgeçmişini okuduktan sonra şunları vurguladı:
“Amcam yargılama sürecinde 18 ay esir tutuldu. Kararın onanmasının ardından 2021’de tekrar cezaevinde esir tutuldu ve iki yıl önce kendi ifadesiyle ‘meleklerin çağırması’ sonucu aramızdan ayrıldı. Vural Avar’ın mekânı cennettir, çünkü adaletsizlik ve haksızlıklar karşısında asla boyun eğmeyen şerefli bir Türk subayıydı. Er geç haklarının iade edileceğine inanıyorum.”
HUKUK ELİYLE İŞLENEN CİNAYET
Anma törenini organize eden ve 28 Şubat davasında yargılanan isimlerden olan emekli Albay Alican Türk de yaptığı konuşmada yargılama süreci hakkında bilgi verip şunları söyledi:
“Bu davada 102’si asker 103 sanık yargılandı. Sanık kelimesini tırnak içine ve yanına ünlem koyarak kullanıyorum. Merhum Necmettin Erbakan’ın ölümünü fırsat bilen sözde bir savcı tarafından açılan bu dava, askerleri ve Atatürkçüleri susturmak, sindirmek, itibarsız hale getirmek için FETÖ ve iktidarın el ele vererek hazırladığı davaların son halkasıydı. Komutanlarımız ceza almadılar; ceza verildi, ceza biçildi. Vural Avar’ın narin vücudu 489 gün dayanabildi. Onun ölümü, hukuk eliyle işlenmiş taammüden bir cinayettir. Bu cinayet vicdansızlık anıtı olarak gelecek nesillere aktarılacaktır. Koskoca Milli Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, Hava Kuvvetleri Komutanlığı; kısaca TSK onun cenazesine bir çelenk göndermekten, bir er bile göndermekten imtina ettiyse, onların ayıbıdır. Ama inanıyorum ki, ileride Vural Avar ismi uçaklara, havaalanlarına, parklara, bahçelere verilecek, şehir meydanlarına heykeli dikilecektir.”
ÇETİN DOĞAN’IN MESAJI
Vural Avar gibi müebbet hapis cezasına çarptırılan ve Adli Tıp’ın raporu sonucu tahliye edilen emekli Orgeneral Çetin Doğan ise anma törenine şu mesajı gönderdi:
“Kumpas şehidi Vural Avar Komutanımızı bir ağabey olarak ortaokul yıllarından beri tanırım. Duruşu ve hareketleri ile hepimiz için gıpta edilen, rol model bir öğrenciydi. Onun izinden giderek ben de Hava Harp Okulu’na girmek istedim, ama göz muayenesinden kaybettim. Yıllar sonra Genelkurmay Başkanlığı çatısı altında çok yakın bir işbirliği içinde çalıştık. Atatürkçü, laik, demokratik Cumhuriyet’in yılmaz savunucusu olarak etrafındaki herkese güç ve ilham kaynağı oldu. Astlarına karşı her zaman demokrat, anlayışlı, sevecen ve yol gösterici olmayı bildi. Buna karşılık önemli konularda üstlerine karşı da belli bir mesafeyi koruyarak, onlarla ters düşme pahasına düşüncelerini açıkça ortaya koymaktan çekinmedi. Ulusumuz Vural Avar’ı asla unutmayacak, kumpasçıları da ebediyen lanetle anacaktır.”
“MECZUBUN CENAZE TÖRENİNE KATILDILAR”
28 Şubat davasında yargılanan isimlerden emekli Hava Korgeneral Erdoğan Öznal da gönderdiği mesajda cezaevi yönetimlerinin, komutanların yaşlılık ve hastalıklarını istismar ederek ellerinden af dilekçesi almaya çalıştığını hatırlatıp şunları kaydetti:
“Bilahare Cumhurbaşkanı, ‘Henüz bizim kapımızı çalan olmadı’ dedi. Komutanlar da, ‘Biz bir suç işlemedik ki, affedilmemizi isteyelim’ diyerek dik ve onurlu bir tavır sergiledi. Ayrıca af talebi, 28 Şubat’ın bir darbe olduğunun tescili demekti; hiçbir komutan bunu yapamazdı. Yazık, çok yazık. ‘Kurtuluş Savaşı’nda keşke Yunan galip gelseydi’ diyen meczubun cenazesine katılan askerler, komutanlar; yıllarını Hava Kuvvetleri’ne adamış bu kahraman evladını sonsuzluğa uğurlarken neredeydiler? Biz böyle değildik, ne oldu bize böyle?”
Son konuşmacı, kumpas şehidi Yarbay Ali Tatar’ın ağabeyi ve KUMPASDER Başkanı Ahmet Tatar ise “Hüzünlü bir yıldönümü yaşıyoruz. Tuna Ablamın gözlerine baktığım anda o hüznü ve hasreti ben de yaşıyorum. Adına ‘28 Şubat dönemi’ dedikleri bir dönem yaşadık. Geriye dönüp baktığımızda tüm sağ iktidarların bu iklimi beslediğini gayet iyi görüyoruz. Ama onların başına hiçbir şey gelmedi, sorumluluğu üstlenmediler. Tüm suçun, günahın vebalini 14 komutanın sırtına yükleyip kenara çekildiler. Bir insanın kaburgaları kırıkken, ağır hastalıkları varken af dilemeye zorlanması hangi vicdana sığar? Hukuktan ve adaletten ne kadar yoksun olduklarını gösterdiler. ‘Allah düşmanımın başına vermesin.’ dediğimiz, aslında adaletsizliktir” dedi.
Anma töreni, dua okunması ve katılanların Vural Avar’ın kabrine karanfiller bırakmasıyla sona erdi.
