Kara Harp Okulu’ndaki mezuniyet töreninin resmi bölümü tamamlandıktan sonra kendi aralarında toplanıp, kılıç çatarak mevzuattan çıkarılan Subay Andı’nı okuyan ve “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diyen teğmenlerin TSK’dan ihracı için hazırlanan dosya avukatlarına teslim edildi. Dosyada Kara Harp Okulu’ndaki komutanlar ve Dekanlık yetkililerinin yanı sıra Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Erhan Afyoncu’nun ilginç beyanları dikkat çekti. Bu arada teğmenlerin bu töreninin de Afyoncu’nun talimatıyla Kara Harp Okulu Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Arif Sarı tarafından kayıt altına aldırıldığı ortaya çıktı.
Teğmenlerle ilgili dosyayı bugün avukatlarından Mustafa Güler ve İlter Aksoylu, Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na giderek teslim aldı.
Avukatlara 165 sayfadan oluşan Milli Savunma ÜniversitesiRektörlüğü idari tahkikat raporları başta olmak üzere yapılan tüm yazışmalar, 176 sayfa tutan bilgi alma tutanakları, EDOK Komutanlığı’nın disiplin soruşturması raporları ile diğer belgeler verildi.
Bu arada Milli Savunma Bakanlığı’nın 29 Kasım’daki, teğmenlerin disiplin amirlerinin kanaat ve tekliflerine ilişkin iade yazısının dosyada olmadığını tespit eden avukatlar, teslim alma tutanağına buna ilişkin şerh düştü. Dosyayı teslim eden Kara Kuvvetleri Komutanlığı yetkilisi de aynı tutanağa, “Dosyada mevcut bulunan amir kanaat ve teklifleri formu disiplin amirleri kimlik bilgileri kapalı olarak incelettirilmiş, ancak suret verilmemiştir.” diye yazdı.
Erhan Afyoncu: “Bunlar Ne Yapıyorlar?”
İdari Tahkikat Raporu’nun başlangıcında; yaşananlar anlatılıp, “Mezuniyet töreninin resmi bölümünün bitimi ve protokolün ayrılmasına müteakip yeni mezun teğmenlerden bazıları programda olmayan söz konusu andı tören alanına girerek okumuşlardır.” denildikten sonra Kara Harp Okulu yöneticilerinin bilgi alma tutanaklarının özetine yer verildiği görüldü.
Bu yılki YAŞ kararıyla Korgenaralliğe terfi ettirilip 7. Kolordu Komutanlığı’na atanan Gültekin Yaralı, 16 Eylül’de telefonla alınan ifadesinde şunları söyledi:
“19 Ağustos 2024 tarihinde görevi teslim ettim. Herhangi bir tören provasına katılmadım ve izlemedim. Ancak idari hazırlıkları yerinde görmek maksadıyla zaman zaman tören prova alanının yapıldığı yerde kaldığım oldu. Ben hiçbir duyum almadım. Ne Harbiyeliler ne takım komutanı ne bölük komutanı ne tabur komutanı ne de alay komutan yardımcısı Harbiyelilerin bu isteğinden bana bahsetmedi. Hiçbir duyum almadım. Ben tören sonrası televizyonda videolar çıktıktan sonra Diyarbakır’dayken gördüm.”
Kara Harp Okulu’nun yeni Komutanı Tuğeneral Levent Sabahattin Güldağı da tören öncesinde provalar sırasında ya da herhangi bir zamanda, mezun olacak harbiyelilerin programda olmayan bir andı okumak istediklerine ilişkin kendisinden herhangi bir talebi olmadığını, bu konuda herhangi bir duyum almadığını belirtip şöyle devam etti:
“Tören bitimini müteakip Cumhurbaşkanı’na, ‘Tören bitmiştir Sayın Cumhurbaşkanım’ tekmilini verdikten sonra Cumhurbaşkanı, stadın dışında Azerbaycanlı şehit aileleri ile görüşmek için dışarıya çıktı. Ben de onunla beraber dışarı çıktım. Şehit aileleri ile toplu fotoğraf çekimi sırasında stattan teğmenlerin sesleri gelmeye başladı. ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ şeklinde sözler duydum. Dönem birincisi Ebru Teğmenin, ‘Aileler stadı boşaltsın. Teğmenler stada’ gibi anons sesini de duydum. Rektörümüz Prof. Dr. Erhan Afyoncu yanıma gelerek, ‘Bunlar ne yapıyorlar?’ diye sordu. Ben de planlamada böyle bir faaliyet olmadığı için ‘Bilmiyorum. Geleneksel bir kutlama da olabilir. Sormam lazım’ dedim. O esnada Alper Albayı aradım, ama ulaşamadım. Protokolü uğurladıktan sonra Yıldız Bahçeye geçtim. Kara Harp Okulu Dekanı Prof. Dr. İbrahim Ethem Atnur ve Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Arif Sarı buradaydı. Hediyelerini vermek için ilk üç dereceye giren Teğmen Ebru Eroğlu, Teğmen Mevlüt Karabacak ve Teğmen Pelin Korkusuz geldi, hediyelerini verdim. Ebru Teğmene, ‘Neden böyle bir eylemde bulundunuz’ deyip yaptığının yanlış olduğunu söyledim. Ebru Teğmen önce sessiz kaldı, ardından ‘Bu planlı bir faaliyet miydi?’ diye sordum. ‘Hayır, o anda gelişti.’ dedi. Dekan ve Dekan Yardımcısı, alay kıdemlisi Talip İzzet Akarsu’yu çağırdı. Dekan, niye böyle bir şey yaptıklarını sorduğunda Talip İzzet Akarsu çok rahat bir üslupla, ‘Geçmişte bize cemaat yaftası vuruldu. Bundan rahatsız olduk. Kendimizi ifade edebilmek için böyle bir girişimde bulunduk.’ şeklinde cevap verdi. Daha sonra Alay Komutan Vekili Albay Alper Topsakal, Alay Komutan Yardımcısı Albay Önder Hançer, yeni Alay Komutanı Yarbay Halit Türkoğlu geldi. ‘Neden gerekli tedbirleri almadınız, teğmenlerin tekrar sahaya girmesini engellemediniz’ diye sordum. Onlar da Sayın Cumhurbaşkanı alanı henüz terk etmediği için koruma ekibinin barikatla kapattığını ve teğmenlerin gitmesine izin vermediklerini söyledi. ‘Teğmenler yemin ederken neden müdahale etmediniz’ diye sorduğumda da ‘Müdahale etsek çirkin görüntü ortaya çıkabilirdi.’ dediler… 5 Eylül’de Rektör Prof. Dr. Erhan Afyoncu’nun okulda yaptığı ve Alay Komutan Yardımcısı Albay Önder Hançer, Kurmay Yarbay Halit Türkoğlu, Kurmay Yarbay Ali Aşıcı, Topçu Yarbay Yasin Yaşar ile dekan ve dekan yardımcısının katıldığı toplantıda Rektör Afyoncu, ‘Teğmenlerin sözkonusu faaliyetinden bilginiz var mıydı?’ diye sordu. Mezun teğmenlerin Tabur Komutanı Halit Yarbay, ‘Daha önce Ebru Teğmen bu andı okumak için talepte bulundu. Yönergede olmadığı için reddettim. Ebru Teğmene devrelerinin baskı yapmaması için tabura hitaben de bir konuşma yapıp bunu söyledim.’ dedi. Ben de, ‘İyi ki, tören sırasında okumamışlar’ gibi bir cümle kullandım. Yarbay Halit Türkoğlu, teğmenlerin tören sırasında okumak istediklerine ilişkin bir duyum da geldiğini söyledi.”
Ebru Teğmene “Laiklik” Dersi
Kara Harp Okulu Dekanı Prof. İbrahim Ethem Atanur’un ifadesinde ise şu ilginç detay yer aldı:
“Rektörümüz, ‘Dereceye giren ilk üçü çağırın. Onlarla neden böyle bir şey yaptıklarına ilişkin görüşün’ dedi ve okuldan ayrıldı. Okul Komutanı, ilk üçü ve alay kıdemlisini çağırdı. Yanımda Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Arif Sarı da vardı. Ben dereceye giren Ebru Teğmene, ‘Bunu niçin yaptınız?’ diye sordum. O da, ‘Bizim üzerimizde cemaat yaftası vardı. Bunu üzerimizden kaldırmak için bu yemini yapmamız gerekiyordu. Basın varken kendimizi daha iyi ifade edebileceğimizi düşündük.’ dedi. Bu cümleleri bana alay kıdemlisi Talip İzzet Akarsu da söyledi. O da oradaydı. İkinci ve üçüncü olanlar bu konuda bir fikir beyan etmediler. Ben ve Okul Komutanı yanlış yaptıklarını söyledik. Ayrıca Teğmen Ebru’ya, ‘Konumuz laiklik ise laiklik sensin. Bir kadın teğmen olarak devre birincisi oldun. Sayın Cumhurbaşkanımızın elinden diploma aldın, seni taltif etti.’ dedim.”
Rektör Afyoncu’nun Emniyetten Aldığı Bilgi
Teğmenler olayında bugüne kadar hiç gündeme gelmeyen dikkat çekici cami iddiasını ise Kara Harp Okulu Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Arif Sarı dillendirdi.
Sarı, 30 Ağustos’ta yaşananlarla ilgili olarak, “Grubun sesleri yükselince, Sayın Cumhurbaşkanımızı uğurlamak için dışarıya çıkmış bulunan rektörümüz Prof. Dr. Erhan Afyoncu beni telefonla arayarak, ‘Tribünde misin?’ dedi. Ben ‘Evet’ dedikten sonra, ‘Sahada neler oluyor, takip et.’ dedi. Ben de tribünde bekleyen fotoğraçıyı sahaya göndererek olayları kayıt altına almasını söyledim.” bilgisini verdikten sonra, Rektör Prof. Afyoncu’nun 5 Eylül’de okulda yaptığı toplantıya ilişkin şunları anlattı:
“Rektör Bey, ’29 Ağustos akşamı eğlence sırasında teğmenlerin hazırlık yaptıkları veya buna ilişkin prova yaptıklarına ilişkin bilginiz var mıydı?’ diye sordu. Tabur Komutanı da, ’29 Ağustos akşamı Harbiyeliler Celal Dora tören alanında toplanıp eğlence yaptılar, davul çaldılar, ama farklı bir faaliyet yapmadılar.’ dedi. Sonrasında Rektör Bey, “Harbiyeliler yeni yapılan caminin oraya gelerek toplanıp slogan attılar mı? Hazırlık yaptılar mı? Bu yönde emniyetten bilgi geldi mi? Sizin bilginiz var mı?’ diye sordu. Tabur Komutanı da, ‘Hayır, böyle bir bilgimiz yok.’ dedi. Rektörümüz de, ‘Taa emniyetten duyuluyor, ama sizin duymamanız garip. O günün nöbetçi amiri kimdi?’ diye sordu. Orada bulunan Dumlupınar Tabur Komutanı Tank Kurmay Yarbay Ali Aşıcı, ‘Nöbetçi amiri bendim.’ diye cevap verdi. Rektörümüz de, yeni cami yanında herhangi bir faaliyet olup olmadığını sordu. Kendisi, olmadığını söyledi. Daha sonra Rektörümüz, istihbarat subayını çağırıp yeni camiye bakan kameraların incelenmesi talimatını verdi. Ben de istihbarat subayı ile birlikte kamera kayıtlarını incelemeye gittim. Kamera kayıtlarını incelediğimde yaklaşık 300 kişinin toplandığını gördüm. Ancak ses olmadığı için ne söylediklerini duymadım. Alay Komutan Yardımcısı ve Tabur Komutanı Halit Yarbayın, ’29 Ağustos akşamı teğmenlerin toplantısına ilişkin bilgimiz yoktu’ cevabından sonra Ali Yarbay bu konuda herhangi bir cevap vermedi, kafası ile tasdik etti.”
