Dün Erdoğan’ın bir konuğu vardı.
Saray, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başbakanı Mesrur Barzani’yi kabul ettiğini” duyurdu. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın kabulde hazır bulunduğu da kaydedildi.
Barzani cephesinden yapılan açıklamada ise, “Resmi temaslar kapsamında Ankara’da bulunan Başbakan Barzani, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir araya geldi.” denirken Barzani, Twitter hesabından, yeniden Cumhurbaşkanı seçilen Erdoğan’ı tebrik ettiğini, ayrıca “Kürdistan Bölgesi ile Türkiye arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi ve Irak ile bölgedeki son gelişmeleri ele aldıklarını” bildirdi.
Medyamız bunlara, “Beştepe’deki görüşmede terörle mücadelede işbirliği, Irak ve bölgeye yönelik terör tehditleri, enerji konuları, ekonomik ilişkiler, IKBY’nin petrolünü Türkiye’ye taşıyacak boru hattı projesinin yanı sıra ticaret hacminin artırılması konuları ele alındı” bilgisini ekledi.
Hakan Fidan İlgisi
“Mesrur Barzani kimdir”den önce şunları aktaralım:
İmralı pazarlıklarının baş mimarlarından Hakan Fidan’ın Dışişleri Bakanlığına getirilmesinden sonra Fidan’ı arayıp tebrik eden isimlerden birisi Mesrur Barzani oldu. Barzani, “Kendisi ile çalışmayı ve işbirliğimizi derinleştirmeyi dört gözle bekliyorum.” dedi.
Barzanilerin medyası Rudaw da Fidan’ın “Erdoğan’ın yeni kabinesindeki dört Kürt üyeden birisi” olduğunu vurguladı. Yetinmedi, Fidan’ın Hesene aşireti temsilcisi olan kuzenini bulup şu anlatımlarını paylaştı:
“Çok eskiden, atalarının zamanında Muş’un Elozerkê köyünden Van’ın Erciş ilçesine gitmişler. Keklikova köyünden Qesê Qendo ailesine mensuplar. Amcam Sofî Tahir’in torunular… Yaklaşık 13-14 yıl MİT Başkanlığı yaptı. Bölgemizde de barış ve hizmetler konusunda hizmetlerini güçlendirdi. Kendisiyle gurur duyuyoruz… Hakan Fidan’ın Kürtçe konuştuğunu biliyorum… Fahrettin Koca da Konya’nın Kulu ilçesinden. O da Hesena Aşireti’ne mensup. Onlar da çoktan gitmişler. Mardin’in Ömerli ilçesinden Kulu’ya gitmişler.”
PKK’yı Terör Örgütü Görmüyor
Fidan’ın davetlisi olarak Ankara’ya gelen ve Saray’da kabul gören Mesrur Barzani’ye dönersek, altını kalın çizgiyle çizelim; kendileri birçok ilimizi sınırları içinde gösteren, Türkmen kenti Kerkük’ü “Kürdistan”ın başkenti sayan ve dahi Sevr’in “Büyük Ermenistan ve Büyük Kürdistan” haritası önünde pozlar veren Mesut Barzani’nin büyük oğludur.
Babasının başkanlığı döneminde istihbaratın başındaydı. Bölgede, “esrarengiz adam” veya “top secret man” olarak adlandırılıyordu. ABD’de uluslarası hukuk, siyasal bilgiler ve diplomasi eğitimi gören bu ismin Başbakanlığı 2013’ten beri gündemdeydi. Nitekim 2017’deki sözde bağımsızlık referandumunun ardından bu koltuğa oturdu.
Peki ülkemiz ve bölgeyle ilgili görüşleri nedir? İşte birkaç örnek:
2014 yılında Brüksel’de Avrupa Parlamentosu’nda yaptığı konuşmada, “Biz PKK’yı hiçbir zaman terör örgütü olarak görmedik. Dolayısıyla AB’nin terör listesinde kalmasını desteklemiyoruz.” dedi.
2016’da federal Irak devletinin artık işlevsiz olduğunu, bu nedenle “Kürtler, Şiiler ve Sünniler arasında bölünmüş konfederal bir sistemin kurulması” gerektiğini savundu.
Erdoğan’ın, “Yaptırımları uygulamaya başladığımızda ortada kalacaksın. Vanayı kapadığımızda iş bitti. TIR’lar Kuzey Irak’a çalışmadığı anda bunlar yiyecek bulamayacaklar. Biz son ana kadar Barzani’nin böyle bir yanlışa düşeceğine ihtimal vermiyorduk, demek yanılmışız. Alınan karar Türkiye’ye ihanet. Kutlamayı PKK’lılar yapıyorsa orada masumiyet de meşruiyet de yoktur.” diye tepki gösterdiği 2017’deki “bağımsızlık referandumunu” da, “Eğer Kürdistan bağımsızlığını ilân ederse Kürdistan devletini tanıyacak birçok ülke var.” sözleriyle destekledi.
Ya Babasının Geçen Ayki Hezeyanları
Başkanlıktan ayrılsa da bölgeyi fiilen Mesut Barzani’nin yönettiği herkesin bildiği bir sır.
Buradan hareketle, Türkiye Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimlerini yaparken baba Barzani’nin imza attığı büyük rezaleti hatırlatalım.
Lozan Antlaşması’nın 100’üncü yılı münasebetiyle, üstelik bu anlaşmanın imzalandığı Lozan’da bilumum Barzaniciler ve PKK’lıların katıldığı bir konferans düzenlendi. İşte Mesut Barzani bu konferansa gönderdiği uzun mesajda Sevr’e sahip çıktı… Lozan için “felâket” ifadesini kullandı… Ve bölge devletleri ile uluslararası güçleri, “Lozan’ın kötü sonuçlarıyla yüzleşip hatalarını düzeltmeye” çağırdı.
“Yerli ve milli” iktidarımız, seçimi kazanmanın heyecanıyla olsa gerek, bu rezaleti duymadı!.. Duymadığı gibi, birkaç gün sonra Neçirvan Barzani, Erdoğan’ın göreve başlama töreninde ağırlandı!..
O günlerde bu gelişmeden gerçekten haberleri olmadığını varsayalım; herhalde sonrasında öğrenmişlerdir!..
Öyleyse, acaba dün Saray kabulüne mazhar olan Mesrur Barzani’ye öncelikle bu rezalet, beraberinde de geçmişteki –“Biz PKK’yı hiçbir zaman terör örgütü olarak görmedik.” şeklindeki– görüşünün değişip değişmediği soruldu mu?
Hani şimdilerde, “PKK ve uzantılarıyla yeterli derecede mücadele etmiyor.” diye İsveç’in NATO üyeliğine karşı çıkılıyor ya!..
