Organize suç örgütü lideri olduğu iddiasıyla müebbet cezasına ilave olarak ve 150 yıla kadar hapsi istenen Bora Kaplan hakkındaki karar bu hafta verilecek. Yakın dönemin en önemli davalarından birisinde son durum böyle. Düğümler bir bir çözüleceği yerde yenileri ekleniyor. Bakalım bu düğümleri kim, nasıl ve ne zaman çözecek?!
Organize suç örgütü lideri olduğu iddiasıyla müebbet cezasına ilave olarak ve 150 yıla kadar hapsi istenen Bora Kaplan hakkındaki karar bu hafta verilecek.
Bu davadaki garipliklere sıkça dikkat çektik. Son olarak 21 Ekim’de, “Böyle rüşvet teklifi görülmedi” başlıklı yazıda, davanın müştekilerinden Erkan Doğan’ın ifadesini değiştirmesi için kendisine yapıldığını öne sürdüğü rüşvet teklifiyle ilgili WhatsApp kaydını anlattık.
Kısaca hatırlatırsak;
Erkan Doğan, Bora Kaplan’ın arkadaşlarından AKP’nin eski Ankara İl Başkan Yardımcısı ve Çankaya Belediyesi Meclis Üyesi Barış Kurt’un yanında çalışırken, alacağını istediği için Kaplan ve Kurt tarafından kaçırılıp bir plazada dişlerinin kerpetenle söküldüğünü iddia eden bir kişi. Bora Kaplan’ın yurtdışına gitmek üzereyken Esenboğa Havaalanı’nda gözaltına alınmasını ve bu örgüt dosyasının açılmasını sağlayan da o oldu.
Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın 20 Mayıs’taki duruşmasında müşteki olarak ifade verip iddialarını tekrarlayan Erkan Doğan, Barış Kurt’un yakınlarının duruşmadan önce çeşitli meblağlar sunduğunu, kendisinin bunları kayda aldığını, istenirse mahkemeye sunabileceğini söyledi.
Doğan söz ettiği WhatsApp kaydını sundu, biz de bunu temin edip izledikten sonra sözkonusu “rüşvet teklifinin” önemli kısımlarını aktarıp şu değerlendirmeyi yaptık:
“Hiç böyle kayıtlı, kuyutlu rüşvet teklifi gördünüz mü? Doğruysa; pervasızlık, cüret veya rahatlığa bakar mısınız? Değilse de; bu ne iş, anlamak mümkün değil.”
POLİSLER KAYDI LEHLERİNE DELİL SAYDI
Bora Kaplan ve Barış Kurt’un, Erkan Doğan’ın dişlerini sökmekten de cezalandırılmasını isteyen savcının, o kayıt geldikten sonra Doğan’a “rüşvet” teklif eden bu kişiyi bulup ifadesini alması gerekirdi değil mi?
Hayır, bugüne kadar böyle bir şey yapılmadı.
Ama Bora Kaplan operasyonunu yapan, ama sonrasında gizli tanık M7 kod Serdar Sertçelik’in yurtdışına firarından sorumlu tutulup 4 ay tutuklu kalan, ardından adli kontrol şartıyla tahliye edilen polislerden eski KOM Müdür Yardımcısı Şevket Demircan’ın avukatı, kaydın çözümünü yapıp lehlerine delil olarak polislerin yargılandığı 13. Asliye Ceza Mahkemesi’ne sundu. Buna ilişkin dilekçede ise şu tespit ve taleplerde bulunuldu:
“İş bu çözümleme yapılırken hayretler içerisinde kalınmış, müvekkille birlikte dosyanızda yargılanan emniyet teşkilâtı mensuplarına nasıl zekice ve insafsızca bir kumpas kurulduğu açıkça ortaya çıkmıştır. Bu videolar kamuoyunda Ayhan Bora Kaplan suç örgütü davası olarak bilinen dosada müşteki Erkan Doğan’a büyük paralar teklif edilerek ifadelerinin değiştirilmesi hususunu içeren bir videodur. Yargılanan emniyet mensupları bu suç örgütünün ve uzantılarının hazırlamış olduğu aynı tarzdaki söylemlerle kaçan gizli tanık Serdar Sertçelik, yine mahkeme ifadesinden sonra ne şekilde kandırıldığını bilmediğimiz Ü5 isimli gizli tanığa da bu videodaki içerikler doğrultusunda ifadeler verdirtmişlerdir. Yine kamuoyundan duyduğumuz kadarıyla ve Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nin dosyasında yapılan incelemede birçok müştekinin baskı, şiddet veya büyük paralar karşılığında şikayetlerinden vazgeçirildiği inancındayız. Zira videolardaki söylemlerin bire bir aynısı kullanılarak vazgeçirmeler olmuş ve emniyet teşkilatı suçlanmıştır. Talebimiz; bu çözümler veya kayıtların bilirkişiye incelettirilmesi, videodaki kişi hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunularak yakalanıp sorgusunun yaptırılması ve videoların Şevket Demircan lehine delil olarak değerlendirilerek hakkında beraat kararı verilmesidir.”
O KİŞİ BİZİ BULDU
13. Asliye Ceza Mahkemesi bu talepleri dikkate alıp o kişinin bulunarak ifadesinin alınmasını sağlar mı, bilinmez; ama şöyle bir gelişme oldu: o kişi bize ulaşıp neler olduğunu anlattı.
İşte söz konusu kişinin iddiaları:
“Erkan Doğan’ı 25 yıldır tanırım. Evime aldığımız, yedirip içirdiğim birisi. Bora Kaplan operasyonundan sonra beni arayıp, ‘Başıma büyük talih kuşu kondu.’ dedi. İstanbul’dan Özel Harekâtın iki VIP aracı ile kendisini Ankara’ya getirdiklerini, araçta önemli adamlar olduğunu, Savcıya götürülüp ifadesinin söylettirildiğini, hatta Ali Yerlikaya ile görüştürdüklerini, Savcının da, ‘Allah’ın aslanı, sayende bu p… tutuklayacağız.’ dediğini anlattı. Bir defasında Barış Kurt ve Bora Kaplan’ı kastederek, ‘Bunlardan büyük para kopacağım. Bir adamını bul, onlara haber gönder ifademin doğrusunu vereceğimi söyle. Para alırsak yüzde 30-35’i senin.’ dedi. Benim başımı derde sokmamasını istedim. Tek güvendiği kişinin ben olduğumu belirtti, kabul ettim. Samsun’dan ortak tanıdıklarımız kanalıyla Barış Kurt’un yakınlarına ulaştım. Ama, ‘Adalet yerini bulur. Bizim kimseye verecek paramız yok.’ dediler. Tüm bu konuşmalara eşim de şahit. İkimizi ayrı ayrı dinleyin, aynı şeyleri anlatacağımızı görürsünüz.”
450 LİRALIK SAHTE DOLARLAR
Bu kişinin anlatımına göre, devamında da şunlar yaşandı:
“Barış Kurt’un yakınlarının teklifi reddetmesi üzerine Erkan Doğan, ‘Seninle bir plan yapalım.’ dedi. Yine başımı derde sokmamasını istedim; ama boşluğuma düştü, kabul ettim. İfadeyi bana verip bunu okumamı söyledi. ‘Görüntü çekeceğiz, sahte dolar al, poşette göster.’ dedi. 450 liraya biraz sahte dolar aldım, altını kağıtlarla doldurdum. Sonra pişman oldum. Eşim de, ‘Buna güvenilmez.’ deyip bana kızınca arayıp kaydı silmesini istedim. ‘Tamam babacan sildim. Mahkemeye de vermeyeceğim.’ dedi. Ama sizin yazınızdan sonra silmediğini anladım. Bunun lakabı Japon Erkan’dır. Herkese yamuk yapar. Ben kimseyi satmam, ama bu ihanetinden sonra ondan şikayetçi olacağım. Evet, ben de yanlış yaptım, cezası neyse çekmeye razıyım; ama şu anda Erkan Doğan’ı görsem dişlerini ben çekerim. Şunu da belirteyim; uyuşturucu kullandığı için Erkan Doğan’ın daha Samsun’dayken dişleri dökülmüştü.”
Sözkonusu kişi son olarak, “Kaydın ortaya çıkmasından sonra Erkan Doğan bir daha beni aramadı. Ancak yakın zamanda İsveç kodlu bir telefondan ortak bir arkadaşımızı arayıp 15 milyon lirası olduğunu söylemiş. Yurtdışına mı gitti öyle mi gösteriyor, bilemiyorum.” dedi.
Yakın dönemin en önemli davalarından birisinde son durum böyle. Düğümler bir bir çözüleceği yerde yenileri ekleniyor. Bakalım bu düğümleri kim, nasıl ve ne zaman çözecek?!