rgenekon kumpası davasında görev alan hakim ve savcılar hakkında “görevi kötüye kullanma, hürriyeti tahdit, suç uydurma, evrakta sahtecilik” suçlamalarıyla 5 yıldır Yargıtay’da devam eden davada Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı esas hakkında mütalaasını verdi. Yarın görülecek dava öncesinde verilen mütalaada, Ergenekon kumpası davasının görüldüğü kapatılan 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin eski başkanı Hasan Hüseyin Özese, üye hakim Hüsnü Çalmuk ve eski savcı Mehmet Ali Pekgüzel başta olmak üzere 7 sanığın göreve kötüye kullanma ve hürriyeti tahdit suçlarından cezalandırılmaları istendi. Mütalaada, yargılama aşamasında adli kontrol hükümlerini ihlal ettikleri halde tutuklanmalarına karar verilmeyen ve nihayetinde firar eden Ercan Fırat ile Nihat Topal’ın da “hürriyeti tahdit” suçunu işlediği ve dosyalarının tefriki yönünde görüş bildirilirken firari sanıklar Zekeriya Öz, Hadi Çağdır, Fikret Seçen ile Sedat Sami Haşıloğlu hakkında herhangi bir değerlendirme yapılmadı.
Son Duruşmada Tepki Gösterilmişti
İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nde görülen davanın geçtiğimiz 26 Eylül’deki 51’inci celsesinde Ergenekon kumpası mağdurları ve avukatlarının, “İpe un serilmesin. Artık karar aşamasına gelinsin.” şeklindeki tepkileri üzerine Mahkeme, dosyanın esas hakkındaki mütalaasını sunmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesini kararlaştırmıştı.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da mütaalasını, yarın görülecek dava öncesinde bugün 8. Ceza Dairesi’ne gönderdi.
Mütalaada; eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un Ergenekon kumpası davasında tanık olarak dinlenmek üzere duruşmada hazır ettiği eski Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner’in dinlenmemesi ve Başbuğ’un Yüce Divan’da yargılanması gerekirken 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanması, Ergenekon kumpası sanıklarından Avukat Serdar Öztürk’ün bürosunda ele geçirildiği iddia edilen “İrtica İle Mücadele Eylem Planı” üzerinde parmak izi incelemesi yaptırılmaması, aynı belgeyle ilgili olarak Dursun Çiçek’in bilirkişi raporu alınması talebinin kabul edilmemesi, sanıkların ve avukatlarının savunma sürelerinin kısıtlanması, yasadışı ses kayıtlarının delil olarak kullanılması gibi eylemlerinden dolayı “görevi kötüye kullanma”, ayrıca yersiz gerekçelerle tutuklama ve tutukluluğa devam kararları verdikleri için “hürriyeti tahdit” suçlarından sanıkların cezalandırılmaları istendi.
Özgür Özel Ayrıntısı
Ergenekon kumpası hakim ve savcılarına yöneltilen suçlamalardan birisi de 27 Temmuz 2012’deki duruşmayı izlemek üzere içeri girmek isteyen, dönemin CHP Milletvekilleri Özgür Özel, Veli Ağbaba, Mahmut Tanal ve Erdal Aksünger’e jandarma marifetiyle engel olunmasıydı.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın mütalaasında duruşmaların herkese açık olduğu, hangi hallerde kısıtlama getirilebileceğinin yasayla belirlendiği hatırlatılıp -o güne ait duruşma tutanağına da yer verildikten sonra- şöyle denildi:
“Söz konusu zabıt incelendiğinde, CMK’nın 203. maddesine göre milletvekillerinin dışarı çıkarılması değil, içeriye alınmasının engellendiği, buna ilişkin herhangi bir sebebin de gösterilmediği, Mahkemelerin ve hâkimlerin tüm kararlarının gerekçeli olması gerektiği gibi, milletvekillerinin dışarıya çıkarılması yönünde alınmış bir ara kararın da bulunmadığı, milletvekillerinin keyfi olarak içeriye alınmaması ile başlayan gerginlik sonucu uygulanan tedbirin takdir hakkını kötüye kullanmak suretiyle görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu kabul edilmelidir.”