Denizcilik ve Ada Politikaları Bakanı Stylianides’e dönersek; ziyaretini, “Yunanistan-Türkiye’nin denizdeki göç akışına karşı ortak tepkisinde yeni bir başlangıç” ifadeleriyle paylaştı. Haliyle bu Bakanlık ne iş yapar diye merak ettik. İşte Bakanlığın internet sitesinde karşımıza Yunanistan’ın Ege’deki işgâllerini gösteren bu haritası çıktı. Haritada yukarıda saydığımız adalarımızın tamamı var. Tabii ki, Erdoğan’ın Miçotakis’le, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Gerapetritis, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in Dendias’la kucaklaştığı yerde İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’dan o işgallerin hesabını sorması beklenemez, ama bu gidişin gidiş olmadığı da gün gibi ortada!..
Yunanistan 2004 yılından itibaren Ege ve Akdeniz’deki adalarımızı işgâl, 2009’dan itibaren de ilhak etmeye başladı. Eş zamanlı olarak Lozan’a göre, gayrı askeri statüde olması gereken adaları silahlandırdı.
İlk işgal edilenler Aydın ve İzmir sınırları içinde kalan Koyun, Eşek ve Bulamaç adalarıydı. 2012 yılına gelindiğinde Yunan işgali altındaki adalarımızın sayısı 16’ya, 2022’de ise 2’si kayalıklar olmak üzere 22’ye ulaştı.
Milli Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri emekli Kurmay Albay Ümit Yalım ve bir avuç insanın ilgilenip, gündeme getirdiği bu Yunan yayılmacılığı sonucunda işgâl edilen adalarımız şunlar oldu:
“Sakarcalar, Keçi, Kalolimnoz, Ardacık, Koçbaba, Bulamaç, Nergizcik, Eşek, Hurşit, Fornoz, Koyun, Gavdos, Gaidhouronisi, Koufonisi, Dhia, Dionisades, Ardıçcık, Marathi, Küçük Çuha, Limoniye, Venedik Kayalıkları ve Pilati Kayalığı.”
Yunanistan buraları işgal etmekle kalmadı, açtığı 14 askeri üssü top, havan, uçaksavar ve tanksavar silahlarıyla donattı.
1914’te 6 “Büyük Devlet Kararı” ve Lozan Antlaşması ile gayrı askeri statüde kalmak koşuluyla Yunanistan’ın kullanımına verilen 23 adadan bazılarının durumunu da hatırlatalım.
Örneğin Midilli, Rodos ve İstanköy’e mekanize tümenleri;
Limni, Sakız, Sisam adalarına mekanize tugayları;
Taşoz, Semadirek, Bozbaba, İpsara, Ahikerya, Batnoz, Lipso, İleriye, Kelemez, İstanbulya, İncirli, Sömbeki, İleki, Kerpe ve Meis adalarına ise tabur-alay seviyesinde askeri birlikler konuşlandırdı.
Ayrıca Limni, Midilli, İstanköy ve Rodos’a havaalanları inşa edip, savaş uçakları yerleştirdi.
AKP SEYRETTİ, REDDETİ, UYARDI
Göz göre göre gerçekleşen bu işgâller karşısında AKP’nin tavrı ne oldu?
Önce AB üyeliği uğruna görmezden gelip, sessiz kaldı.
Konu 2015 yılında TBMM’ye taşındığında dönemin Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, “Ege ada ve adacıkları hukuken Türkiye Cumhuriyeti egemenliğindedir. Bu adalar üzerindeki mevcut olan fiilî Yunan uygulamaları hukuki statüyü değiştirmez” ifadeleriyle işgâli doğruladı.
Ancak bir yıl sonra Erdoğan, bu adaların Lozan’da verildiğini öne sürdü.
Oysa sözünü ettiği; 1913 Londra, ardından Osmanlı Devleti ile Yunanistan arasında yapılan Atina antlaşmaları, nihayetinde de İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra İtalya’nın Yunanistan’a devrettiği 12 Adalar’dı.
2017’de Yunanistan’ın işgâl ettiği ada ve kayalıklar bir kez daha gündeme geldiğinde; dönemin Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, Erdoğan’ı eleştirenleri, “Yunanistan’la aynı şeyi söylemekle” suçlarken, Başbakan Binali Yıldırım, iktidarları döneminde Ege adalarından tek bir çakıl taşının dahi gitmediğini iddia etti.
2020’ye gelindiğinde; dönemin Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, “18 ada Yunanlı komşularımız tarafından anlaşmalara aykırı bir şekilde silahlandırılmış, asker konuşlandırılmış” itirafında bulundu. İki yıl sonra ise Yunanistan’ın uluslararası anlaşmalara aykırı olarak 23 adadan 16’sını silahlandırdığını söyledi.
2022’de de Erdoğan Yunanistan Başbakanını, “Artık benim için Miçotakis diye birisi yok” sözleriyle defterden sildikten sonra üç ay arayla şu uyarılarda bulundu:
“Bir kez daha Yunanistan’ı, gayri askerî statüdeki adaları silahlandırmaktan vazgeçmeye, uluslararası anlaşmalara uygun davranmaya davet ediyoruz. Şaka yapmıyorum, ciddi konuşuyorum. Özellikle bu millet kararlıdır ve bu millet bir şey söylerse ardını da takip eder. Sayın Miçotakis, herhalde adalara turistik çıkarma yapıyor. Bununla bir yere varmak mümkün değil. Yunanistan’ı tıpkı bir asır önce olduğu gibi pişmanlıkla sonuçlanacak hayallerden, söylemlerden ve eylemlerden uzak durması, aklını başına alması konusunda tekrar ikaz ediyoruz. Kendine gel. Türkiye, Ege’deki haklarından vazgeçmeyeceği gibi adaların silahlandırılması konusunda uluslararası anlaşmaların kendisine tanıdığı yetkileri gerektiğinde kullanmaktan da geri durmayacaktır.”
“Adaları işgal etmeniz falan bizi bağlamaz, vakti saati geldiğinde gereğini yaparız. Hani diyoruz ya, bir gece ansızın gelebiliriz.”
Sonuç?
7 Şubat depremi ve Mayıs seçimlerinden sonra Yunanistan’la barışıldı. Erdoğan, “Bardağın dolu tarafıyla ilgilenelim… Ege üzerindeki it dalaşını bitirelim, artık bu sayfayı kapatalım” sözleri eşliğinde geçen ay Atina’ya gitti.
Erdoğan’ın ziyaretine günler kala Yunanistan bu defa Dedeağaç ve Gökçeada’nın hemen dibindeki Zürafa adamızın “Yunan toprağı” olduğunu iddia etti.
Ziyaretten sonra da Yunanistan Dışişleri Bakanı Giorgos Gerapetritis, yapılan görüşmelerde Türkiye tarafından bir egemenlik meselesinin hiçbir zaman gündeme getirilmediğini belirterek, “Askersizleştirme veya gri bölgelerle ilgili tartışmaları sık sık duyuyorum. Bunu tartışmadık… Bunun gündeme getirilmesine izin vermezdim… Yunanistan sahip olduğu haklardan bir milim bile taviz vermeyecektir. Çok net söylüyorum; egemenliği asla tartışmayacağız” dedi.
YUNANİSTAN’I SEVİNDİREN GELİŞME
Tüm bunları niye mi anlattık?
Birkaç gün önce Yunanistan Denizcilik ve Ada Politikaları Bakanı Christos Stylianides Ankara’daydı.
Bakın, adamların “Denizcilik ve Ada Politikaları” diye bir Bakanlığı varmış. Adalar konusunu ne kadar sıkı tuttukları ortada.
İşte bu Bakan ne alakâysa İçişleri Bakanımız Ali Yerlikaya’yla bir araya geldi. Görüşmeden sonra yapılan ortak açıklamada; “İki ülke arasındaki iş birliğinin güçlendirilmesine yönelik görüş alışverişinde bulunulduğu, düzensiz göç ve göçmen kaçakçılığıyla ortak mücadele için işbirliği yollarının ele alındığı, ayrıca Türkiye- Yunanistan Sahil Güvenlik makamları arasındaki işbirliği ve iletişimin güçlendirilmesi konusunun değerlendirildiği” bildirildi.
Yunan Bakanın ayrıca Sahil Güvenlik Komutanlığı’na nezaket ziyaretinde bulunduğu kaydedildi.
“Denizcilik ve Ada Politikaları Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı ne alâka” dedik, ama şunu da hatırlatalım.
15 Temmuz darbe teşebbüsünün ardından Jandarma Genel Komutanlığı ile Sahil Güvenlik Komutanlığı TSK’dan alınarak, İçişleri Bakanlığı’na bağlanması en çok Yunanistan’ı sevindirdi. 2018’de dönemin Dışişleri Bakanı Nikos Koçyas açıkça, Jandarma ve Sahil Güvenlik Komutanlıklarının “Erdoğan’a çok yakın” olan İçişleri Bakanlığı’na bağlanmasından memnuniyet duyduğunu söyledi.
Denizcilik ve Ada Politikaları Bakanı Stylianides’e dönersek; ziyaretini, “Yunanistan-Türkiye’nin denizdeki göç akışına karşı ortak tepkisinde yeni bir başlangıç” ifadeleriyle paylaştı.
Haliyle bu Bakanlık ne iş yapar diye merak ettik. İşte Bakanlığın internet sitesinde karşımıza Yunanistan’ın Ege’deki işgâllerini gösteren bu haritası çıktı. Haritada yukarıda saydığımız adalarımızın tamamı var.
Tabii ki, Erdoğan’ın Miçotakis’le, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Gerapetritis, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in Dendias’la kucaklaştığı yerde İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’dan o işgallerin hesabını sorması beklenemez, ama bu gidişin gidiş olmadığı da gün gibi ortada!..