Kara Harp Okulu’nu birincilikle bitiren ve törenden sonra silah arkadaşlarıyla birlikte kılıç çatıp Subay Andı’nı okuyarak, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diyen Teğmen Ebru Eroğlu’na sosyal medyadan edilen küfüre ilişkin verilen kovuşturmaya yer yok kararı, İstanbul 8. Sulh Ceza Hakimliği tarafından ders niteliğinde bir kararla kaldırıldı.
Gazeteci Barış Terkoğlu’nun ortaya çıkardığı skandalın ardından Ebru Eroğlu’nun Avukatı Namık Öztürk’ün yaptığı itirazı ve kamu davası açılması talebini görüşen İstanbul 8. Sulh Ceza Hakimliği, öncelikle Cumhuriyet Savcısının görevi hakkında şu hatırlatmalarda bulundu:
“CMK 160. maddesinde ‘C. savcısının görevi, ihbar ve şikayet üzerine kamu davası açmaya yer olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar’ denilmekedir.
Bu amaçla C. savcısının, şüphelinin gerçek kimliğini tespit etmek amacıyla ilgili kurumlara müzekkere yazıp kişiyi tespit ettikten sonra ifade vermesi için C. Savcılığına çağırması gerekirken, söz konusu adli işlemlerin hiçbirisi yapılmadan, hiçbir inceleme ve soruşturma yapılmaksızın dosya üzerinden yapılan değerlendirme içerikli karar usul ve yasaya aykırıdır.
Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer; kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup bu suçun oluşabilmesi için davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir.
Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça onur şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiile veya olgu isnadını veya sövmek filini oluşturması gerekmektedir.
Yargıtay içtahatlarında da ‘şüphelinin paylaşımlarının içerik itibarıyla karşı tarafı incitici, küçük düşürücü ve saygınlığını zedeleyici mahiyette olduğu, tahkir kastı içerip içermediği hususunda mahkemesince değerlendirme yapılması gerektiği’ şeklinde kararların verildiği, şu halde şüpheli hakkında haraket ve tehdit suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı hususunda takdir ve değerlendirmenin mahkemesinde yapılması gerektiği değerlendirildiğinden…”
Bu tespitlerin ardından da Av. Namık Öztürk’ün usul ve yasaya uygun itirazının kabul edildiği belirtilerek;
“İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 21 Ekim 2024 tarihli kovuşturmaya yer olmadığına dair kararının kaldırılmasına, kararın İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca taraflara tebliğine, soruşturma dosyasının gereği için Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine” kesin olarak karar verildi.
