İçeride “dil koparma” dönemine girilmesinden bir hafta önce ABD Uluslararası Dini Özgürlükler Komisyonu (USCIRF) Komiseri Nadine Maenza, Suriye’de PKK/YPG/PYD’li teröristlerle, Erbil’de de Mesut Barzani ve diğer yetkililerle görüştü.
Maenza’nın ziyaretlerinden evvel USCIRF hakkında kısaca bilgi verelim. 1998’de kuruldu. ABD Senatosu ve Temsilciler Meclisi’ndeki her iki partiden seçilen üyelerden oluşuyor. ABD dışındaki din ve inanç özgürlüğüne ilişkin evrensel hakları denetleyen “bağımsız” bir federal hükümet komisyonu olarak ABD Başkanı, Dışişleri Bakanı ve Kongre’ye siyasi önerilerde bulunuyor.
Birkaç yıl önce Türkiye’nin “özel izleme listesine” alınmasını öneren Komisyon, 2021 yılı raporunda ülkemizdeki dini özgürlüklere ilişkin ağır eleştirilerde bulunmakla kalmadı; özellikle raporun Suriye ile ilgili bölümünde, burada “işgâlci” olduğumuzu öne sürdü.
ABD Yönetimine “Tanıyın” Çağrısı
İşte bu Komisyonun Komiseri olan Nadine Maenza geçen hafta Rojava’da düzenlenen Uluslararası Mezopotamya Din ve İnanç Kongresi’ne katılmak üzere Suriye’ye gitti.
Suriye’deki mesaisi bu kongre ile sınırlı kalmadı; sözde “Rojava özerk yönetimi”nin dış ilişkiler dairesini ziyaret edip onlarla ortak bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda, ABD yönetimine, “Rojava özerk yönetimini yerel siyasi bir hükümet olarak tanıması” çağrısında bulunup şunları söyledi:
“Buraya ilk geldiğimde ABD, özerk yönetimle konuşmuyor, sadece Demokratik Suriye Güçleri (DSG) ile konuşuyordu. Şu anda bu durum değişmiş durumda. ABD Hükümetinin artık normal bir tavırla özrk yönetim ile ilişki kurduğunu görüyoruz, diğer dünya hükümetleriyle yaptığı gibi. Bu güzel bir gelişme. Fakat elbette ABD’nin daha güçlü bir destek sunması taraftarıyız ve ilişkilerini devam ettirmesinden yanayız.”
Teröristbaşıyla Poz
ABD’li Komiserin programında Suriye’deki PKK’nın başı, teröristbaşı Öcalan’ın “manevi oğlu” Mazlum Kobani ve sözde kadın savunma birlikleri (YPJ) genel komutanı Newroz Ahmet’i ziyaret de vardı. Onlarla poz verip Twitter hesabından şu paylaşımı yaptı:
“Rojava’nın karşılaştığı zorluklar ve güvenlik durumuyla ilgili olarak DSG Genel Komutanı Mazlum Kobani ve YPJ Genel Komutanı Newroz Çiçek ile görüşme gerçekleştirdik. Bu bölgeleri IŞİD’den temizleyip, özgürleştirdikten sonra din özgürlüğü ve cinsiyet eşitliğini savunan özyönetim kurdular.”
Oradayken verdiği bir röportajda, ülkemiz hakkında şu iddialarda bulundu:
“Türkiye’nin devam eden saldırıları ve suyu silah olarak kullanması nedeniyle gittikçe kötüleşen ekonomik duruma dair son gelişmeleri dinledim… Resulayn, Tel Abyad ve Afrin gibi Türkiye’nin işgâl ettiği bölgelerden olup yerinden edilmiş insanlarla görüştüm. Türkiye’nin işgâl ettiği bölgelerde, bu insanların ailelerine ve arkadaşlarına karşı devam eden vahşeti duymak yüreğimi dağladı. Bana, dini ve etnik azınlıkların nasıl tutuklanmaya, işkenceye, tecavüze, fidye için kaçırılmaya ve zorla din değiştirmeye maruz kaldığı söylendi. İslamcı milisler tarafından evlerin nasıl zorla alındığını ve zeytin ağaçlarının nasıl yok edildiğini duydum.”
Ankara’nın “Göremediği” Harita
Nadine Maenza’nın “Barzanistan” mesaisine gelirsek; en önce Ankara’nın “dostu” Mesut Barzani ile bir araya geldi.
Barzani’nin ofisi; görüşmede din ve inanç özgürlüğü ile Peşmerge güçlerinin IŞİD’e karşı verdiği mücadelenin yanı sıra, “Rojava’nın mevcut durumu, Suriye’deki gelişmeler ve Kürt taraflar arasındaki ilişkilerin” ele alındığını bildirdi.
Açıklamada, Barzani ile Maenza’nın makam odasında yaptığı görüşmeden iki kare fotoğrafa da yer verildi.
Maenza ise Twitter hesabından, Barzani ile bambaşka bir fotoğrafını paylaştı.
Bu; 1794 tarihli, “Türkiye’nin Asya’daki yeni haritası” başlıklı, Osmanlı topraklarını bölünmüş gösteren bir haritanın önünde verilmiş bir pozdu. Besbelli Barzani’nin mekânının bir yerlerinde bu harita asılıydı.
Ancak bu görüntü, birkaç internet sitesi ve bazı sosyal medya hesapları dışında hiçbir yetkilinin ilgisini çekmedi.
Ankara görmemiş veya duymamış olmalıydı!..
Ama Bakın İktidar Medyası Bile Gördü
Nihayet o pozu; 6 gün sonra da olsa iktidar medyasından gören biri çıktı.
Hürriyet’ten Fatih Çekirge dünkü yazısında, “O meczup ve habis hayalin Türkiye’yi böldüğü o haritanın yine hortladığını” duyurdu.
Lâkin, o harita sanki Barzani’nin mekânında değil de ABD Komiseri’nin makamında asılıymışçasına, Nadine Maenza’ya tepki gösterirken Barzani’ye dişe dokunur tek kelâm etmemesi dikkat çekiciydi.
Her neyse; herhalde Ankara, “Dost Barzani”nin mekânında ve gönlünde böyle bir haritanın bulunduğunu en azından bu yazıdan sonra öğrenmiştir.
Bakalım içeride kimi “dilleri koparmaktan” söz edenler bu haritaları koparmak için harekete geçecekler mi?!