Müyesser Yıldız
Müyesser Yıldız

Bu Devlet Politikasının Değişmediğini Erdoğan, Fidan ve Kalın da Biliyor mu?!

featured

Bildiriyi Patrikhane’nin imzalamasına gelince; zirvenin organizatörleri İsviçre ve Ukrayna’dan izahat istenmiş. Birincisi; İsviçre ve Ukrayna Cumhurbaşkanlarının Patrik Bartholomeos’a yaptığı resmi davetten Dışişleri Bakanlığı’nın haberi var mıydı yok muydu? Onlar bilgi vermediyse Bartholomeos Dışişleri Bakanlığı’na veya bağlı olduğu Fatih Kaymakamlığı’na bilgi verdi mi?.. İkincisi; her şey olup bittikten sonra istenen “izahata” ne karşılık verildi?.. Üçüncüsü; Ankara, listedeki “Ekümenik Patrikhane” isminin çıkarılmasını istedi mi istemedi mi? İstememiş veya Ankara’nın “izahat” istemi ciddiye alınmamış olmalı ki, “Ekümenik Patrikhane” listede duruyor!.. “Fener Rum Patrikhanesi’nin konumuna ilişkin devlet politikamızda herhangi bir değişiklik olmadığı izahtan vareste” ise; bundan Erdoğan’ın, İbrahim Kalın’ın ve Hakan Fidan’ın da haberi var mı?

2 yıl önce Trabzon’a giden Fener Rum Patriği Bartholomeos’a Ekümenik Patrik Bartholomeos yazılı Trabzonspor forması hediye edilince Cumhur İttifakı’nın ortağı MHP’nin Lideri Devlet Bahçeli kelimesi kelimesine şu tepkiyi gösterdi:

Türkiye’de ekümenik diye bir kurum ve görev tanımı yoktur. Lozan Antlaşması gereğince, Fener Rum Patriği’nin siyasi ve idari işlerle uğraşmaması, ülkemizdeki Rum-Ortodoks vatandaşlarımıza ruhani hizmet vermesi hüküm altına alınırken, Fatih Kaymakamlığı’na bağlı bir din görevlisi olmasının dışında hiçbir statüsü de olamayacaktır. Türkiye’nin dört bir koldan tuzağa çekilerek milli ve manevi hassasiyetlerinin tahriş edilmesi etap etap ilerletilen bir kumpasın içyüzünü açığa vurmaktadır. Amaç kaos çıkarmak, kriz ortamı yaratmaktır… Fırsatçılar devrede, fesat yuvaları tetiktedir.”

Bahçeli’nin bu tepkisi sayesinde Patrikhane’nin bağlı olduğu Fatih Kaymakamlığı da Lozan Antlaşması’nı hatırlayıp, “siyasi bir faaliyette bulunmaması” şartıyla İstanbul’da kalmasına izin verilen Patrikhane’nin,  “ekümeniklik” iddiasının hukuki gerçeklerle bağdaşmadığını vurguladı.

Ama AKP’lilerden çıt çıkmadı. Haliyle, geçen 2 yılda ekümeniklik meselesi hem içeride hem de dışarıda aldı başını gitti.

Önceki gün yazdığımız, İsviçre’deki Ukrayna konulu uluslararası barış konferansında olduğu gibi. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da oradaydı, İsviçre ve Ukrayna Cumhurbaşkanlarının resmi davetiyle Ekümenik Patrik Bartholomeos da… Her ikisi de konuşma yaptı!..

Haliyle, Patriğin bu konferansa kimi veya neyi temsilen katıldığını sorduk. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Bartholomeos’un toplantıda görüştüğünü duyurduğu liderler arasında Dışişleri Bakanı Fidan’ın bulunması bir başka garabetti.

En büyük garabet de konferanstan sonra yayımlanan bildirinin imzacılarına ilişkindi. İsviçre yönetimi bildiriyi imzalayan devletler ile uluslararası kuruluşların listesini açıkladı.

Uluslararası kuruluş” denilenler; Avrupa Konseyi, AB Komisyonu, AB Konseyi, Avrupa Parlamentosu ile Amerika kıtasındaki 35 devletin oluşturduğu Amerika Devletler Organizasyonu’ydu.

İşte bunlar arasında Ekümenik Patriklik de yer almıştı!..

Hale bakın ki; bildiriyi hem Türkiye hem de “Ekümenik Patriklik” imzalamıştı.

Çok şükür ki; Lozan’a göre bir Türk kurumu olan Patrikhane’nin enikonu “uluslararası kuruluş”  haline gelmesinin/getirilmesinin anlamını, önemini ve bunun sonuçlarını hesap edenler çıktı.

Evvela Gazeteci Ardan Zentürk İsviçre’de yaşanan bu garabetlere dikkat çekip, devlet yetkililerine, Biz Fener Patrikhanesi’ni Ekümenik Patrik olarak tandık mı tanımadık mı? Tanıdık ise bunu lütfen söyleyin.”  çağrısında bulundu.

Ardından İYİ Parti Ankara Milletvekili Kürşad Zorlu, Fener Rum Patriği Bartholomeos’un tek dini lider ve “Ekümenik” unvanı ile o konferansa katılmasının “vahim bir hata” olduğunu, Patriğin mevcut kanunların kendisine tanımadığı bir unvanı kullanamayacağını, “burada atılacak yanlış adımlar ya da diplomatik kabullenişlerin Türkiye’nin tarihsel kazanımlarına ve egemenlik haklarına telafisi güç zararlar vereceğini” vurgulayıp Dışişleri Bakanlığı’nın ivedilikle açıklama yapmasını istedi.

Nihayetinde bir açıklama yapan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli evvela “Bakan Hakan Fidan’ın zirve marjında Bartholomeos’la resmi bir ikili görüşme yaptığı” yönündeki haberlerin gerçeği yansıtmadığını bildirdi.

Keçeli, ortak bildirinin imzacıları arasında Patrikhane’nin isminin yer almasına ilişkin olarak, zirvenin organizatörleri İsviçre ve Ukrayna’dan izahat istendiğini kaydetti.

Keçeli son olarak ise, Fener Rum Patrikhanesi’nin konumuna ilişkin devlet politikamızda herhangi bir değişiklik olmadığı da izahtan varestedir. ifadelerini kullandı. Yani Ekümeniklik mekümeniklik tanımıyoruz.” demeye getirdi.

Tane Tane Cevaplayalım

Dışişleri Sözcüsü’nün bu açıklamalarını tane tane cevaplayalım.

Evet, Bakan Hakan Fidan ve Patrik Bartholomeos “resmi bir ikili görüşme” yapmadı; ama Patrikhane’nin  açıklamasına göre, görüştüler. Aynen Bartholomeos’un Ukrayna, Fransa ve Gürcistan Cumhurbaşkanlarının yanı sıra Yunanistan Başbakanı Miçotakis ve Vatikan Başbakanı Parolin ile yaptığı görüşmeler gibi.

Buyurun Patrikhane’nin o açıklamasının Rumca ve İngilizcesi; görüşme listesinde Fidan’ın da adı var. Hiçbir görüşme olmadıysa Patrikhane yalan söylüyor demektir.

Ayaküstü görüştüklerini varsayalım; Patrik Bartholomeos’un diğer yabancı devlet adamlarının yanı sıra kendi ülkesinin Dışişleri Bakanı’nın ismini de zikretmesinde çok derin bir anlam ve mesaj yok mu?

Bildiriyi Patrikhane’nin imzalamasına gelince; zirvenin organizatörleri İsviçre ve Ukrayna’dan izahat istenmiş. Birincisi; İsviçre ve Ukrayna Cumhurbaşkanlarının Patrik Bartholomeos’a yaptığı resmi davetten Dışişleri Bakanlığı’nın haberi var mıydı yok muydu? Onlar bilgi vermediyse Bartholomeos Dışişleri Bakanlığı’na veya bağlı olduğu Fatih Kaymakamlığı’na bilgi verdi mi?.. İkincisi; her şey olup bittikten sonra istenen “izahata” ne karşılık verildi?.. Üçüncüsü; Ankara, listedeki “Ekümenik Patrikhane” isminin çıkarılmasını istedi mi istemedi mi? İstememiş veya Ankara’nın “izahat” istemi ciddiye alınmamış olmalı ki, “Ekümenik Patrikhane” listede duruyor!..

Fener Rum Patrikhanesi’nin konumuna ilişkin devlet politikamızda herhangi bir değişiklik olmadığı izahtan vareste” ise; bundan Erdoğan’ın, İbrahim Kalın’ın ve Hakan Fidan’ın da haberi var mı?

Şöyle ki;

Erdoğan daha 2010’daki Atina ziyaretinde, Patrik Bartholomeos için “ekümenik” unvanının kullanılması konusunda, “Ecdadımızı rahatsız etmemiş, beni de rahatsız etmiyor.” demedi mi?

2017’de de; “Patrik yurt dışına çıkmak istese Lozan’a göre, Fatih Kaymakamlığı’nın müsaadesiyle çıkabilirdi. Ama biz bunu bile bir kenara koyduk, ‘Patriklik makamı farklıdır.’ dedik, önünü açtık.” diye övünmedi mi?

Tam 2 yıl önce AKP kurucusu ve eski bakanlardan Hüseyin Çelik, Cumhurbaşkanlığı’ndan şu anda yazılan yazılarda Sayın Bartholomeos’a ‘Ekümenik Patrik’ sıfatıyla yazı yazılıyor, bunu biliyor musunuz? Biz devlet olarak zaten bunu ekümenik olarak kabul ediyoruz.” iddiasında bulunmadı mı?

Ve dahi bizzat Bartholomeos, 2020’de Saray’dan gönderilen bir davetiye mektubunda kendisine, “Sayın Ekümenik Patrik I. Bartholomeos, Rum Ortodoksları Patriği” diye hitap edildiğini, o davette masada bulunan isim kartlığında da “Ekümenik Patrik” ifadesinin yer aldığını belirtirken şunları anlatmadı mı?

Ankara bu unvanı kullanmaya mecbur değildir, ama kullanılmasına da engel olmamalı. Belki bunun etkisi altında İbrahim Kalın gibi okumuş insanlar sayesinde bu olgunlaştı. Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan dedi ki; ‘Bu ekümeniklik meselesi Hıristiyanları ilgilendiren bir konudur.’ Artık bunu söyledikten sonra gözüktü ki, Ankara’nın reaksiyonu bitiyor. Belki bu Venedik Komisyonu’nun tesiri belki daha aydın fikirler sayesinde neticede ‘ekümenik’ diye hitap eden bir davet mektubu geldi bana geçen yıl. Dolmabahçe’de İbrahim Kalın’ın dini liderlere verdiği bir yemekte benim önümde ‘Ekümenik Patrik Bartholomeos’ diye bir not yer almıştı, ilk o oldu. Sonra elimdeki bu mektup geldi. Birkaç hafta Ankara’daydım. İbrahim Kalın ile konuştuk. Teşekkür ettim bu konu için. O da ‘Geç bile kalındı. Daha erken olmalıydı.‘ dedi.”

Hepsini geçtik; Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İsviçre’deki zirvede aynı masaya oturduğu Patrik Bartholomeos’un önündeki “Ekümenik Patriklik” yazısını ve Patrikhane flamasını da görmediği için mi yoksa Bakanlıktan farklı düşündüğü için mi hiçbir tepki göstermedi?!

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!