17’si tutuklu 61 sanıklı Ayhan Bora Kaplan organize suç örgütü davasında geçen hafta başlayan esas hakkında mütalaaya karşı savunmaların alınmasına devam edildi.
Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Sincan Cezaevi yerleşkesinde görülen davanın bugünkü celsesi tutuksuz sanıklardan Hasan Aslantaş’ın avukatının savunmasıyla başladı.
Soruşturmayı FETÖ’cülerden Takip Ettik
Savunma yapan ikinci isim, Bora Kaplan’ın avukatlarından Umut Köroğlu, “Amacım mahkemeyi germek değil, ama…” dedikten sonra 80 klasörlük davada mütalaanın ardından sadece 29 gün verildiğini, bu arada Bora Kaplan’ın bir hafta boyunca kara para davasına girdiğini anlatıp tüm bunlardan dolayı savunma haklarının kısıtlandığını söylemek durumunda olduğunu kaydetti.
Av. Köroğlu, Bora Kaplan’ın Esenboğa Havaalanı’nda gözaltına alınması görüntülerini izletirken, Kaplan anında araçtan indiği halde polislerin direndiği, bu nedenle zor kullandıkları yönünde “yalan ve sahtecilikle dolu” tutanak düzenlediğine dikkat çekip o polislerden birisinin İzmir’e geldiğinde “Kafasını kaldırsa sıkacaktık.” dediğini öne sürdü.
Gizlilik kararı olduğu için kendilerine hiçbir bilgi verilmediğini kaydeden Av. Köroğlu, soruşturmayı haklarında yakalama kararı olan firari gazetecilerden takip ederek savunma hazırlamaya başladıklarını bildirip, “Buradaki mantığı üstü kapalı anlamanızı rica ediyorum.” dedi.
Av. Köroğlu şöyle devam etti:
“Savcı, soruşturma sürecindeki usülsüzlüklere, ‘spekülasyon’ diyor. Polisler 13. Asliye Ceza Mahkemesi’nde niye yargılanıyor? Onlar spekülasyonsa, burada olanlar ne; film, tiyatro mu? Savcıdan bu ifadesini düzeltmesini bekliyoruz. Vallahi billahi nasıl anlatacağımı bilmiyorum. Şevket Demircan tam 3750 mesaj yazmış. Of, öbürü de [Müdür Yardımcısı Murat Çelik] telefonun şifresini verseydi. O müdür, ‘Bora şifresini vermiyor.’ dedi. Sen de vermedin. Lütfen şu polislerin dijitalleri getirin.”
Bora Kaplan’ın soruşturmayı yürüten savcı hakkında suç duyurusunda bulunduğunu açıklayan Av. Köroğlu, “Bunun akıbetini soralım ve bekletici sebep yapalım. Şayet Savcı hakkında da polisler gibi soruşturma açılırsa, bu dosyanın çökeceği ortadadır.” dedi.
Dijitalleri Ele Geçirme Soruşturması
Duruşmaya verilen 15 dakikalık aranın ardından Mahkeme Başkanı, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, polislerin yargılandığı 13. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki dijitallerin, ilgisi olmayan kişilerin eline geçmesi sebebiyle soruşturma açıldığını bildirdiğini söyledi.
Bunun üzerine Av. Umut Köroğlu şöyle konuştu:
“Polisleri suçlamış olmak için suçlamıyoruz. Somut deliller ortada. Yargılandıkları, neyle suçlandıkları somut. Şimdi ‘Birilerinin eline geçti.’ diye soruşturma açılmış. Benim elime geçmedi.”
Umut Cuma’ya mı Gitti?
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünün başlangıcında Av. Umut Köroğlu’nun gelmediği görülünce Mahkeme Başkanı, mübaşirden Av. Köroğlu’nu aramasını istedi. Bu arada Bora Kaplan’ın, “Cuma namazına gitti.” dediği duyuldu. Başkan şaşırarak, “Umut?!” cevabını verdi. Bora Kaplan da Av. Köroğlu’nun Cuma’lara gittiğini söyledi.
İki sanığın avukatlarının savunmalarının ardından beyanlarına devam eden Av. Umut Köroğlu, Savcı’dan mütalaasını değiştirmesini rica edip, “Bu kapıdan su çıkmaz, buradan olmaz.” dedi.
Haberimiz Konuşuldu
AKP Ankara eski İl Başkan Yardımcısı Barış Kurt’un avukatı Nazmi Kobal da savunmasında, KOM’un kerpetenle dişlerinin söküldüğünü iddia eden müşteki Erkan Doğan’ı oyun hamuru gibi yoğurup kare, dikdörtgen, üçgen gibi istediği şekli verdiğini belirtti. 10 farklı ifade veren Erkan Doğan’ın yalan söylediğini ispatladıklarını kaydeden Av. Kobal, 17 Kasım’da yazdığımız haberi gündeme getirerek şunları söyledi:
“Erkan Doğan mahkemede ifade vermeden önce Barış Kurt’un yakınlarının kendisine rüşvet teklif ettiğini öne sürüp mahkemenize buna ilişkin bir kayıt sunma cüretinde bulundu. Ama videodaki kişi gazeteci Müyesser Yıldız’ı arayıp bunun tümüyle Erkan Doğan’ın kurgusu olduğunu açıklamış.”
Barış Kurt’un diğer avukatı Bilal Veske ise davayı olay, olgu ve yöntem itibarıyla FETÖ’nün en aktif olup siyaseti şekillendirdiği dönemde usülsüz delillerle açtığı davalara benzeterek, “Tek talebimiz bu davada düşme kararı verilmesidir.” dedi.
Başkan: Biz de Önümüzü Göremiyoruz
Avukatların soruları üzerine Mahkeme Başkanı şu açıklamaları yaptı:
“32 sanık, 39 avukat dinledik. Yarın devam edeceğiz. Gelmeyeceklerse bilelim, biz de ona göre… Önümüzü göremiyoruz. Gelmezlerse kapatırız. Pazar da yapalım dedik; ama yapmayalım diye düşündük, dinlenelim. Gelen giden olmazsa Pazartesi devam ederiz. Baktık beyanda bulunan yok, tevsii tahkikat taleplerini değerlendiririz. Muhtemelen bir sonraki güne bırakırız. Zaten müzakereye çekilmemiz gerekir.”
Duruşmaya Deniz Urcan’ın avukatı Sidar Yurtçicek’in beyanıyla devam edildi. Davada soruşturma döneminden beri her türlü hukuksuzluğun yaşandığını, ama bunları yapan kamu ve yargı görevlilerinin dokunulmazlıklarının sürdüğünü belirten Av. Yurtçiçek, “Bu dava tuzun koktuğu haldir.” dedi. Savcılar ve polislerin aralarında kurduğu WhatsApp grubundaki yazışmaları okuyup bunların Allah kendilerinin yanında olduğu için ortaya çıktığını anlatan Av. Yurtçiçek, Mahkeme Başkanı için, “Sizi oyuna getirdiler. Biz sizi araştırdık; onurlu, şerefli, ahlaklı, düzgün bir insan olduğunuzu, beş vakit namaz kıldığınızı biliyoruz. Rahmani davranın, bu kurguya cevaz vermeyin.” ifadelerini kullandı.
Av. Yurtçiçek, bir insana ceza vermek için bu kadar kişinin yakılmak istendiğini idda ederken de, “1 yıldır hücrede tutuluyor, kettle almalarına bile izin verilmiyor. Birisi hücrede kafayı yedi, kendini mehdi sanıyor.” dedi.
Son olarak beyanda bulunan tutuksuz sanık Emniyet Müdürü N.A.Ç.’nin avukatı Ayşe Özgün İnce, müvekkilinin suçlanmasına yol açan müşteki Erkan Doğan’ın akıl sağlığının yerinde olmadığını öne sürüp N.A.Ç’nin bu davaya renk katmak, emniyet ayağı bulmak için dahil edildiğini söyledi.
Av. İnce’nin savunmasının ardından Bora Kaplan’ın avukatlarından Tarık Teoman, savunmasını Pazartesi günü yapmak istediğini bildirince Başkan, yarın duruşma yapılmamasına karar verdikten sonra Savcı’dan tahliye talepleri konusunda mütalaasını sordu. Savcı tutukluluk hallerinin devamını istedi. Mahkeme de tutukluluk hallerinın devamına ve duruşmanın gelecek hafta da devamına karar verdi.