Müyesser Yıldız
Müyesser Yıldız

68 Yıl hapis cezasına çarptırılan Bora Kaplan: “15 Temmuz’da herkes karısının eteğinin altına saklanırken…”

featured

Son sözü sorulan Bora Kaplan’ın, 15 Temmuz’u kastederek, “Ben bedel ödedim. Herkes karısının eteğinin altına saklanırken ben sabaha kadar çatıştım. Eğer FETÖ’cüler bu ülkeyi ele geçirmiş olsaydı, aynı böyle bir yargılama yapardı. Siz de aynısını yapıyorsunuz.” demesi dikkat çekti.

Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Yargıtay Üyesi, eski Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman’ın adının geçtiği, operasyonu yapan Ankara KOM Şube polislerinin daha sonra “hükümete darbe” yapmakla suçlanıp tutuklandığı 61 sanıklı Ayhan Bora Kaplan organize suç örgütü davası 7 ayda sonuçlandı. Bugün doğum günü olan ve hakkında biri ağırlaştırılmış iki müebbet hapis cezası istenen Bora Kaplan toplam 68 yıl hapis cezasına çarptırılırken, toplam 17 tutuklu sanık da çeşitli cezalara çarptırılıp yattıkları süre dikkate alınarak yurtdışı adli kontrol şartıyla tahliye edildi. Davada, Bora Kaplan dışında 13 ila 23 yıl arasında hapisle cezalandırılan Muhammet Kaplan, Adnan Kaplan ve Fethi Koyuncu’nun tutukluluk hallerinin devamına karar verildi. Son sözü sorulan Bora Kaplan’ın, 15 Temmuz’u kastederek, “Ben bedel ödedim. Herkes karısının eteğinin altına saklanırken ben sabaha kadar çatıştım. Eğer FETÖ’cüler bu ülkeyi ele geçirmiş olsaydı, aynı böyle bir yargılama yapardı. Siz de aynısını yapıyorsunuz.” demesi dikkat çekti.

Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Sincan Cezaevi yerleşkesi içindeki duruşma salonunda görülen davanın bugünkü celsesinde, heyet yerini almadan yakınlarına, “Üzülmeyin, üzülmeyin. Bunların verdiği ceza ne olur ki?” diye seslenen Bora Kaplan’a Jandarma Komutanı, yerine oturması uyarısında bulundu. Bora Kaplan da Komutana, “Ne var?” diye bağırdıktan sonra yakınlarına, “Bunların yaptığı namussuzluk elbet bir gün biter.” sözleriyle seslenmeye devam etti.

Mahkeme heyeti yerini aldıktan sonra Başkan, sanıkların ve avukatlarının, kovuşturmanın genişletilmesi taleplerine ilişkin Savcı’dan mütalaasını aldı. Savcı, yargılamayı uzatma amaçlı olduğu gerekçesiyle sözkonusu taleplerin reddedilmesini istedi.

Mahkeme Başkanı da, Süleyman Soylu’nun kuzeni Sadık Soylu ve yeğeni Fatih Soylu’nun tanık olarak dinlenmesi başta olmak üzere onlarca talebin reddine karar verildiğini açıkladı.

FİRARİ GİZLİ TANIĞIN AVUKATININ VEKALETİ

Bu arada Başkan ilginç bir kararı daha açıkladı. Geçen haftaki celsede M7 kodlu firari gizli tanık Serdar Sertçelik’in avukatı Mehmet Erdem Döş, davaya vekaletle birlikte KOM polislerinin yargılandığı dava dosyasındaki bazı belgeleri ve Sertçelik’in, “Polislerin baskısıyla verdiğim ifadem hükme esas alınmasın.” şeklindeki dilekçesini sunmuştu.

Mahkeme Başkanı, yapılan inceleme sonucunda Sertçelik’in Av. Döş’e verdiği vekaletin sadece boşanma davaları için düzenlenmiş bir vekalet olduğu için “hukuki değerinin” bulunmadığını, bu konuda alınan kararın bir örneğinin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderileceğini belirtti.

BORA KAPLAN’DAN OLAYLI SÖZLER

Ardından sanıklara son sözleri soruldu. Sırasıyla sanıklardan bazıları özetle şunları söyledi:

Barış Kurt (ağlayarak): “Diyecek bir şey yok. Burada bulunmam hayatın olağan akışına aykırı. Suç işlemedim. Bir başka ülkenin mahkemesinde değil, Türkiye Cumhuriyeti mahkemesinde yargılandığımı hissetmek istiyorum.”

Deniz Urcan: Hiçbir suç işlemedim. Ekmeğimin derdinde olan bir insanım. Allah şahit, bir suçum, günahım yok. Ev hapsi dahil tahliyemi istiyorum.”

Mahmut Gökhan Çanga (ağlayarak)“Bu zamana kadar arkadaşımı öldürmekle suçlandım. Anasının, babasının evine değil benim evime geldi. Suçum kapıyı açmak mı? Allah bana bu suçlamayı yöneltenlerin burnundan fitil fitil getirsin. Ama sizin adaletinize güveniyorum.”

Bora Kaplan“İlk duruşmadan bugüne kadar neredeyse hiçbir anlamı yoktu. Şu an söyleyeceklerimizin de bir anlamı yok, ama kayıtlara geçsin diye söylüyoruz. Böyle bir yargılama tarihte görülmemiştir, bence ilktir; çünkü yargılama yapılmış gibi yaptınız. Aslında yargılama yapmadınız. Yaptığınız tek şey bizim ifademizi almak. Onun dışında en ufak bir şey yapmadınız. Hangi delili topladınız? Amaç buradan ceza vermek. Ben sizin adaletinize inanmıyorum. Adaletli bir karar vereceğinize inanmıyorum. En baştan beri söyledim; polislerle kol kola girdiniz. Bize ceza vermek için kılıf uydurdunuz. Şu anda geldiğimiz aşamada da 7 ayda böyle bir yargılama biter mi, tarihte görülmüş mü? Hırsızlık dosyası 3 senede bitiyor. 61 tane sanık, 10 tane olay var; 7 ayda yargılama bitecek. Biz katledileceğimizi en başta söylemiştik. Eğer FETÖ’cüler bu ülkeyi ele geçirmiş olsaydı aynı böyle bir yargılama yaparlardı. Siz de aynısını yapıyorsunuz. Maalesef bu ülke için bedel ödedim ben. Herkes karısının eteğinin altına saklanırken ben o gece sabaha kadar çatıştım. Sizler mesleğe başlarken namusunuza, şerefinize yemin ettiniz. O zaman adaletli davranın. Eğer az bir şey adalet olsaydı bütün delilleri toplar, getirirdiniz. Niye getirmediniz delilleri? Çünkü lehimize olacaktı. Lehimize olan hiçbir delili dosyaya koymadınız. Koysaydınız bize ceza veremezdiniz, ama Allah büyük. Herkesin adaleti şaşar, bir gün mutlaka Allah’ın adaleti yerini bulur. Tek dileğim o ki, bir gün burada siz de yargılanın, Allah bana bunu göstersin. Ve eminim ki yargılanacaksınız. Benim yüzümden olmasa başkasının yüzünden; mutlaka bir gün bu sizden çıkacak. Üyelere söylüyorum; sizin başkanınız hukuksuzluk yapıyor, adaletsizlik yapıyor. Bunların altına imza atmayın. Yanlış yapıyorsunuz. Yarın ya da öbür gün mutlaka tarih döner, bunun hesabını sorar. Sormama ihtimali yok; çünkü baştan sona, ilk gözaltına alındığımızda bizim katledileceğimiz belliydi. Şu anda da siz bizi katlediyorsunuz. Aynı Savcı gibi. Böyle bir yargılama tarihte olmamıştır. İsrail’in Filistin’e yapmadığı zulmü yapıyorsunuz. Netenyahu’nun yapmadığı zulmü yapıyorsunuz. Sizin verdiğiniz karar benim gözümde yok hükmünde. Ne karar verirseniz verin; ben kabul etmiyorum, umurumda da değil.”

Sanık yakınlarının Bora Kaplan’ı alkışlaması üzerine Mahkeme Başkanı, “Sessiz olun.” uyarısında bulundu. Kaplan, “Ne sessizi?” karşılığını verince Başkan, jandarmaya Kaplan’ın salondan çıkarılması talimatını verdi. Kaplan, koluna girmek isteyen jandarmaya da, “Çekilin lan, kolumu sıkma. Çıkıyorum lan çıkıyorum.” diye bağırdı.

Bu olaydan sonra Mahkeme Başkanı, herkese bir kez daha sessiz olmaları uyarısında bulunup aksi takdirde salonu boşaltarak kararı gerekirse boş salona okuyacağını bildirdi.

HÜKÜMLE BERABER 13 TAHLİYE

Tüm sanıkların son sözlerinin alınmasının ardından Mahkeme Başkanı, örgüt yöneticiliği ve üyeliği, Erkan Doğan’ın dişlerinin kerpetenle sökülmesi, Mahfuz Tatar cinayeti, Semih Arslan’ın ölümü gibi 10 ayrı suçlamadan verilen ceza ve beraatları açıkladı.

Çok az sayıda sanığa takdiri indirim uygulayan Mahkeme, Bora Kaplan’ı örgütten 10 yıl, Erkan Doğan olayından 15 yıl, Altan Tozar’ı kasten yaralamaktan 6 yıl, Mahfuz Tatar cinayetinden 13 yıl 6 ay olmak üzere toplamda 68 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırdı.

Semih Arslan’ı öldürüp intihar süsü vermek suçlamasında ise Bora Kaplan, Mahmut Gökhan Çanga, Sercan Keleş ve Deniz Urcan’ın beraatlerine karar verildi. Bu kararın açıklanması sırasında eski avukat olan Mahmut Gökhan Çanga’nın hüngür hüngür ağladığı görüldü.

Davada Bora Kaplan dışında 13 ila 23 yıl arasında hapis cezasına çarptırılan Muhammet Kaplan, Adnan Kaplan ve Fethi Koyuncu dışında tutuklu sanık kalmadı. Hükümle birlikte tahliyesine karar verilen Ersoy Yahya ise kara para davasından tutuklu olduğu için cezaevinden çıkamadı.

Kararın okunmasından sonra Bora Kaplan’ın annesi, heyete, “Allah sizin içinizi de yaksın.” sözleriyle tepki gösterdi.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!