Sayın Erdoğan 1500 odalı Beştepe Sarayından sonra, Ahlat’ta kışlık bir saray yaptırdı. Günü birlik gittiği Ahlat’ta bir gece kaldığı söyleniyor. Kışlık saray olurda yazlık saray olmaz mı? Egenin en güzel sahillerinden Otluk Koyu’na yüzlerce ağaç kesilip, dünyada ikinci bir örneği olamayan Salda gölünün beyaz kumları kamyonlarla taşınıp saray yapıldı.
Şimdi Kıbrıs’ta bir saray yapılacakmış Kuzey Kıbrıs Cumhuriyetin itibarı için…
Bu paralar devleti yönetenlerin değil, milletin itibarının yükselmesi için olsaydı daha iyi olmaz mıydı?
Dün sosyal medyada Sayın Erdoğan’ın Otluk Koyu Yazlık Sarayı’nın bazı kısımlarını beğenmeyip yeniden yaptırmasını istediğini okuyunca aklıma Osmanlı’nın çöküş döneminde yabancılardan aldığı borçlarla yaptırdıkları saraylar, köşkler, kasrlar, köşkler geldi.
Googleden bir araştırma yapınca şu listeye eriştim, paylaşıyorum:
Dolmabahçe Sarayı(1856)Yapılırken hazine boşalmış, Kırım savaşı bahane edilerek ilk kez dış borç almış Osmanlı (İngiliz ve Fransızlardan).Abdülmecid kızları Cemile ve Münire Sultanlara da saraycıklar yaptırdıktan sonra gönlünü almak için Adile Sultana da saraycık / Kasr yaptırmış. Borç parayı bedava sanarak ..
Çırağan Sarayı(1863) 2,5 milyon altın harcanarak bugünkü duruma getirildi. Abdülmecid’den sonra Abdülaziz yapımını bitirip oturdu.
Beylerbeyi Sarayı(1864): Abdülaziz Anadolu yakasında saray olmadığını görünce orayı da saraylandırmış.
Yıldız Sarayı(1880): II. Abdülhamit Dolmabahçe Sarayında iki kez darbe teşebbüsü nedeniyle burayı onarıp buraya taşındı…
Tarihlerden belli olduğu gibi bu saraylar, saraycıklar, kaslar ve köşkler hep çöküşün başladığı yıllarda yapıldı. O yıllarda Avrupa dev adımlarla teknoloji alanında ilerlerken padişahlarımız itibarları için saray üstüne saraylar yaptırıyorlardı…
Yukarıdaki durum size yabancı gelmedi değil mi? Sayın Erdoğan 1500 odalı Beştepe Sarayından sonra, Ahlat’ta kışlık bir saray yaptırdı. Günü birlik gittiği Ahlat’ta bir gece kaldığı söyleniyor. Kışlık saray olurda yazlık saray olmaz mı? Egenin en güzel sahillerinden Otluk Koyu’na yüzlerce ağaç kesilip, dünyada ikinci bir örneği olamayan Salda gölünün beyaz kumları kamyonlarla taşınıp saray yapıldı.
Şimdi Kıbrıs’ta bir saray yapılacakmış Kuzey Kıbrıs Cumhuriyetin itibarı için…
Bu paralar devleti yönetenlerin değil, milletin itibarının yükselmesi için olsaydı daha iyi olmaz mıydı?