Bir adı da Şeker Bayramı olan Ramazan Bayramı hiç de şeker tadında olmadı bir avuç asalaklar dışında. Adalet Bakanı her gün “yargı herkese eşittir, kimse müdahale edemez” buyururken aylarca haklarında bir suç dosyası hazırlanmayan tutukluları unutmuş mu, görmezden mi geliyor? Bunlardan birisi de iki ayı geçkin zamandan beri Silivri tutuklusu Sayın Özdağ. “Hakkımda yapılan suçlamalar gerçek bile olsa en ağır cezadan yargılansam yattığım süre göz önüne alınırsa beraat etmem gerekir” diyor. Öyleyse neden halâ tutuklu?
Akape’nin vekili Galip Ensari şöyle buyurmuşlar: “yasama bizde, yargı bizde, yürütme bizde. Meclis bize ne yapacak?”. Oğlan bizim kız bizim.
Türkçesi bize her şey serbest, astığımızın kestiğimizin hesabını size mi soracağız?
Bu itiraf hangi demokratik özgür toplulukta söylenebilir, Kuzey Kore modelinden neresi eksik bunun? Şimdiye kadar bir yalanlama gelmediyse sükût ikrardan mı?
Eski PKK yeni Akape vekili “Anayasayı paramparça edeceğiz” derken bu cesaret ve hadsizliği nereden alıyor? Devletin en üstteki yetkilisi “Ben bu Anayasaya saygı duymam, tanımam” diyorsa alttakiler neler yapmaz? Birileri Anayasanın değiştirilmesi teklif dahi edilemez denen ilk dört maddesi üzerinde tepinirken ulus devlet yerine şimdilik eyalet olmayı isterken, Türk kelimesinin Anayasadan çıkartılmasını isterken…
Polis insanları Anayasal hakları olan gösteri ve yürüyüşlerde çıkabilecek tahrik ve tehlikelerden koruması gerekirken acımasızca gaz sıkıyor, plastik mermi atıyor, copluyor… Hem de kask ve giysilerinde numaraları olmayan sahte polis marifetleriyle. Yoksa hangi Türk Polisi Türk Bayrağına tekme atar, polisin tuttuğu kadın üzerine uçan tekmeyle uçar? Gençlere düşman gibi davranır. Bilhassa bayanlara davranışları hiç kabullenemez.
Hapishaneler doluyken yer açmak için mi Hizbullah’tan müebbet yiyenler tahliye ediliyor. Devamlı hastalık nedenleriyle, aynı günlerde bir CHP’li belediye yetkilisi onkoloji ve kardiyoloji tedavisi görmüşken ambulansla cezaevinden hastaneye götürülüyor. Hayatı tehlikesi varken ev hapsi yerine tekrar hapise gönderiliyor. Medyanın %95 inden fazlası milyonların topluluklarını ve kötü davranışları görmezden gelirken, yalancı tanıklarla tutuklanmaları gerçek gibi lanse etmesi ne kadar insanî ve vicdanî…
Terörist başına af çıkartıp TBMM gelsin konuşsun diyecek kadar özgürlük ve demokrasi havarisi kesilenler Silivri mahkûmları için kör ve sağırlar.
Akape’de yolsuzluk yapan Bakan, Vekil ve Belediye Başkanları hakkında onlarca hatta yüzden fazla suç dosyası varken, hazırlanmış dosyalarının kapakları bile açılmadı. Ankara’yı parsel parsel sattığı kendi partililerce söylenen Dinozor sevdasına milyon dolarlar harcayan Jeliboncu İ. Melih şimdi sütten çıkmış ak kaşık muhalifleri hırsızlıkla yolsuzlukla suçluyor. Dinime küfreden bari Müslüman olsa…
Bir adı da Şeker Bayramı olan Ramazan Bayramı hiç de şeker tadında olmadı bir avuç asalaklar dışında. Adalet Bakanı her gün “yargı herkese eşittir, kimse müdahale edemez” buyururken aylarca haklarında bir suç dosyası hazırlanmayan tutukluları unutmuş mu, görmezden mi geliyor? Bunlardan birisi de iki ayı geçkin zamandan beri Silivri tutuklusu Sayın Özdağ. “Hakkımda yapılan suçlamalar gerçek bile olsa en ağır cezadan yargılansam yattığım süre göz önüne alınırsa beraat etmem gerekir” diyor. Öyleyse neden halâ tutuklu?
