Mehmet Özkendirci
Mehmet Özkendirci

İmam Hatipli Olmak

featured

Din eğitiminin ülkelere pek yararı olmasa bile alan bazı kişilere birçok devlet kapısı için sihirli anahtar. Birçok siyasetçi, vekil, bakan hatta cumhurbaşkanlığı için olmazsa olmazların ilk koşulu imam hatipli olmak.  Cemaat erozyonu sonucu bayram namazları için bile camilerin yarısı dolmuyor. Nedeni imam hatiplilerin camileri partilerinin ofisi sanmaları olmasın.

Öğretmenler İmam Hatip okuluna yönlendirdiği öğrenciler için 3000lira teşvik primi(!) alacakmış.

Nedeni memlekette imam ve hatip sıkıntısının zirve yapması galiba. Son yıllarda fen liselerinin birkaç fazlası imam hatip liseleri açıldı, yine yetmedi. Dünyada din eğitimiyle kalkınan ilerleyen tek ülkenin olmamasına son kanıt İsrail karşısında çaresiz İslam ülkeleri.

Din eğitiminin ülkelere pek yararı olmasa bile alan bazı kişilere birçok devlet kapısı için sihirli anahtar. Birçok siyasetçi, vekil, bakan hatta cumhurbaşkanlığı için olmazsa olmazların ilk koşulu imam hatipli olmak.  Cemaat erozyonu sonucu bayram namazları için bile camilerin yarısı dolmuyor. Nedeni imam hatiplilerin camileri partilerinin ofisi sanmaları olmasın.

Birçok köy okulu kapatılıp çocuklar kilometrelerce yolculuk edip başka köy veya ilçelere sabahın karanlığında uyuklayarak gidiyorlar. Cami yapımına karşı değiliz fakat İslam’ın ilk emrinin OKU olduğunu da unutmayalım. Birden çok cami için yeterli cemaat var mı? (60.000 kişilik stadyum büyüklüğündeki Çamlıca camisinde cemaat sayısı orada çalışanlardan az)

İmam hatipliler dışında diğer okullarda okuyanlar üvey evlat bile değiller bu muhteremlerin gözlerinde .Bence öğretmenlere 3.000 lira teşvik primi yetmez velilerine maaş bağlanmalı, öğrencilerin ulaşım, beslenme ve tüm giderleri de devletçe karşılanmalı. Milyonlarca çocuk okullara aç açık giderken imam hatiplilere ne yapsak az.

 

YARIM ÇOCUKLAR

Eskiden sözlendikten sonra hele nişanlandıktan sonra ayrılmak suçtan öte günahtı. Evlilikler pazara kadar değil mezara kadardı. Çevremizde şimdiki gibi hemen her aileden boşanmış çocuklar olmazdı. İki yeğenim dört kez boşandı iki çocuklar ailesiz kaldı. Komşumun üç kızı vardı, ikisi boşandı, biri direkten döndü bir çocuk ailesiz kaldı.

Son yıllarda evlenme ve boşanmalar rekabet halindeler. Maddi geliri olmayan bayanlar kucaklarında veya karınların da bir çocukla baba ocağına dönüyorlar çaresizce. Yeniden evlenen eşler de durum çocuklar için daha beter. Anne veya babaları daha önce hiç tanımadığı kişilerle aynı evde yaşıyor. Gece olunca anne ve babaları yeni eşleriyle odalarına çekilince çocukların dramları bir başına kaldıkları oda da başlıyor. Yeni evlerinde şiddet görmeseler bile boyunları hep bükük bir şeyleri eksik. Bir şey istemeye korkarlar çocukça şımarmaları hemen susturulurlar.

Bir de şiddet gören çocuklar var ki… Hele sapık sözde din adamlarının bu kızların üvey babalarıyla evlenebilir diye fetva(!) vermeleri insanlığın en adi utancıdır. Bu zülüm ve sapıklığa nikah kıyan yıllarca “kızım” diye baktığı çocuğa nasıl “karım” diye bakacak?

Evet zoraki giden bir evliliği sonlandırmakta normal. Ama boynu bükük çocuklar olmaması için evlilik öncesi adayların tercihleri cep ve tipten önce karakter olmalı.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!