Memlekette “Gündem Bombardımanı” eksik olmayınca ne yazacağımızı şaşırdık.
Bu hafta içi bir köfte zincirinin ürünlerinde domuz eti bulunduğu haberiyle gündem oluşturdu. Vatandaşın sağlığına acayip önem veren hükümetin kolluk gücü 25 kişilik bir zabıta ile söz konusu köftecide binde bir kadar domuz eti buluyor. Firma anında teşhir edilip üç yüze yakın köfteci dükkânı bomboş bırakılıyor. Burada bu tesislerin sahibinin sözleri çoğu kişinin düşüncesiyle örtüşüyor. Bir de insanın aklına şeytan bir şeyler getiriyor. Domuz etinin satış yasağını kim kaldırdı, çiftliklerinin açılmasına, Afrika’dan at, eşek, domuz ve sakatatlarından gümrük vergisi almayanlar dış güçler mi yoksa onların maşası münafık muhalifler mi? Ben yabancı bir firma ortağı olsaydım bu uygulama yapılabilir miydi?
“İktidardan bir ortağım olsa yine durum aynı olur mu?” diyor köfte zincirleri sahibi.
3. olasılık da benden olsun… Bir vakfa yüklüce dolar bağışı(!) yapılsa bu firmaya kim dokunabilir ki? Kanun denince aklımıza maalesef bir müzik aleti ilk olarak geliyor günümüzde.
Diğer gündem, bazı zamların(elektrik ,su, doğalgaz) emekli ve memur zamlarından sonra yapılacağını yetkili birinin ağzından kaçırmasıydı. Böylece TÜİK verilerinin dışında gösterilip enflasyonun düşük gösterilerek vatandaşının yolunması şimdiden gizleniyor derken bir müjde de Akapeli Abdullah Güler den geldi. Yeni vergiler yok fakat Savunmamızı güçlendirmek için bazı işlemlerden vergi, haraç pardon katkı parası alacağız… Ev, araba alış satışlarına yeni vergiler pardon katkılar isteniyordu. Ne oldu da buna gerek gerek duyuldu, daha iki üç ay önce “Karabağ’a, Libya’ya nasıl girmişsek İsrail’e öyle gireriz” deyip şimdi onların bize saldıracağını söyleyen aynı Erdoğan değil miydi? Bu süre içinde ne büyük felaketler yaşadık acaba?
Allah’ın insanlara sessiz emaneti olan sokak hayvanlarını Netanyahu caniliğiyle katletmek hangi insanlık ve dine sığar? Gebze Belediye Başkanı “Biz öldürmedik, hastalardı öldüler” derken hiç yüzü kızarmadı mı? Allah’tan utanmadı mı?
Narin cinayeti iki ay geçti. Diyarbakır Valisi “acele etmeyelim” diyebiliyor. Mesela çıkmaz ay’ın perşembesi uygun olabilir mi? Tabi baş şüpheli Akape vekilinin dediği gibi tanınmış ve sayğın aileden olması etkili mi acaba?
Mili Eğitim Bakanlığın talebi TBMM Akape oylarıyla “Öğretmenlik Akademisi” kuruluyor. Mülakat ucubeliği sürerken. Burada büyük bir haksızlık var. Neden Doktor Akademisi, Mühendislik bilhassa İmamlık Fakültesi yok. Onların başı kel mi?