Mehmet Özkendirci
Mehmet Özkendirci

Çukur

featured

Mehmet Özkendirci’nin “Çukur” adlı köşe yazısı, Türkiye’deki sosyal ve siyasi yozlaşmayı eleştirel bir bakış açısıyla inceliyor. Yazar, liyakatten uzak atamalar, yolsuzluklar ve torpil vakaları gibi konuları örneklerle açıklıyor. Özellikle eğitim ve yargı sistemindeki usulsüzlükler üzerinde durularak, bu durumun ülkeyi bir “çukura” dönüştürdüğü metaforu kullanılıyor. Metin, iktidara yakın kişilerin ayrıcalıklı konumlarını ve kamuoyundan gizlenen kararların tehlikelerini vurgulayarak, toplumsal adalet ve şeffaflık eksikliğine dikkat çekiyor.

 

Adam kendisine “alçak” diyen adama yanıt veriyor: “Alçaklığın bile bir seviyesi var sen çukursun”.

Evet ülkemiz maalesef büyük bir çukura dönüştü.

Din İşleri Yüksek Kurul Üyesi İdris Bozkurt kopya veya torpille girilen işten elde edilen kazanç helaldir dedi. Bu sözleri Hırsızlık, Sahtekârlık Derneği başkanı söylese haklı olabilirdi. Fakat bunu söyleyen zat din adamı, ona göre “kul hakkı olsa bile sahtekâr hırsızlar çalışırken emek sarfettikleri için kazandıkları para helalmiş”. Ne güzel iş değil mi? Sadece son on yılda hakları oldukları halde atanamayan 300 öğretmen adayı intihar etti. Avukatlar, hakimler bile var intihar listesinde. İntihar etmeyip yasal olmayan yollardan hâkim olarak atananlar da var. Akapeli vekil Özlem Zengin’in atama töreninde Erdoğan’a işaret ederek gösterdiği değerli yeğeni Arif Dağhan Konya’ya Hâkim olarak atanmıştı. Muhaliflere göre onun da diploması geçersizmiş.

Yani Sayın Erdoğan’ın deyimiyle atı alan yeğen Arif Üsküdar’ı geçip Konya’ya Hâkim oldu…2013 yılının 17-25 Aralık ayında 4 Bakanın da adının karıştığı Yolsuzluk ve Rüşvet davasının avukatı şimdinin Adalet Bakanı Sayın Yılmaz Tunç her gün “yargı bağımsızdır” demeye devam ederken torpille ve hileyle hâkim, savcı olanların ne kadar bağımsız ve inandırıcı olacağı belli değil mi…

Ekrem İmamoğlu’nun 35 yıllık diplomasını iptal eden Öğretim Üyesinin bile doktora tezi yasal olmadığı anlaşıldı. Pıtrak gibi fışkıran Doçent ve Profesörlük için kesenin ağzını açmak yeterli.

Balkan Üniversitesi gibi bir eğitim kurumu (!) var ki müşterilerinin çoğu itibarlı partili kişilerin çocukları. Birçok mezun haritada Bosna’nın yerini bilmemesi hiç önemli değil. Bir de Sayın Erdoğan’ın şoförlük kontenjanından milletvekili kamuoyunda bilinen ismiyle Yeliz pardon Ahmet Hamdi Bey ta Amerika’ da bir üniversiteden mezun oluyor fakat İngilizcesi orta derecede. Sanırım kendisine torpil geçildiği için Amerika’da dersleri Türkçe verilmiş. Ee, torpil büyük yerden olunca olmaz olmaz…

Çukurluğa bir örnek de TBMM’de Terörsüz Türkiye diye başlatılan bir komisyonda yaşananlar… TBMM’de bazı kararlar medyaya kapalı alınacak. Yani tam Nasrettin Hoca’nın türbesi gibi. Malûm türbenin her tarafı açık fakat kilitli büyük bir kapısı var. Hizbullahçı HÜDAPAR Apo ve Kandil ve Atatürk’e küfreden tarikat ve cemaatler sözde gizli kararları toplantı sonrası hemen bağlı oldukları merkezlere servis edecekler. CHP’nin bu kirli tuzağa düşmesi saflık olabilir mi? İç barış için adaletin olmadığı yerde komisyonda alınacak her kadar lafta ve kâğıt üzerinde kalır…

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

KAI ile Haber Hakkında Sohbet
Sohbet sistemi şu anda aktif değil. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.