Yazının ana fikri, iktidardaki partinin (AKP) muhalefete, özellikle CHP’li belediyelere ve medyaya karşı yürüttüğü operasyonları, yolsuzluk iddialarını ve hukuki süreçlerdeki çifte standartları eleştirmektir. Yazar, bu durumları “trajikomik” olarak nitelendirerek, adalet sistemindeki sorunlara ve demokratik ilkelerin çiğnenmesine vurgu yapmaktadır. Yazı ayrıca, Cumhurbaşkanının diploması ve adaylık şartları gibi konular üzerinden mevcut iktidara yönelik şüphelerini dile getirmektedir.
CHP’yi bitirme operasyonlarından önce, “Ben bu Anayasaya saygı duymam, tanımam” diyen Sayın Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı tartışılmalı.4 yıllık diploma şartı olan Sayın Erdoğan’ın diplomasını ve sınıf arkadaşlarını gören var mı? Asıl sorun buradan başlarken bence ikinci, üçüncü hatta ebedi Cumhurbaşkanı olmak için erken seçim bekleyen CHP’nin durumu bu nedenlerden dolayı trajikomik ötesi. Cumhurbaşkanı aday olması şartına sahip olmayanla nasıl adaylık pazarlığı yaparlar. İmamoğlu’nun 35 yıllık diploması iptal edilirken Hulusi Akar’ın kızı Amerika’dan Türkiye’de hiç ilgisiz Tıp Fakültesine geçip Doçent oluyor. Bu bayanın diploması 10 senede zaman aşımına/aşırmasına uğrarken İmamoğlu için 35 yıl zaman engeline takılmaz?
Akape kendisine onca iç ve dış destek varken seçimi kaybedeceğini bile bile neden sadece CHP Belediyelerine ve muhalif medyaya savaş açar? Manavgat Belediyesindeki rüşvet baklava kutularını gören gözler 17-25 Yolsuzluklarındaki ayakkabı kutularına gelince üç maymunu oynarlar…
Bir TV kanalında Akape’yi temsilen eski bir vekil konuşmacı olarak programda yer alıyor. Kendilerine neden sadece CHP Belediyelere dava açılıyor diye soruldu. Zat biz de yolsuzluk yapan belediyelerinize soruşturma açıyoruz diye bir ilçe belediyesinin adını verdi. Soruyu soran kişi neden bunları TV’lerde ve medyada görmüyoruz, neden evleri sabaha karşı polislerce ailesinin yanında basılıp polis kordonu altında naklen yayın yapılıyor? Akape temsilcisinden tanıt yok.
Suçu sabit olmadığı müddetçe herkes suçsuz der demokratik özgür adaletli ülkelerde yasalar. Biz günlerce hatta aylarda haklarında somut deliller bile olmayan kişilere esir muamelesi yapıyoruz. Ya bu insanlar itirafçı/iftiracı kurbanı iseler devleti yönetenler koskoca bir pardon bir yanlışlık oldu mu diyecekler. Adana, Antalya ve Adıyaman Belediye Başkanlarının bulunduğu Öznur Kalender karikatürü fazla söze gerek bırakmamış. Orta sıradaki Adana Büyükşehir Belediyesi Büyükşehir Başkanı Zeydan Karalar şöyle diyor: Ulan oğlum, sizin kafanız hiç mi çalışmıyor? Biz “Hırsız” olsak, gelir “AKP’den aday olurduk” ne işimiz var CHP’de.
Bir de CHP’li Belediye Başkanlarının “Yurt dışına kaçma şüphesi” var diye hapiste deniyor. İyi ya bırakın kaçsınlar sizde hain ilan edip yerine kayyum atarsınız.
Geçen gün yazdığım Ak Kaşıklar Partisi yazımı bir kez daha okumanızı tavsiye ederim… Tabi karar sizin, Allah’ın verdiği beyni sakatat sanmayanlar umarım yazdıklarımı anlamışlardır.