Haklarını arayanlara terörist veya düşman muamelesi yapılması biber gazı atılıp ters kelepçeyle polis otolarına bindirilmesi çok düşündürücü ve üzücü. Halkın güvenliğini sağlamakla görevli polislerin kendi halkına karşı daha sakin ve anlayışlı olması gerekmez mi? Unutmayalım Türk polisine de güvenmezsek kime güveneceğiz, mafyaya mı, sokak kabadayılarına mı?
Çatalca da Ürdünlü Sucuk Fabrikatörü sendikaya üye olmak isteyen işçilerini işten attı. Grev yapan işçilere polis müdahale ediyor. Çatalca Emniyet Müdürü daha önce “hakkınızda işlem yaparsak çocuklarınız işe bile giremez” diye uyarmıştı(!) Sonrası CHP’li vekil üzerine araç sürüldü, bereket ucuz kurtuldu. Polislerin fabrika içerisinde sucuk ekmek yediğini söyleyen işçilerden birisinin kaburga kemikleri, diğerinin ayak ve kolu kırdığı iddia ediliyor.
Haklarını arayanlara terörist veya düşman muamelesi yapılması biber gazı atılıp ters kelepçeyle polis otolarına bindirilmesi çok düşündürücü ve üzücü.
Halkın güvenliğini sağlamakla görevli polislerin kendi halkına karşı daha sakin ve anlayışlı olması gerekmez mi? Unutmayalım Türk polisine de güvenmezsek kime güveneceğiz, mafyaya mı, sokak kabadayılarına mı?
Anayasal hakları olan yürüyüş ve bildiri sunma haklarına bile müdahale etmek uygar ülke imajımıza yakışıyor mu?
Bir Komiser torunu olarak dedemin bu günleri görmediğine seviniyorum maalesef.
GÖSTERE GÖSTERE İŞGAL
Yunan Ege deki adalarımızı göstere göstere işgal edip alıyorsa, buna büyük patron Amerika “buraların Yunanlarda olması bizim için önemli” diyorsa sırada Türkiye topraklarının işgali olduğu sır değil. Muhacir Ensar kardeşliğiyle(!) milyonlarca işgalcinin getirilmesi Büyük Ortadoğu Projesi gereğince yapılmadı mı? Önce sınırlarımızdaki mayınlar kaldırılıp ülke yol geçen(geçmeyip kalan)hanına çevrilirdi. Avrupalı dostlarımızın(!) isteğiyle. Bizim etrafımız İsviçre, Norveç, Belçika, Almanya gibi tüm ülkelerin dört yanı dost ülkelerle çevrili değil ki. Binlerce km’den elinde bir torbayla gelenlerin çoğu ailelerini bırakıp geldiler. Suriyeliler ülkeleri için SAVAŞMAYA değil ülkemizde ÇOĞALMAYA geldiler. Sokaklar, meydanlar, sahiller bunlardan geçilmiyor…
Ülkemizi bekleyen en büyük sorun bu işgal. Bu durumda yetkililer/yetkisizler ne yapıyor gündemi değiştirmekten başka… Son gündemde olanlar Akape’nin İstanbul saltanatına son veren İmamoğlu Eski Bakan Soylu’nun kendisine yaptığı hakareti iade edince YSK bunu günler sonra üzerine alıp dava açılıyor. Kayyumun yeni uygulaması olabilecek durumda. İmamoğlu siyasetten ebediyen yasaklanmak isteniyor... Asıl olan gündemimizi değiştirme çabası
Şerefli Türk Teğmenlerinin yemin törenlerinde Mustafa Kemal’in askerleriyiz demeleri meğer ne büyük suçmuş! Bir dönem Hadepci Mehmet Metiner ve Türküm demeyi ırkçılık sananlar Teğmenlere hadlerini(!)bildirilmesi yarışındalar. Neymiş yazılı metnin dışına çıkmışlar. Bre gafiller sizler TBMM’de ettiğiniz yeminleri ne zaman tuttunuz. Ahlat’’ta kol kola girdiğiniz paşaların yanında poz veren HÜDAPAR’ı meclise taşımadınız mı.Eyalet ve şeriat isteyen bölücü HÜDAPAR bile Türk milletinin bölünmez bir bütün olduğu üzerine yemin(!) etmedi mi?
Ülke BOP projesi gereği dışardan ithal edilen sayıları meçhul kişilerin deposu olurken, İngilizlerin kurduğu tarikat ve cemaatler gün geçtikçe güçlenip devlet kademesini paylaşıyorlar İçlerinde yılların KOÇ imparatorluğundan çok çok fazla geliri olan, Amerika’da petrol şirketine ortak olanlar bile var. İhtişamlı yaşamlarını dinini bilmeyen araştırmayan cahil Müslümanlara borçlu.
Tarihimizde Selçuklu ve Osmanlı çöküşlerine bakarsak, ikisinde de içimize sokulan Arapların devlet kademesinde önemli yerlere getirildiğini görürüz. Bugün de Arapçanın resmi dil oluşunu ve Türkiye’nin ismini bile değiştirmek isteyenler bunu açıkça söylerken, halk aç ve cahil bırakılıp güçsüzleştirilirken bizde yapay gündemlerden gelecek tehlikelerden uzaklaştırılıyoruz bilinçli olarak.
Unutma Türkiye yoksa sen de yoksun Türk milleti.