Politika sahnesinde ölmeyi beklemeyin. Yapın bir jübile, çekilin bir sahil kasabasına, şezlonga uzanıp masmavi denizi izleyin, iyot kokusunu ciğerlerinize çekin, martıları dinleyin… Sonuçta yapışıp kaldığınız, inersem ölürüm sandığınız dört ayaklı koltuğunuzla değil dört kollu tabutla mezara gideceksiniz… Koltukla gitse Sultan Süleyman giderdi…
Rahmetli babamın terzi dükkanının hizasında birinci katta bir doktor varmış. Tek müşterileri rutin muayeneye gelen genelev kadınlarıymış. Doktor çok yaşlı ve kilolu olduğu için oğlu, kızı, damadı dik ve dar merdivenlerden iterek, çekerek muayenesine götürürlermiş. Pencereden içerdeki durumu görenlere göre soluk soluğa kalan doktor hiç muayene yapmadan önüne konan muayene oldu, sağlıklıdır yazıp imza atarmış.
Şimdi “sen bu yaşanmış olayı niye yazdın?” diyenlere şu soruyla yanıt vereyim; Bazı ülkelerde(ki bizimle asla ilgisi yok) Azrail’in unuttuğu canlı cenazeler ülkeleri için kurtarıcı pozisyonundalar. Ben şahsen Yapay Zekanın ölüyü bile yürütüp birkaç kelam ettirdiğine inanmaya başlayanlardanım.
Politika sahnesinde ölmeyi beklemeyin. Yapın bir jübile, çekilin bir sahil kasabasına, şezlonga uzanıp masmavi denizi izleyin, iyot kokusunu ciğerlerinize çekin, martıları dinleyin… Sonuçta yapışıp kaldığınız, inersem ölürüm sandığınız dört ayaklı koltuğunuzla değil dört kollu tabutla mezara gideceksiniz… Koltukla gitse Sultan Süleyman giderdi…