Mehmet Özkendirci
Mehmet Özkendirci

Aşkın Rengi Kırmızı

featured

Yazarımız/çizerimiz Mehmet Özkendirci’den bugün de dramatik bir aşk hikâyesi…

Onu bu kentte tanımayan pek yok gibiydi, Başörtüsü, saçları, elbisesi, çantası, ayakkabısı hep kırmızı. Yüzünü bile abartılı kırmızıyla boyanmıştı. Onu görenler iki zıt duyguyu yaşardı, gülmek ve acımak. O gün emekli arkadaşlarla buluşup okey oynayacaktık, aniden bastıran yaz yağmuru ile bu kapalı durağa sığındım. Durakta önce gelenler arasında bu kentin sembolü bu kadın da vardı. Yağmur dinip ayağa kalkarken bir resmini çekmek istediğimi söyleyince ilk kez sesini duydum.

-Yirmi lira verirsen olur.

Birkaç pozunu çekip ayrılırken yağmur aniden indi, sırılsıklam olmuştuk.

-Kabul ederseniz şu pastanede bir şeyler içip yağmurun geçmesini bekleyelim.

Yağmurla yanak ve dudağındaki kırmızı boyalar birbirine karışmış yüzü resmen kırmızı renkli suluboya paletine dönmüştü. Gülmemek için kendimi zor tutuyordum. Resimlerini neden çektiğimi söyleyerek konuya girdim.

-İzin verirseniz bir tablonuzu yapmak isterim.

-Sen resimci misin?

-Evet

-Etrafta onca güzel kadın varken neden benim gibi güzel olmayan birini çizeceksin ki .Hem kimse beş kuruş vermez…

-Güzel kadın değil güzel bakan kadın çizmek istiyorum. Hem satmak için yapmıyorum.

Söylediklerim kıpkırmızı yüzündeki mahcubiyeti gizlese bile başını bir zaman masadan ayırmadı.

-Her resmin bir hikâyesi vardır ve ressam da bu hikâyeyi duymak ister. Yoksa sıradan bir eser olup, ruhsuz olur. Mesela neden hep kırmızı, bir hikayesi olmalı mutlaka.

Belli ki hiç kimselere anlatmadığı, anlatamadığı bir hikayesi vardı. Resminin yapılması onu duygulandırmış olacak ki ikinci çaylarımızı içerken anlatmaya başladı.

-Süleyman ile görücü usulü evlendik. Ben onu hiç bilmez tanımazken meğer o beni gizli gizli takip edermiş. Memuriyete başladığı ayın ertesi izinli gelip beni istetti. O zamanlar kızlar memura varmak için can atardı, ailem kabul edince bir hafta içinde söz, nişan ve nikahı yaptık. Ertesi gün haritada yerini bilmediğim bir kente gelin gittim. Süleyman öyle artiz gibi yakışıklı değildi fakat beni çok seviyordu. Bir gün öksürsem ya da iki gün tuvalete çıkmasam hemen doktora götürürdü. Tek beğenmediğim huyu beni çok kıskanmasıydı. Öyle açık saçık giyinen biri değildim fakat birazcık ruj sürmemi bile istemezdi. Allah bilir ben onu bir seversem o beni on hatta yüz severdi. Bir dediğimi iki etmezdi, memur maaşıyla kraliçeler gibi yaşattı.

-Sonra ne oldu da bu aşk bitti?

-Küçük sarayımız da her şey vardı bir çocuk sesi hariç. Evliliğimizin üçüncü senesinde benim ısrarlarım sonucu doktora gittik. Süleyman beni günlerce oyaladı test sonuçları çıkmadı diye. Meğer bahçede içtiği sigaraların artış nedeni benim kusurlu olmammış. Bir türlü diyemezken habersizce doktordan gerçeği öğrendim, hiç çocuğum olmayacakmış. Günler geceler duyduğum suçluluk duygusu içimi bir kurt gibi kemiriyordu. Süleyman’ın sevgisinde bir eksilme yok hatta artış bile vardı. Durumu ona anlattığımda, üzülme be Hatçe’m vardır bunda da bir hayır, her gün dünyada yeni tedavi yolları bulunuyor, biraz para biriktirince Ankara’ya götürürüm diyordu. Fakat gün geçtikçe bahçede sigara içme dakikaları da uzuyordu. Bir gece karar verdim sabah onu terk edecektim. Bir kâğıda yazdığım kelimeler gözyaşlarımla siliniyordu. Sabah ezanları okunurken onu doyasıya koklayıp küçük bir valizle evi ter kettim. Gördüğüm ilk otobüsün nereye gideceğini sormadan şehri terk ettim. Kimselerin beni tanımadığı bir yerlere gitmek istiyordum, sonunda bu şehre geldim.

-Şu kırmızılı kadın olma hikayesi nasıl başladı?

-Öncesi sadece bir ruj sürmekle başladı. Gün geçtikçe içimdeki cehennem içime sığmaz oldu taştı. Ben de her şeyimle bir ateş oldum. Dışımda gördüğün kırmızı içimdeki cehennemin yanında ne olur ki

O an aylar önce yazdığım bir şiiri hatırladım. Şiirim gerçek yerini bulmuştu…

                   ‘Kim bilir kimin neler çektiğini

                    Kül bahçelerine güller çektiğini’

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!