Mehmet Edip Ören
Mehmet Edip Ören

Turpya Padişahı Ramazan Senaryosu

featured

Türkün Zaferler Haftası, Ağustos’un en büyük zaferine ulaşmamıza birkaç gün kaldı… Ne hayaller kurmuştuk? Nasıl kutlayacaktık? Coşkumuza sınır tanımayacaktık… N’oldu? Bir arsız ve yüzsüz kripto, yanındaki edepsizle beraber, hayallerimizi bile çaldılar. Ve de hala direniyorlar. Görevleri gereği bir ömür boyu bu Millete kan kusturmaya adeta yemin etmişler… Hepinize Merhabalar…

Senaristliğe göz kırpar olduk ya, artık damarımıza girdi gel de kurtul. Gerçi kurtulmak isteyen de kim o da ayrı bir konu. Bakın bu virüs beynimde ne gibi oluşumlara sebebiyet verdi. İsterseniz birlikte değerlendirelim de bir karar verin. Devam mı, yeter mi?

Konumuzun geçtiği ülke, bir önasya ülkesi…Adı Turpya… Ülkenin gedikli bir lideri var, Otuz senedir işbaşında. Herkesin tanıdığı Ramazan‘dan bahsediyorum. Babasının demesine göre, Recep’te doğsa Recep; Şaban’da doğsa Şaban; Muharrem’de doğsa, Muharrem adı verecekmiş ama şükür olsun ki Ramazan’da doğmuş… Ya Şaban’da doğsaydıKüçükken  Arnavut Usta’nın yanında çıraklık yapmış ama, Arnavutluk Başbakanı Turpya’ ya geldiğinde, ana dili gibi tercümansız konuşmuş… Yani, Ustasının, çay söyle, bijon anahtarı getir gibi cümleleri sayesinde ana dili gibi Arnavutça öğrenip, ileride Arnavutluk Başbakanı  Sımaylis’le siyasal, çetrefilli konuları konuşup anlaşacak hale gelmiş,  yersen… Ramazan, sözüm ona rakibi Kımıl sayesinde girdiği her seçimi rahatlıkla kazanıyormuş… Gerçi her ikisi de Okyanus ötesinde ki devletin, derin devletinin adamları da olsa, rakip gibi davranıp, kayıkçı kavgalarıyla halkı bir güzel uyutmuşlar. Araya kimseyi sokmadan, kimsenin sivrilmesine izin vermeden, patronlarını memnun etmişler… Gel zaman git zaman, Ramazan her Cuma yerli ve milli camilerde namaz kılmayı sevmez olmuş… İlla, Şam’daki Emeviye Camii’nde kılmak isterim diye tutturunca kızıl kıyamet kopmuş…Bir zamanlar Kan-kası olan Asalet bu durumu egemenlik haklarına tecavüz kabul ederek, Ramazan’a küsmüş ve içerdeki 10 milyon taraftarını kapı dışarı etmişRamazan bu olayı hemen fırsata dönüştürmüş. Avrupayı “Yollarım ha” diye tehdit edince oradan “Aman yollama sana istediğin kadar Euro” diye cevap gelmiş. Öyle para gelmiş, öyle gelmiş ki,  Banker Bilo’nun bile tek başına sıfırlayamayacağı hal oluşmuş. Bu arada Amerika’dakiler, Afganistan’da bozguna uğrayarak alelacele kaçmışlar. Yerli işbirlikçilerini de,Turpya’ ya yollamışlar. Ordan da çuvallar dolusu dolar gelivermiş mi… Sırf bu iş için bile 3-5 Banker Bilo daha gerekmiş… Allah, Ramazan kuluna “Yürü ya kulum” dedi ya, ne yapsın, O da yürümüş. Gelenleri abat ederek, taraftarı haline getirmiş. Eksik oylarını tamamlamış. Ayrıyeten Amerikalı ortakları da kendisine paye vermiş. Büyük Önasya Projesi (BÖP)ün Eşbaşkanı yapıvermişler… Söylediler mi söylemediler mi bilmiyorum ama bu BÖP, esasında Turpya’nın bölünme projesiymiş. Getirilen Araplar, Afganlar, diğer yandan Kürtler belli bölgelerde toplanarak isyanları sağlanacakmış. Arapları bu yola teşvik için, yer yer, Milovasında olduğu gibi suni çatışmalar çıkarılarak yoğun oldukları bölgelere sevkleri başlamış bileTurpya Ordusu çok kuvvetli bir orduymuş. Bu muhtemel isyanları rahatlıkla bastıracak güçteymiş. Onun için Irak’ ta olduğu gibi çok çok daha güçlü bir çekiç güce ihtiyaç olabilir diye tedbirler araştırılırken, imdada komşu Yamanistan yetişivermişAmerikalılara, ne isterlerse vermişler. Silah girmeyecek adaları cephaneliğe çevirmişler. Şimdi sıkı durun. En önemli yığınak ve üs nereye yapılıyor bilin bakalım. Neneağaç Mevkiine… Tam da Turpya sınırına yakın bir yer, ne tesadüf değil mi? Sadece tesadüfte değil… Hatırlayın, bir aralar Turpya’nın sahte, nonoş ve de yumoş bir şeyhi vardı. Bu şeyh Allem etti kallem etti, Ramazan’ı da kandırarak, Memleketin Kozmik Odasını talan etti. En gizli belgeler, sahilde ay çekirdeği satıcılarına külah oldu… İşte o belgelere göre Turpya olası bir harekatta, Trakya’yı kullanmayı planlamıştı…  Yamanistan yetkilileri bu durumu öğrenince, Neneağaç mevkiini tahkim ettiler Amerikalılar’ da ordu yerleştirdiler. Turpya’nın hava egemenliğine son vermek ve Yamanistan’ı daha da güçlendirmek için parası ödenen E – 35,56 uçakları da teslim edilmediği gibi,  Neneağaç’ a getirilip Yamanistan’a vermek planlandı… Diyeceksiniz ki, delikanlılık sembolü yiğit Ramazan ne yapıyordu, bunlar olup biterken… Garibim, Allah var çok direndi ama Amerikalıların Reyisi Turnusol var ya, namertçe davrandı… Uydudan hep gözetlemiş. Ramazan paraları nereye gömdüyse işaretlemiş ve de tehdit etti. ” Mırın kırın edersen, paraların nerede gömülü olduğunu ilan ederim, Halkta gider talan eder” diyince, Ramo ne yapsın? Yelkenler iniverdi…

Nasıl buldunuz, senaristliğimi. Haklısınız daha çok fırın ekmek yemem lazım ama her şeyin bir başlangıcı olur, sizlerde bunu öyle kabul edip, kusura bakmayın… Aman ha…Bu yazdıklarımın hepsi hayal ürünüdür, gerçek hayatla hiçbir ilgisi yoktur. Kimse bir yerlere çakıştırmaya kalkmasın… Hepiniz Yaradan’ a emanetsiniz. Hoşça kalınız…

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!