Türklerin Anadolu’dan atılma projesi tam gaz. Şu ana kadar olan her şey bu olaya kitlenmiş durumda. Yok edilme öncesinde bile şahlanan, yedi düvele mekanı dar eden bir Milletin, cebren yok edilemeyeceği anlaşıldı… Bunun için içeride ele geçirilen siyasal güçler devreye sokuldu… Görevi Fetoş İti tam başarmak üzereyken Cenab-ı Allah, Millete destek çıktı ama bu seferde, ortağının eline düştük… Yirmi yıldır sürekli kandırıldık… İlk başta “Allah’la kandırıldık” Dinimizin haram kıldığı her şeyi fütursuzca yapanlar, din hamisi rolünde, oylarımızı aldı… Daha sonra Apo İti ile kandırdılar… Esasında Apo sevicileri, türlü sahtekarlıklarla muhataplarını PKK’lı gibi göstererek tekrar iktidara geldiler… Şimdi ise İsrail ile kandırma devreye sokuldu. Ticaretin her türlüsü çatır çatır yapılırken, meydanlarda galeyana getirildiniz. Hepiniz kahveyle, kolayla uğraşırken onlar yarattıkları korku tüneliyle yeni iktidarlara ulaşma planları yapıyorlardı… Peki bu arada sizler ne alemdeydiniz? Gaflet uykusunda kalmayı, uyanmamayı tercih ettiniz…
Kasım Ayında, o meşum güne doğru hızla yol alıyoruz… Onu, her geçen gün daha fazla aradığımızın farkında mısınız? Şu an ne kadar çok ihtiyacımız var. Allah, tez elden bir sarı saçlı, mavi gözlü daha yollar mı? Yoksa, Millet olarak cezamız henüz bitmedi mi? Hepinize merhabalar olsun…
Türklerin Anadolu’dan atılma projesi tam gaz. Şu ana kadar olan her şey bu olaya kitlenmiş durumda. Yok edilme öncesinde bile şahlanan, yedi düvele mekanı dar eden bir Milletin, cebren yok edilemeyeceği anlaşıldı… Bunun için içeride ele geçirilen siyasal güçler devreye sokuldu… Görevi Fetoş İti tam başarmak üzereyken Cenab-ı Allah, Millete destek çıktı ama bu seferde, ortağının eline düştük… Yirmi yıldır sürekli kandırıldık… İlk başta “Allah’la kandırıldık” Dinimizin haram kıldığı her şeyi fütursuzca yapanlar, din hamisi rolünde, oylarımızı aldı… Daha sonra Apo İti ile kandırdılar… Esasında Apo sevicileri, türlü sahtekarlıklarla muhataplarını PKK’lı gibi göstererek tekrar iktidara geldiler… Şimdi ise İsrail ile kandırma devreye sokuldu. Ticaretin her türlüsü çatır çatır yapılırken, meydanlarda galeyana getirildiniz. Hepiniz kahveyle, kolayla uğraşırken onlar yarattıkları korku tüneliyle yeni iktidarlara ulaşma planları yapıyorlardı… Peki bu arada sizler ne alemdeydiniz? Gaflet uykusunda kalmayı, uyanmamayı tercih ettiniz…
Dünyanın en gelişmiş ve refah ülkesi Almanya, gelecek birkaç mülteciye bile tahammül edemezken, bizler yenilerini bekliyoruz… Eyyy RT, sen kimin vatanına, kimi davet ediyorsun? Lübnan’daki Arapları getirip yeni seçmenler oluşturmak için garibim Türkmenleri kullanıyorsun… Akılsız Türkmen. Bütün bunlar senin rızanla oluyor. Ayağına değil, beynine sıktığını ne zaman fark edeceksin? İktidar cenahı bu durumda da Ana Muhalefet ne alemde? O da devleti pazarlıyor. Kürtlere devlet vaat ediyor. Sanki bu devlet onların da değilmiş gibi. Bütün pazarlamacılar bir araya gelmişken tek çıkışımız, Ülkücülerin toparlanmasıdır. Sürekli yazıyoruz, “Bütün Türkler Bir Ordu” Projesi hayata geçsin artık… Ümit Hoca, Müsavat Başkan, hadi artık kımıldayın. İlk siz başlayın ki Millet umut ışığı görüp bir bayrak altında toplansın… Biz, bu Ülke’yi, ne Kürt’ten ne Zaza’dan, ne Çerkez’den ne de bilmem kaç denilen azınlıktan almadık. Kanımızla, canımızla, Bizans’tan aldık… Kim bizle aynı şartlarda, kardeşçe yaşamak istiyorsa, başımızın üstünde yeri var. Kim, düşmanlık yapıp taleplerde bulunursa da, son ferdimiz kalana kadar, kahrederiz onları, nokta… Ne satılık vatanımız var, ne de peşkeş çekilecek devletimiz… Ayrıyeten, kiracı da istemiyoruz. Herkes geldiği yere, derhal evine…
Gündem mitralyözüyle, üzerimize o kadar çok mermi geliyor ki, birkaç gün içinde hepsi unutulup gidiyor. BDDK Başkan Yardımcısı’nın düğünü de araya karıştı gitti… Hazretin denetlediği, gerekirse ceza kestiği, icabında kapatabileceği kuruluşlar, takı için birbirlerini çiğnemişti… İngiliz – Kürt Memet, bu işe çok kızarak inceleme istemiş, çuvallarla para ve takının iadesi gündeme gelmişti… N’oldu? Bu zat-ı muhterem, o görevde olmasa veya yarın emekli olsa, davetlilerin hangisi gelirdi? Bir tane çeyrek bile yollamazlardı… Bu, bana göre post modern bir rüşvettir… İşin bir de başka yönü var. Balık baştan kokar misali. RT, kızını evlendirdiğinde, bütün Türkiye’den, altın yağdı. İrili ufaklı her kuruluş, yarıştı. Bu da aynı şey demek değil mi… Tencere dibin kara, seninki benden kara… Bilal Oğlanın Vakıflarına, babası olmasa kim para yatırır? Kim, bağışta (!!!) bulunur?
Finali komik bir olayla yapalım. Hani bizim çok değerli yerli, onlardan daha yerli ve milli yabanc9 oyuncularımız var ya… Siz, onların her gece ünlü bir mekândaki görüntülerine, saygıdeğer mankenlerimizle birlikte çektirdikleri resimlere, altlarındaki son model pahalı arabalara, oturdukları süper lüks dairelere bakmayın. Gariplerimin hepsinin maaşı asgari ücret imiş… Hepiniz Yaradan’a emanet olun. Hoşça kalınız…ı