Koca ile Cüce’ nin kesişme noktasına geldik mi… Koca , Ocak Ay’ ını uğurlamaya hazırlanırken , Cüce Şubat’ ı karşılama telaşındayız. Dünya’ da herşey zaten tezatlar üzerine kurulu değil mi. Bunlara kimi zaman , kontrast gibi tabirlerle yaklaşıyoruz… Doğum-Ölüm , Sevinç-Tasa , Güzel-Çirkin , Siyah-Beyaz vs.vs. Hayatımızı , tahtaravalle gibi düşünürsek , bir an sağa , bir an sola yalpalayarak ve de bunu hayatın gereği gibi görüp , menzilimize ulaşmaya çalışıyoruz… Sevinçle , tasa arasında gidip gelirken ; doğum ve ölüm arasında ki badireleri savuşturmaya çalışırken , şükür imtihanlarına maruz kalıyoruz… Çirkinin olmadığı yerde , güzelin hiç bir şey ifade etmediğini idrak ediyoruz. Hepinize Merhabalar olsun…
Megalomani girdaplarına girmek üzereyim. Şimdiye kadar nasıl oldu da girmedim , hayret… ” Demiştik ” , gene birinci sıramızı aldı… Millet İttifakı diye yola çıkan sistem , yerel yönetim seçimlerinde ortalığı kasıp kavurdu. Böyle bir rüzgarın arkaya alınması 2023 genel seçimlerinin de teminatı haline gelmişti… Bunu gören , Rusya Fedarasyonu başta olmak üzere , ABD ve AB , Kripto vasıtasıyla sistemin içine Truva Atları sokarak , fren sistemini işletmeye başlattılar… Evela , Millet lafı kenara kaldırılarak altılı masa ismi öne çıkarıldı. Buradaki ayrılmaların veya problemlerin , psikolojik yıkımlarından medet ummaya başlanıldı… O heyecan ve rüzgar yavaşlatıldı ve durduruldu… RTE’ nin , hayali HDP-PKK suçlamalarına , Ali Bebecan Truvası gerekli desteği verdi hemde ne destek , Anayasa boyutunda… Vesayetler konusu ortaya atılarak , “Siyasi Vesayet ” ler gündeme oturtuldu. Buna da Devitoğlu elinden geleni yaptı… Uzun uzun yazıp , haber tekrarlarına girmek istemiyorum. Sadece hatırlatmak niyetindeyim… Freni patlamış kamyon görünümünde ki Türkiye , süratle seçimlere doğru gidiyor. Artık , araca ne bir kişi alabilirsiniz ne de indirebilirsiniz…” Altılı masa dağıldı ” depremine uğramamak içinde ” Truvaların ” her türlü , edepsizliğine ve baltalamalarına ” He ” demek zorundasınız… Şimdi anladınız mı , niye yırtındık , bunlarla olmaz , almayın , getirdiklerinden fazlasını götürürler , dediğimizi… Bu tablo sonucu , halkta doğan umut malesef , yavaş yavaş tükenmek üzere… RTE nin , oylarının az da olsa , yukarı doğru yükselmesi bunun neticesi… Birde tam dere geçerken , yani seçim takvimi içinde yapılacakları ; karşı cenahta da dağıtılacakları düşünün , kendi hesabınızı kitabınızı yapın… Seçim riske atılmıştır. Kimse ” Artık gidiyorlar ” diye gün sayıp rehavete kapılmasın… Bu işin birinci kısmı , birde ikinci kısım var. Olay sadece belâ değil , püsküllü belâ… Kripto’ nun kendisi… %25 in üzerine çıkmayan bir oy oranıyla %50+1 i yakalama şansını heba etmek istemiyor , Millet’i helâk etme pahasına… O çok az olan şansını denemek isterken neler feda edilecek bir düşünün… Azami %2-3 oyu olan truvacılar , TBMM de grup kuracak sayıya ulaşmak işin garanti yerler talep edecekler. Bu , çantada keklik gibi görünen %25 i bile riske edecek ama CB ı olma pahasına hepsi hoş görülecek… Büyük bir ihtimal seçim kaybedilince de “Adam kazandı ” diyerek kenara çekilinecek. Bir drama yönetmenide olarak , senaryo yazma ve okuma aşinalığım var ama bunlar onun da ötesinde. Türkiye çok kritik bir eşikte. Bu sistemi bir daha bu durumda bulma imkanı asla olmaz… Rusya’ sından ,BAE , Suut’ una kadar herkes kesenin ağzını açtı , sistemin devamı için ellerinden geleni yapıyorlar. ABD ise açıklarını bildiği kimsenin gitmesini istemiyor. Bu şu demek, sıkıntılı eşik atlatılırsa , bir daha kritik noktalara gelmesine izin verilmez. İşte Kemal’ in kumarı tam bu şartlara denk geldi. Bir taraftan biri tasfiye olacak , onun bizim taraf olmaması için çabalıyoruz…
Fenerbahçeli arkadaşlarımın çoğu beni destekliyor , tek tükte olsa hala durumu kavrayamıyanlar var… Arkadaşlar , gelen tatilcilerin hepsinin gizli ajandalarında , yerli yetenekleri törpülemek var… İşte Arda olayı , İşte Ferdi olayı vs. Bu sektörün cıvarında ve içinde de bulunduğumdan söylüyorum… Ödenen paralar sakız parası , esas para komisyonlardan kazanılıyor… Avrupa’ nın posası çıkmış , hurda futbolcuları transfer listelerine konuyor , sanki tatilcinin hatırına geliyormuş gibi de lanse ediliyor. Sonrası malûm , yedek kulübesi , kadro dışı vs. Ama bu arada genç yerli yeteneklerimiz auta çıkarılıyor. Son bir söz. İstenen bütün iyi futbolcular toplanıyor. Bu kadar yeteneği , şampiyon yapamamak yeteneksizliktir. Takımı kendi haline bıraksan , ilk üçü girer zaten…Bu durumda onu bunu sihir sahibi , kurtarıcı beklemek niye…
Finale yaklaşırken , daha önce anlattığımı zannettiğim bir fıkrayı paylaşacağım… Padişahlık zamanında , Numan Van Vali’sidir… Payitahta bir mektup göndermesi icap eder. Katip yazar ve sonuna Kulunuz Numan diyince , Vali Bey küplere biner…Padişahı yüceltecek beni yerin dibine sokacak bir ifade bul der ama hiçbirinden tatmin olmaz. Katip sonun da ” Vali-i Van , Def-i hacetiniz Numan ” diye yazıp getirince , hah şimdi olmuş der.
Bu bilmemnere kıllığıyla başlayıp , ayakkabı yalamaya uzanan süreçte aklıma yeniden geldi. Beyler çıta çok yüksek , daha iyi şeyler arayınız…
Manevi fırtınaların , kurtulmaların veyahut iyice dibe batmaların mevsimi , Üç Ay’ lar kapımıza dayandı. Sevinerek buyur edip , layıkıyla ağırlarsak kurtuluşa ; yok gibi davranırsak ta , helâke yolculuğumuz başlar… Bu arada gene , kandiller yoktur , sadece Kadir Gecesi İslam aleminin ortak önemli günüdür diyecekler çıkacak ve de , üzerlerine düşeni yapacaklardır…Ne yazık ki , bu tezi savunanlar , Araplaştığız konusunda endişe taşıyanlar olduğundan ayrıyeten üzüntü kaynağı oluşturmaktalar. Araplar tarafından değil , Türkler tarafından ortaya atılan bu günlere sahip çıkmamız , yerli ve milli İslam yaklaşımının selameti açısından çok önemlidir ve de bu günlerin hepsinin mesnedi vardır…Tıpkı , “Yok ” denilen Nardugan Bayram’ ı gibi… Bize ne kazandırır , yoksa kayıp mı ettirir…
Okkada mürekkep kalmadı. Yenisini de ancak yarına temin edebilirim… Bravo… Tamamınız anladı… Hepiniz Aziz Allah’ a emanetsiniz. Hoşça kalınız…