Mehmet Edip Ören
Mehmet Edip Ören

Suçlu Danıştay Değil, MEB…

Suçlu Danıştay Değil, MEB...

İlave baskı mı dersiniz, ara sıcak mı dersiniz, reçelin köpüğümü dersiniz, kadayıfın kaymağını mı yakıştırırsınız bilemiyorum… Bildiğim bir şey var. Bu ülke gazeteciler için “Cennet“. Yahu o kadar çok konu, gündem ve mesele var ki hangi birine yetişeceğimizi şaşırıyoruz… Şaşkınlığımız, prensiplerimize de yansıyor… Bugünkü karşınıza çıkışımızın altında yatan gerçek te bu… Herkese merhabalar…

Son yıllarda rastlamadığımız bir olayla karşı karşıya kaldık. Ca-Ce, ilk defa yıllar önce ne demişse şimdi de aynısını dedi çok şaşkınız… Evet konu Andımız… Beklentim. “Danıştay kararını vermiş iş bitmiştir. Bu CeHaPe ve İP ne yapmak istemektedir” gibi bir yaklaşım bekliyordum… Beklentim çıkmadığı için memnunum ama meselenin hedefi Danıştay değil. Danıştay sadece MEB ve hükümetin ortak tepkisi ve kararında olan bir olaya dahil olduBana göre orası hedef alınacağına niye MEB’e davayı çekme baskısı yapılmıyor? Ağa’nın arada bir başımızı okşaması uğruna niye hedef saptırılıyor? Velev ki Danıştay iptal etse idi, malûm konu, zihniyetlerden silinecek miydi? Tabi ki koca bir hayır… Yoksa “Türk’üm” kelimesi yerine, başta, Gürcü’yüm, olmak üzere Arap’ım Çerkez’im, Kürdüm, Arnavut’um vs. gibi unsurlar mı eklenecekti? Telaffuz edile edile beyinlerimizin yıkandığı, 36 etnik yapının tamamı %20 etmese bile %80’in önüne mi geçecekti? Eyyy Ca- Ce. Konu Danıştay değil… Ağa’nın beyin kıvrımlarında ki sıkıntı… Bu sıkıntıyı bertaraf edebilir misin, tabii ki hayır… O zaman geriye ne kalıyor… Eve dön, yuvaya dön, sıkıntısız bölgeye at kendiniEmin ol hiç kızmayacağız. Bütün söylentilere de kulaklarımızı tıkayacağız

Birkaç gündür milli haysiyetimizi rencide eden olaylar cereyan ediyor… Halk arasında buna yaltaklanma denir. Mısır’a, BAE’ye, Suud’a gülücükler dağıtılıyorTemas fırsatları gözleniyor… İşler tam tersine döndü. Mısır Dışişleri Bakanı şart koşarak normale dönebiliriz mesajı verdiEyy RTE, senin haricindeki herkes, yıllarca zatını uyarmadı mı? Politika keskin virajların alınabileceği bir platform değildir. Burada herşey, yumuşak hareketler ve zeminler de cereyan eder… Bu milletin haysiyeti de bozuk para değildir. Çağdaş demokrasiler de bunun onda biri hata yapanlar ne yapar biliyor musun? Evet bilmediğin kesin ama git te öğren…

Bir Lider, promterden okumasına rağmen “Kendi içindeki taciz, tecavüz , hırsızlık, arsızlık dalgasıyla hesaplaşmayı reddeden zihniyettir bizim zihniyetimiz” diyorsa bir sıkıntı var demektir… Sağlık Bakanının davetini geri çevirerek “Sıram geldiğinde aşımı olurum” diyen Lidere, sırası gelip aşıya gittiğinde “Sıram gelince olurum dedi, şimdi de gitti oluyor” diye hesap soran kimsenin, en azından iyi bir istirahate ihtiyacı vardır… Mesuliyetleri ve neticeleri göz önüne alındığın da daha ileri durumların gündeme gelmesi gerekir…

Bu arada soyundan hiçbir şüphemiz olmayan bakanımız annesini kaybetti… Başı sağ olsun. Acısının hafifletici sebebi yoktur. Çok iyi bilirim… Diyeceğim ona değil Koca Bakana… Yahu yeni çıkıp ta özür dilemedin mi milletten. Peki bu cenazedeki durum neydi? Olması gereken 30 kişi yerine 3000 kişi vardı. Bu gidişle “Özür manyağı” olacaksınız… Peki karı-koca motora bindi diye ceza kesen, vazifesin makam mevki gözetmeden yapan değerli polis kardeşlerimiz neredeler? Hakkın yanında olmakla öğünenler, kestiğiniz her ceza kadar “Kul Hakkı” yemiş durumdasınız. Ahretini düşünerek gereğini yapacak bir kişi dahi çıkamıyor mu? Bunun anlamı, “Ben Allah’tan korkmam ama Bakan’dan korkarım” demeye mi geliyor?

Bu arada değinmeden geçemeyeceğim… Emine Hanımefendi her gün, üzerine biraz daha koyuyor… O ne asalet, o ne duruş… Bir iki konuşmasını daha dinledim… Sosyal medya mesajları bile, özgül ağırlığı yüksek mesajlar… Bir ara Sare vardı. Doktor mu neydi… Kocası Ahmet’in peşinden çıkar, onu taklit ederdi. Elini çıkabildiğince havaya kaldırmaya çalışırdı… Emine Hanımefendi öyle mi… Avuçları, omuz hizasını geçmiyor. O ne zarafet, o ne nezâket… Şu 2028 bir an evvel gelse de biz de layığımızı bulsak diye gün sayıyorum. Keşke kocasının 2023’te seçimlere katılma hakkı olmasa… Düşünebiliyor musunuz? O Biden, o Makron, o Merkel duruşu karşısın da asaleti etkisin de ne hallere düşerler… Camala Harris de kimmiş, ekmeksiz çıtır çıtır yeriz

Bana; arayarak veya yazarak sitem eden bütün kardeşlerimi evvela selâmlıyorum… Herhalde dediğim fikirler ve noktalara yaklaşmışlardır… Bu FB’den ne köy olur ne kasaba… Aynı kanaatimi ısrarla tekrarlıyorum… Bu şımarık, ruhsuz, paradan başka değeri olmayan  yerli ve yabancı zararlıları tecrit edip , takımı da kapatmak lazım… Coranadan daha tehlikeli virüsük özelliklerinden dolayı, hepsinin diğer insanlarla münasebatı derhâl kesilmelidir… Ali Koç gibi genç değerlerimizin unutmaması ve akılları başa almaları için de konu belgesel haline getirilerek her kulüp genel kurulunda seyrettirilmelidir… Çok köklü olan camia, bu rezilliklere müstahak değildir… İnsanların psikolojileriyle bu denli oynayamazsınız. Oynarsanız da bunun bir ödemesi mutlaka olmalıdır… Eyyy Ali Koç. Seni harcamalarına izin verme. Neticede bir AŞ değil mi kapat gitsin… Alayını da 3. Ligde bir takıma sembolik, bir lira gibi fiyata satıver

Kapatmadan Meral Hanım‘a seslenmek istiyorum… Elimizde düzgün bir sen varsın. Bunu düşünerek, lütfen dikkatli olunuz… Yahu size ne HDP’lilerin istifa etmeleri… Ne olur bu HDP geçen kurgulardan uzak durun… Yarın biri çıkıp, gizli ortağına talimat veriyor dese bir de onunla mı uğraşalım… Hadi istifa ettiler, ara seçim oldu… Ne olacak… Milletvekillikleri AKP ve HDP arasında bölüşülecek… Bu şimdiki durumdan daha iyi olma anlamı taşıyabilir mi? Dikkatli olun, dikkatli…

Hepiniz Allah’ a emanet olun. Hoşça kalınız…

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!