Sığınmacılar Sorunu Sadece Ümit Hoca’nın Şahsî İşi Değildir

Bir Kastamonu – Ilgaz sabahında uyanmanın huzurunu bilmeyenlere ne ben anlatabilirim ne de muhataplarım anlar… Büyük Yunus’un, “Aşk nedir?” diyenlere, “Aşk ol da bil” demesinin sebebini şimdi daha iyi anlıyorum. Karşımda Ilgazlar, göğe uzanan Hacet Tepesi pek karın doyurmuyor ama, bana göre karın doyururken seyredilebilecek en güzel manzaralar arasındadır. İnanmayan deneyerek ikna olabilir… Vakti geldi mi, o zaman gereğini yapalım. Hepinize merhabalar…

İnsan, sevdikleri üzerinden hayatta başına gelecekleri görüp öğrenir. Ananın, babanın yaşadıkları, terk-i dünya safhaları esasında kendi yakın geleceğimizin filmidir…Milletler tarihi bunun karmaşık halinden başka da bir şey değildir… Bunları niye mi anlatıyorum. Elbette bir sebebi vardır… Fransa’daki olayları iyi incelemek gerekir… Ora da olanlar, müstakbel ülkemizin başına gelebileceklerinin adeta habercisi ve ikazıdır… Batı, 3-5 milyar € vererek, bombanın fitilini çekip ülkemize fırlatmıştır. Bunun patlayacağı kesindir. Macun tüpten çıkmış, ok yayı terk etmiştir. Geri dönüşü olmayan yola girilmiştir. Hal böyle iken, hükümet müthiş bir vurdumduymazlık sergilemektedir. Gelecek 3-5 kuruşun nasıl ve kimlere ne dümenlerle aktarılacağı ve şimdilik ucuz iş gücü gibi görünen durumun işe yaraması, kafamızı kuma sokmamız neticesini önümüze getirmiştir… Bu güzel sofranın sonucunu, hesap pusulası önümüze konduğunda göreceğiz. Bence bulaşıkhanede rehin kalmak en iyi neticedir… AKP, Ensar-Muhacir dümeniyle gene din istismarı yolunu tercih etmiştir. Peki, çakma milliyetçi ortaklar ne yapmaktalar? Ca-Ce ve sadece testisini dolduran niye sessiz kalmaktadır? Alparslan Türkeş‘in “Savaş içindeki gaflet hıyanete eşdeğerdir” sözü ve düsturu niye dikkate alınmaz? Yoksa bize, kendi yurdumuzda tekrar yeni bir Ergenekon mu yaşatmak istiyorlar? Bu iş sadece Ümit Hoca’nın şahsi işi değildir. Herkesin aklını başına alması ve beka sorunu haline gelen bu olaya feveran etmesi gerekmektedir… Şimdi olmayacak ve yapılmayacak bir şey, yarın hiç olmayabilir. Sadece tahmini 13 milyon Suriyeli değil Afganistanlı + Zencisi + yamyamı vs Ülke lebalep gayrı Türk doldurulmuştur… Bütün bu yazılanlar ve akla gelebilecekler çerçevesinde, Fransa’daki olayları iyi incelemek gerekir. Olay bizim için tam bir simülasyondur... Gene hatırlatayım. Avrupa ve Batı, yüzyıllar süren, haçlı seferleri dahil savaşlarla yapamadığını, bizim dürüst politikacılarımıza 3-5 milyar € vererek yapıyor. Şark meselesini bir kurşun atmadan, sadaka parasına çözüyor ve de çözdü… Türklerin ya asimile edilerek ki buna çok müsaittirler ya da geldikleri Orta Asya steplerine sürülmesi an meselesidir. Bunu kimse daha önceki yazılarımı ciddiye almadığı gibi davranıp sonra “Haklıymışsın” dediğinde iş işten geçmiş olur… Tarihi bilmeyenler, tarihin dişlileri arasında yok olup giderler… Eski bir Avrupalı liderin “Anadolu, Türklere bırakılamayacak kadar güzel bir yerdir” lafı kulaklarımıza küpe olsun ve hiç aklımızdan çıkmasın…

Bir avuç zenginin, para sahibinin ve rantçının hamisi olan, fakirden topladığını onlara peşkeş çeken hükümet, bu imajını,  yanıltıcı bazı faaliyetlerle örtbas etmek istiyor… Bunların, en barizi “Kira Meselesi“. Olay ne serbest piyasa koşullarına ne de ekonomi kurallarına uyuyor ne de Anayasa’ya uygun… Devletin her şeye her sene %100 bazı kalemlerde %200-300 zam yaptığı ortamda bir tek kiralara iki senedir %25 narhı uygulanıyor… Kiracılar açısından bakıldığında çok iyi bir karar. Daha geniş kitlelerin oyunu çelmek için de uygun durum…  Ah bu namussuz, ev sahipleri var ya, bunların gözü doymaz, aldıkça almak isterler, bu pahalılığın ve de enflasyonun tek sebebi bunlar… Lalettayin iki tanesini Taksim Meydanı’nda sallandırın, görün bakın memleket nasıl yoluna girer…

Finale girerken yaşadığım bir komikliği paylaşmak istiyorum. 8 Temmuz 2023 tarihinde saat 19.55 sularında yanılmıyorsam TRT kanalında , hava durumu sunucusu gecenin ve ertesi günün en düşük ve yüksek sıcaklıklarını söylerken, Ankara’ya geldiğin de “17-25” deyiverdi. Spikerin hiçbir kastı olamaz, o ancak yazılanı okur. Belki, haber metnini yazan bir işler yapmış olabilir… Çok komiğime gitti ve de dikkatimi çekti… Bir de hala merak ediyorum…MHP Genel merkezinde saat 17.25 te duran saat ne zaman tekrar çalışmaya başladı? Hepiniz Allah’ a emanetsiniz. Hoşça kalınız…