O meşum gün her an biraz daha yaklaşıyor Hani bazı fanatik batılcılarda olduğu gibi , nasıl 13 ü devre dışı bırakıyor , apartmanlarda 13 numarayı pas geçip 14 e ulaşıyorlarsa bizde 10 Kasım’ ı iptal mi etsek ne… Hepinize Merhabalar olsun…
Geçenlerde , Reyis’ imizin bir konuşmasını daha dinleyerek , esasında yeni bir şeyler öğrenmedik , sadece eşekligimizi tekrar hatırladık… Hazret ısrarla halka soruyordu. ” Sorun bakalım bu CHP ye ne yapmış ” diye… Yahu kardeşim , Asrın Liderim , muhalefet bir şey yapmaz. İcraat iktidara aittir. Dünya’ nın hiç bir yerinde , muhalefetin yaptığı eserlere rastlayamazsınız. Bunu bilmemeniz mümkün değil , ama maksadınız belli… Ayrıyeten , şu an ki muhalefetin , iktidar olduğu zamanlar da neler yaptığını öğrenmek istiyorsan , sattıklarına bakman yeterli…
Kabuk bağlamayan hala kan sızan yaralarımız eksileceğine artıyor. İşte onlardan biri. Türkçemizle alakalı söylenen zırvalar. Yumuşak görünümlü bu sakallı oğlan sadece kendinin değil yedi sülalesinin haddini de aşarak , sindirim sistemi boşalımını tam aksi yöne çevirdi… Karamanoğlu Mehmet Bey , Kaşgarlı Mahmut , Yusuf Has Hacip Mezarında ters dönerken , Kutat Gubilik , Divan-ul Lugat-ul Türk , sayfalarını havalandırarak çığlıklar atarken , Cehennem ehli fesli fessiz bir takım kubur sakini musilat kısa da olsa ferahlamıştır… Türk gibi düşünemeyenler , Arap uşaklığı yaparak , kendini mevaliliğe layık görenlerin bu topraklarda işi yoktur… Bre Densiz. Konuştuğun yer Türkiye Cumhuriyeti’dir , Anayasa’ sının ilk dört maddesinin değiştirilmesi bile teklif edilemez. Bu maddeler içinde olan üçüncüsü , Resmi dilin Türkçe olduğu yazar… Savcılar , tabi varlarsa , harekete geçerek , bu anayasal suçla ilgili fezlekeyi hemen hazırlamak zorundadır… Konuşma , kürsü dokunulmazlığı ve masumiyeti olan TBMM çatısı altında değil , alalade bir yerde yapılmıştır…
Seçim dönemini kazasız belasız kayıpsız atlatmak için yapılan aldatmacaların göz boyamaların ayyuka çıktığı düşüncesindeyim… Daha başında yüzlerce milyar açıkla TBMM ye gelen bütçenin topluma ne kadar faydası olacağını anlamak için ekonomist olmaya gerek yoktur. Dört işlemi ve kerrat cetvelini bilen herkes durum değerlendirmesi yapabilir. Sosyal yardımların atmış olması , kandırmaca dan ibarettir. Köprüden geçene kadar muhabbetidir. Seçim sonrası kat ve kat , elim kırılsaydı bağırtıları eşliğinde , geri alınacaktır…İki paket makarnaya oyunu satanlar , laflarım size değil ama diğerleri sakın ha sakın kanmayın. Son pismanlık hiç bir zaman fayda getirmemiştir. Aldığım istihbaratlar kaynaklı ; hatırı sayılır , bütçe dışı kaynaklarda , oluşturulan havuzda bekletilmektedir. Bunlar vakti saati geldiğinde , STÖ ler aracılığıyla , bir siyasi partinin lehine halka aktarılacak. Ey halkım. Çok zor durumdasın biliyorum. Verilen her şeyi al. Onlar zaten senden alınanlarla oluşturuldu. Ama sakın oyunu satma. Vicdanın ne diyorsa onu yap…
Bir diğer göz boyama da , TOKİ üzerinden yapılıyor. Binlerce konutluk temeller (!!!) atılıyor. Ucu açık , dolayısıyla kaça mal olacağı ve satılacağı bilinmeyen konutlar vaadediliyor. Ey güzel halkım , bir inceleyiver. Bak bakalım , önceki kampanyanın durumuna , iptal edilen arsası ve tabelası duranları gör ve tuzağa düşme. Hani siyasette bir laf vardır ya ” Yaptıklarımız , yapacaklarımızın teminatıdır. ” diye. işte sende yapılanların durumuna bakarak son değerlendirmene ulaş. Bu arada ekonomiden ve maliyeden biraz anlayanlar 2023 bütçesini kabaca incelesin. Bu yüzbinlerce konut için TOKİ ye kaç para tahsisat ayrılmış , bu parayla kaç konut yapılabilir , lütfen inceleyin… Unutmayın herşey , seçimi atlatana kadar , sonrası tufan…Defalarca düştüğün tezgaha gene düşersen , sadece el değil kafa kırmak bile yetmez…
Seçim yaklaştıkça , ” Nereden nereye ” masalları had safhaya çıkacaktır. ” Bizden önce buzdolabı yoktu ” gibi söylemler yerini ” Bizden önce , yiyecek birşeyiniz yoktu , merada otluyordunuz ” bile diyebilir. Bu muhtemel furyaya karınca kararınca bende katılayım… Nereden nereye , eskiden bozuk para taşırdık gündelik bütün işleri onla yapardık. Bu da ceplerimizin delinmesine sebep olurdu… Şimdi , şükürler olsun ceplerimiz delik deşik değil , sapasağlam. Ekmekte beş lira olunca , bozuk parayla alınacak birşey kalmadı. Zaten Atalar da demiş… Bozuk para…Diyeceksiniz , sanki kağıt olanları bozulmadı mı. Bozulma bir kenara yok oldular. Hiç bir hükümleri kalmadı. En büyük paramız olan ikiyüzlira , eşinizle vasat bir lokantada yiyeceğiniz mütevazi bir yemeği bile karşılayamıyor. Geçenlerde Finike’ de , böyle bir iş için ,üçyüz lira ödedim… Allah fakirin fukaranın , garipin gurebanın yardımcısı olsun…
Yaradan’ haricinde , herşeyin sonu olan bir Dünya’ da , bize de yazının sonu nasip oldu. Yenisinde , hepinizle firesiz buluşmayı diliyorum. Allah’ a emanetsiniz. Hosça kalınız…
