Haftaların su gibi akması gerçeğinden, ziyadesiyle nasibini almış bir kimse olarak gitgide hızlanan yolculuğumuzda yan yana yürüdüğüm ve de bana eşlik eden bütün dostlarımı kucaklıyor ve selâmlıyorum… Hepinize merhabalar… Sizlerden ayrı kaldığım zaman diliminde uzun zamandır ihmal ettiğim kendime bakmaya başladım. Tıkalı kulaklarımı açtırdım. Şimdi gayet iyi duyabiliyorum. Aylar sürecek diş problemlerim, beş çekimle başladı. Sonra göz, cildiye falan derken bu bahara tazelenmiş olarak ulaşmak istiyorum. Eşim Füsun’un 7 Aralık’taki doğum gününü de geçen zaman dilimi deposuna bıraktık. Bu sene biraz daha gençleşti. Biliyorsunuz, hanımlar 60’tan sonra geriye doğru yaşlanırlar ve sıfıra doğru ulaşmaya çabalarlar… Gerçi bunların, benim için hiç önemi yok. Yüz yaşına da gelse, benim gözümün önüne, sürekli ilk karşılaştığımız zamanki haliyle geliyor…
Tarihimizde ve halkımızın hafızasında “Garp cephesinde yeni bir şey yok” diye bir tabir vardır… Şu an da durum farklı değil. Maalesef yeni ve umut verecek kırıntı bile yok. Yanıltıcı ve doğru olmayan maksatlı söylemler gene tam gaz idi. Sadece renkleri ve tonları değişmiş olarak karşımıza geldiler. Mesele tıp doktorlarının iki kalem olan ücretleri, bir kaleme düşürüldü. İkinci kısım birinci kısım içine alındı. Değişen bir şey olmamasına rağmen yapılan iş muazzam bir zam olarak servis edildi… Enflasyonun düşüşüyle ilgili gene ileri tarihler işaret edildi…”Türkiye Temmuz’da uçacak” diyen en soylu Bakandan sonra “Ağustosta düşmeyi hissedeceksiniz” diyen Ağasının laflarına dönemlerinin en yüksek enflasyonuyla cevap geldi… “Kara kışı geçirsinler de görek” yaklaşımımız maalesef henüz gelmeden başımıza çöreklendi… Türkiye’de gündem çok geniş , tam gazeteci cenneti dediğimi revize ediyorum… Esasında gündem hep aynı… Bugün yeşile sarı deniyor onla uğraşıyoruz; yarın maviye kırmızı denmesiyle cebelleşeceğiz… İnanın ki öbürüsü günde beyaza siyah denecek. Bu da , siyasi bir taktik olsa gerek. Muhalefet, kendini anlatamadan sürekli yalanları düzeltmekle uğraşıyor… Eeee, Müslüman görünümlü yalancılara inanmaya temayül hatırı sayılır bir kitlenin oluşu da işleri bayağı zorlaştırıyor.
Eskiden, kaymakam, vali olmanın bir ağırlığı vardı. Şimdi Bakanlar tüyden hafif… Geçtiğimiz günler de Koca sağlık Bakanının düştüğü hali görünce inanın kendimden utandım… Zat-ı alileri gazetecilere bilgi verirken, Ağası yanına geliyor. Ne yapacağını şaşırıp kaçmaya yelteniyor. Bütün parsaların toplayıcısı, kupon arazilerin bile tek sorumlusu tarafından azarlanıyor… Müjdeyi (!!!) verip vermediği soruluyor o da “Aman efendim, sizden izin almadan söyler miyim?” diyor ama inandırıcı olmadığından Ağası gazetecilere soruyor… Bir Koca Bakanın düştüğü durumu görüyor musunuz? İnsanın, ister istemez, dayak yiyen Bakan dedikodularına inanası geliyor… Her şey aynı derken, listenin başındaki TUİK’i pas geçemeyiz. Her zamanki gibi gerçeği değil, talimatı resmileştirdi… Reyis’in yılbaşı emekliye, memura vermek istediği veya düşündüğü enflasyonu fiyatladı. Bütün kantin görevlilerini bile, biri hariç güldürdü, ama ağızlarıyla değil… Ben yazılarım da, en başta sizlere saygımdan, içimden gelenleri, söylemek istediklerimi belli bir kamuflajla servis ederim. Ama burada bu özelliğimi bir kenara bırakmak durumundayım… Resmen, hırsızlık yapılıyor. %50-60 bandındaki enflasyonu %21 göstermek insanların cebinden %30-40 çalmak anlamına gelir. Zaten, büyüme ve refah payını unutan emekçilere bu davranışın reva görülmesi , “kul hakkı”nın zirvesidir… Yaradan’ın tek af dışı olayına sürekli başvuruluşu ise, müsebbiplerin Müslümanlık yerine başka bir dinin mensubu olmaları fikrini kuvvetlendirmektedir… Bilgi edinme olayı bütün vatandaşların hakkıyken, Ana Muhalefet Partisi Gn. Bşk.’ına bile meramını anlatamayan, anlatmayı bırakın, bir çay bile ikram edemeyen zihniyet ne Türk ne de İslam ahlakını yansıtmaktadır… Olay; bir zamanlar “Devr-i sabık yaratmayacağım” deyip sonra hatasını anlayarak çark eden K. Kılıç’ın da yüzüne inen şamardır… Bu ve aşağı yukarı aynı davranışları sergileyen bütün üst bürokratların dosyaları tutularak en kısa zamanda, mesela seçim sonrası, Savcılara teslim edilmelidir derhal suç duyuruları yapılmalıdır… Gelelim netice tahminine. Hani sık sık “Demiştik” bölümü açıyoruz ya, elimiz de malzeme olsun… Reyis yılbaşı çıkacak, çalışanımızı enflasyona ezdirmedik şakasını tekrarlayarak, %21’e göre zam açıklayacak. Muhtemel seçim arifesi olması sebebiyle de %5-6 refah payı ilave edecek yani toplam %25’e uygun bir zam ile %60’lık enflasyonun içinden çıkacak. Sonra sazı yandaş ve havuz medyası ele alacak, Ağalarımı yere göğe sığdıramayacaklar…%100 emin olduğum bir “Demiştik” köşesi olacak adım gibi biliyorum… Yalancı TUİK konusunu, bağlantılı son bir şeyle bitirmek istiyorum. Gelmiş geçmiş en soylu Bakanımızı tanımayanınız yoktur. Ekonomik tahmin isabetliliğiyle de haklı bir bilgeliye sahiptir. K.Kemal’in ziyatetini “Baskın” olarak değerlendirdi. Kendileri Mafya ile çok içli dışlı odluğundan, dili bu hali aldı ama içinde kötülük yoktur emin olun. Yoksa, işin içine darp, silah, tehdit, saldırı, küfür vs girmediği sürece ziyaret olarak değerlendirileceğini bilmezler mi zannediyorsunuz…
Hacmimiz sınırlarına dayandı. Yeni bir konuya girip de sabrınızı zorlamaya niyetli değilim… Hepiniz Yaradan’ıma emanetsiniz. Hoşça Kalın…