Dün bildiğiniz gibi Nisan’ ın Biriydi. Halkımız , yalanın tadını çıkardı ama , siyasilerimiz bundan mahrum kaldılar… “Bize her gün Nisan Bir ” prensibinden hareket edenlere , doğru söyledikleri bir günün ayrılmasını teklif ediyorum… Faraza , 20 Temmuz gibi bir gün ayrılır , bu günde siyasilerin doğru konuşmalarına izin verilirse en azından , dürüstlüğün ne demek olduğunu anlamaları sağlanabilir… Mesela kim söyledi bilmiyorum ama önemi de yok. O gün çıkıp ta ” Camide içki içilmedi , Cuma günü yayınlayacağım bant falan da yok ” gibi , ” Kabataş’ ta ki olay , kızımızın fantezisiymiş , elime tutuşturdukları bantta olayla hiç bir alakası olmayan , yasaklı bir porno sitesinden kopyalanan toplu seks bandıymış , beni kandırmışlar. ( Kim kandırmadı ki ) ” diyebilmeliler… Deprem bölgesinde on binlerce İBB ve ABB personeliyle , binlerce aracı , aşevi , hastanesi hizmet verirken , hiç biri yoklar yerine , ” Hepsi burda bütün güçleriyle çalıştılar ” denilebilmeli… Bu imkân siyasilerimize sağlanmalı… Hepinize Merhabalar…
Hüda-Par ın sisteme dahil edilişine , sadece Destisini dolduran karşı çıktı. Suratına tükürmeye bile ar ettiklerimiz sus pus… Ağa’ sı ise hala utanmadan , başka bir ittifak içinde olan HDP yi Millet İttifak’ inin yedinci ortağı olarak ilan ediyor… Yetmiyor HDP = PKK diyor. Evet doğru da , Siz TBMM de ziyaret ederken , bu özelliklerini askıya mı aldılar. Yumuşak sesli Bakamıyan’ la birlikte Tam Temel olan Ali İhsan toplantıda pişmiş kelle gibi sırıtıyorlardı… Ne oldu…Size herşey hak , muhalefete nefes bile suç…Öyle mi… İnsan kuldan utanmıyor bari , Allah’tan korkar. Hüda’ cılar , yani Hizbullahçılar Yerli ve Milli imiş. Belki bir Gürcü’ den , bir Arap’ tan daha Millidir ama sadece O kadar…Anayasa’ nın ilk dört maddesini değiştirmek isteyen , ” Ne mutlu Türküm ” yazılarının yasaklanmasını ; resmi dilin arapça olmasını isteyenler , Andımızı kaldıran , “TC leri yasaklayan , ancak sizler kadar Yerli ve Milli olabilir…. Kısaca Hüda-Par’ a destek vereceğime , Kübra-Par’ ı dinlerim , daha iyi…
Siyaset , seçimlere doğru hızla yol alırken , dediklerinizi ne denli önemli olduğu ortaya çıkıyor… Eğer Mansur Başkan direkt olarak aday ilân edilseydi , ne Ağıralioglu , ne İnce , ne Oğan ne de diğerleri ortaya çıkacaktı… Şu an ki durumda daha ne sürprizlerle karşılaşacağımız , belli değil. Seçim , sırat köprüsünde seyrederken tarihi fırsat kaçırılırsa , bir daha TC ibaresine hasret kalabiliriz. Mesela Hızbullahçı biri İçişleri bakanı olup hepimizi domuz bağıyla tanıştırabilir… Haklısınız , sırası değil ama , bu kadar ikazımızın da , küçük bir hakkı olsun…
En düşük emekli maaşına 2000 TL. zam yapıldı. Diğer emeklilere birşey yok… Bunun sebeplerine şöyle bir bakalım mı… 1- Seçim öncesi , en mağdur durumdakilerin ağzına ; seçim sonrası burunlarından fitil fitil getirmek üzere , bir parmak bal çalındı…2- Vakti zamanında çok prim ödeyip , daha uzun seneler çalışarak emekli olanlar cezalandırıldı… 3- Asgari ücretin Türkiye Ücreti olduğu durumun , altyapısı pekiştirildi. Bu durumdan , kazancı olmadığını gören kitleler “Niye çok çalışıp , yüksek prim yatırayım , faydası yok ” diye düşünerek , en alt sınırdan SGK ödemelerini yapacak ve de doğal olarak , tek tip emekli maaşı sistemine geçiş olacak… Özetle herkese asgari ücret , her emekliye de , asgari ücret cıvarında bir para… Komünist ideolojilerin bile aklına gelemiyecek bir durum , şeytan ortakları tarafından safha safha hayata geçiriliyor…Hin oğlu hinliği anladınız mı…
RTE nin eski Ağa’ sını bilirsiniz. Hani bunlara ; ihanet edip arka kapıdan kaçtılar , diyen…İşte O yani Erbakan Hoca. Hatırlayın , O’ da gittiği her yerde bir temel atardı… Bir gün biri , yanılmıyorsam , CHP Milletvekili , temeli arabasının bagajına koyup , Ankara’ ya getirmişti… Ben yaşta olanlar , tebessümle hatırlamışlardır… İşte Hatay’ da ki hastane temelinde de aynı durum oluştu…Urfa’ mız da bir tabir vardır. Otu çekerler , köküne bakarlar , derler . Bu da her ne kadar , ihanet etse de , arka kapıdan kaçsa da , Milli görüş gömleğini çıkartsa da , damar bir yerde çeker… Gelelim , Hoca’ mızın çok mu çok değerli evlatlarına… Baba’ sını sırtından hançerliyenlerin yanına gitti. Kendi dahil kaç MV liğine ihanet girdabına kapıldı , listeler açıklanınca çıkar…
Et artık kuyumcular da satılacak hale geldi. Enflasyonun belinin kırıldığı (!!!) dönemlerde bazı günler 40 lira gibi zamlar alarak , kıyma bazında kilosu 350 liraya ulaştı… Bu fiyat kıyma için geçerli. Üst gelir grubunun rağbet ettiği antrikot , kontrofile ve bonfile gibiler 750 liraya dayandı… İşin garibi henüz bu fiyatladın denge olduğunu söyleyen yok… Seçimi kotarmaya , sahte temeller atmaya , ve olmayan ucuz eti satmaya çalışan Hükümet , başı kesik tavuk misali ne yapacağını bilemez durumda… Et kuyruklarını önleme konusunda kesin tedbirleri olan eski genel müdürün ahı tutmuş gibi. Şimdiki ise daha değişik ve harika bir yol buldu… Ankara’ da , Kızılay Semt’ inde ki mağaza , seçim arefesinde , kötü görünümlere sebebiyet vermesin diye kapatıldı. Halk Ulus’ta ki mağazaya yönlendirildi. Gördüğüm resimler dehşet verici… Hal’ in arkasındaki dükkanların , mal indir bindiri yaptığı sokak
genelde kuyruğa giren yaşlıların dehşet görüntülerine şahit oluyor… O bölgeye gittiğimde kestirme güzergâh olarak bile kullanmadığım , mezbelelik yol , insanların çilehanesine dönüşmüş durumda…
Bu arada , her defasında çalışanlara ve emeklilere yapılan zamların ve ikramiyelerin miktarını az bulan ve olması gerekenleri telaffuz eden , bu konuda sürekli ses veren , öncülük yapan muhalefetten fazla ses seda yok… Anlaşılan onlarda iktidara geleceklerine iyice inanmış durumdalar… Misal , iki bin lira olacak emekli ikramiyesi için , önceleri bir maaş diye yırtınan Bay Kemal , yangın yerine dönmüş bir ortama , geceyarısı mutfak yayınların da bile en ufak bir tepki göstermiyor , yer vermiyor…
Bir zavallının hazin sonu… Çok mahdut kimseyle paylaşmıştım. Kendini ve Eş’ ini kurtarmak isterken , topyekûn güme gitti. Alaattin’ e ne kadar minnettarlığımız varsa , bir o kadar da O’ na var. Avrupa’ya karşı tek başına hukuk mücadelesi verdi ve de kazandı… Allah razı olsun. Her ne kadar , ideolojik herhangi bir çakışıklığımız olmasa da , hakkını vermek durumundayız… Siyaset tarihinden bir Perinçek geldi geçti. Gençliğimiz de onu Çin yanlısı ( Maoist ) Komünist olarak bilirdik. Uzatmayayım , sonraları her rengi boyadı , fıstık yeşilini bile ihmal etmedi… Yamanmak istediği yerden , siyasi nezakete uygun bir red bile alamadı. , İtilip kakılarak (Siyaseten ) tasfiye edildi. Açıkçası içim biraz buruldu…
Meşhur Mart Karı birilerinin başına (!!!) yağacak mı diye meraklanırken son dakika yapacağını yaptı… Bu seneye mahsus , aynı konseptte 14 Mayıs’ ta , yağmasını da bekliyoruz…
Bu hafta bitti. Önümüzde ki haftanın motivasyonunu oluştururken , sizler Allah’ a emanet olun. Hoşçakalınız…