Mehmet Edip Ören
Mehmet Edip Ören

Partiler, iktidara gelmek için kurulur

featured

Bir parti başkanı düşünün. Diğer bir partinin kazanması için kendisini ortaya koyuyor…  Başka bir siyasal kuruluşun çakma liderini Kurtuluş Savaşını gerçekleştiren, ebedi Önderimizle eş değere getiriyor ve de anayasal süresi dolsa bile, kalması içinde adeta yalvarıyor… “Bizi bırakamazsın, gitme, ne gerekirse yaparız” diyor… Soruyorum hepinize, bilhassa Ülkücülere, böyle biri Başbuğunuz olabilir mi? Bunu diyen sıradan Ülkücü olsa, anında aforoz ederiz… Peki buna ne yapacağız? Dünyada partiler, iktidara gelmek için kurulur. Ben araştırdım, gözümden kaçanlar varsa söyleyin. Kürre-i Arz’da, bir diğer partiyi iktidarda tutmak için, oluşmuşu yok.

İmtihan stresini hepiniz bilirsiniz. Öyle bir nokta oluşur ki “Ne olacaksa olsun ama yeter ki bitsin” durumuna gelirsiniz… İşte şu an Türkiye , stresin gerilimin tepe yaptığı noktadan sonra, sakin bir konuma geldi… Bu sakinlik kalıcı mı, yoksa fırtına öncesi sakinlik mi, bunu zaman gösterecek. Biz, Cenab-ı Allah’ın bize gösterdiği her konumun tadını çıkarmak ve dersler almakla mükellefiz… Hepinize merhabalar olsun…

Bir parti başkanı düşünün. Diğer bir partinin kazanması için kendisini ortaya koyuyor…  Başka bir siyasal kuruluşun çakma liderini Kurtuluş Savaşını gerçekleştiren, ebedi Önderimizle eş değere getiriyor ve de anayasal süresi dolsa bile, kalması içinde adeta yalvarıyor… “Bizi bırakamazsın, gitme, ne gerekirse yaparız” diyor… Soruyorum hepinize, bilhassa Ülkücülere, böyle biri Başbuğunuz olabilir mi? Bunu diyen sıradan Ülkücü olsa, anında aforoz ederiz… Peki buna ne yapacağız? Gene soruyorum, cinayet gerekçesi olacak lafları, birbirleri için kullananlar nasıl oldu da bu duruma geldiler? RTE, bu Ca-Ce’nin nasıl bir açığını yakaladı? Yoksa hazretin başına saksı düştü de bütün bağlantılar terse mi döndü.  Gene bir “Demiştik”ten sonra yola devam etmemiz gerekiyor. Yıllar öncesinden, en makulü, “Partiyi ilhak et sen de kurtul biz de” demiştik. Keşke o zamanlar öyle olsaydı da taşları yeniden yerli yerine yerleştirseydik. Aklım havsalam almıyor. Bütün Dünyada partiler, iktidara gelmek için kurulur. Ben araştırdım, gözümden kaçanlar varsa söyleyin. Kürre-i Arz’da, bir diğer partiyi iktidarda tutmak için, oluşmuşu yok.

Seçimler münasebetiyle bizlere söylenen bir şeyin daha doğru olmadığını, hatta tam tersi olduğunu öğrendik…RTE Başkanlık sistemini savunurken, Bakanlar siyaset dışı olacak, liyakat sistemine göre vazife başına getirilecekler, diyordu. N’oldi? Hepsi, partili adaylar için oy istedi… Direkt siyaset yaptılar. Bütün işlerini güçlerini bırakıp İstanbul’a karargâh kurdular… Napolyon, ne demişti. “Yenile yenile yenmeyi öğrendim“, RTE de herhalde kandırıla kandırıla kandırmayı öğrendi, kandırılanda hep bizler olduk… Mesele emekliler. Sözüm ona, “Emekliler Yılı” ilan edildi de ne oldu… Emeklilerimiz, sürekli değil, sadece Bayramda uçağa %25 daha ucuza binecekler… Köyüne gidecek parayı bulamayanlar bu çılgın karar sonrası, İnternete hücum ederek, 2500 TL civarındaki bütün biletleri tüketti… Hele hele yurtdışı biletlerinde sistem kitlendi… Sağlanan ayrıcalıklar sadece bu mu… Mesela PTT Kargo da indirim yapılacakmış… Kendimden biliyorum, bizler iş adamı veya İnternet satıcısı değiliz emekli olalı da 13 yıl geçti. Sadece bir defa kargo yolladım. Bileydim onu da vaat gerçekleşen kadar bekletirdim, muazzam kârım olurdu… Tiyatroları da devre dışı bırakmayın… Emeklilere indirimli olacak, lafını duyanların izdihamı görülmeye değerdi. Zannedersiniz ki, tiyatro salonları, belediye otobüsü, 65’in altında tek tük insan vardı… Bir başka kandırma BAĞ-KUR Primleri konusu. Herkes 7200 iş gününe düşmesini, yani diğerlerine yaklaşmasını bekliyordu, n’oldi? Küçük esnaf, zincir sermayeler karşısında zaten perişanları oynuyor. Hepsi bir an evvel emekli olayım da kurtulayım diye bakarken, neredeyse mezara kadar sürecek prim ödeme de nesi? Bir diğer konu “Enflasyona Ezdirmedik” kandırmacası, tam anlamıyla palavrası. Sabit gelirlilere, çalışanlara yıllar boyunca, sahte enflasyon rakamları uygulanarak, gerçek hayatlarında küme düşürüldüler. Her gün gazete ve televizyonlarda dinliyorsunuz… On sene önce, kaç altın alınırmış, şimdi kaç tane…Kaç kilo et alınırmış, şimdi kaç kilo… En düşük, emekli maaşı, asgari ücretin kaç katıymış vs. vs. örnekler uzayıp gidiyor... Matematiğin kesinliği ve tartışılamaz oluşu, devre dışı. Bir utanmaz çıkıp “Çalışanlarımızı ve emeklilerimiz, enflasyona ezdirmedik” diyebiliyor. O diyor da alkışlayanları ne yapmalı? İki yıl önce, Ay’a gidiyorduk. N’oldu, adını anan var mı? Ay orada duruyor, bizde yaya olarak dolaşıyoruz. Bir yere gidemedik ama, atmosferin üzerine, bir çuval paraya yolcu yolladık. Gitti geldi, bilhassa o top deneyi başta olmak üzere,  harika deneyler yaptı ama videoya kaydettirince, herkes öğrenmiş oldu, bizim masraf boşa gitti, diğer ülkelerde beş kuruş harcamadan bilgi sahibi oldular

Siyasete ara vermiştik. Bugün de ısınma oldu. Yarın topuklayacağız. Şimdilik hepiniz Allah’a emanet olun. Hoşça kalınız…

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!