Gelen giden, birbirine o kadar karıştı ki, hoş geldin dedikten hemen sonra güle güle demek zorunda kalıyoruz. Henüz yeni girmiş gibi olan Ekim ayı bizi terk etmek üzere… Hadi gitsin de iş onunla bitmiyor… Bana göre hicri Safer ayının, milli karşılığı Kasım ayı girmek üzere… Safer ayı, nasıl Cenab-ı Allah’ın ilave belâlar yağdırdığı bir ay ise; Kasım ayı da Türk Milletinin üstüne , en büyük belânın çöktüğü aydır. Her şeyimizi borçlu olduğumuz Atamızı elimizden alıp kalbimize gömen aydır. Bu yüzden Kasım aylarını hiç sevmem… Hepinize Merhabalar… O meşum ay nasıl olsa gelecek . Biz bari sonu da olsa Ekim’in tadını çıkaralım…
Çoğunuzun ilgisini çeken “Geçen hafta, bizi kim eşek yerine koydu” sayfasıyla başlıyoruz… Yimpaş’ı batıran ,pardon şahlandıran aslan parçası CB yardımcımız, Fuat Efendi ne dedi biliyor musunuz? “Önümüzdeki yıl GSMH’yı 35 bin dolara çıkaracağız” dedi… Dilin ne kemiği ne ayarı var. Bari 100 bin deseydin… Eşek yerine konduğumuz kesin de hiç olmazsa biraz daha pahalıya giderdik…
Beni biraz tanıdığınızı umuyorum. Herkesin üşüştüğü , zavallı medyatör meslektaşlarımın mal bulmuş gibi kümelendiği haberlere fazla iltifat etmem… Bu ara herkes ful çalışıyor. Ekonomide neredeyse saatlik veriler yayımlanıyor. Asgari ücret şuydu, bir saat sonra şu oldu diye hemen hemen tamamınız, Kapalıçarşı’daki ayaklı borsacılar kadar bilgi sahibi oldunuz… Bu bilgilerin geçim sıkıntısı ve yoksulluk baskısıyla inin inim inleyen Vatandaşlarımıza , çare bazın da artı veya eksi hiçbir faydası yok. Biz, yani sabit gelirliler en büyük fırsatı karnı sırtı belli olmayan, Ahmet Hakan’ın Maliye Bakanı Damat Berat Paşa ile yaptığı sohbette kaybettik… Hatırlayın , Allah’ın bütün özelliklerini (!!!) taşıyan , O mübarek zatın, müstesna Damadı ne demişti… “Maaşı dolarla mı alıyorsunuz?“. Tam o esnada Ahmet, “Dolarla alalım Efendim” deseydi ve bir katakulliye getirip iş bu kanala yıkılsaydı, kimse krizden etkilenmeyecekti. Hepimiz dolarlarımızı cebimize koyup, kürdanla dişlerimizi karıştırıyor olacaktık…
Halkın gözü önünde ve de onu eşek yerine koyarak yapılan danışıklı ve kelimesi kelimesine ,noktasına virgülüne kadar ayarlı, medya şovlarını bir kenara bırakıp, beynelmilel başka bir şova dikkat kesilelim… Bu konuya dalmadan, eski ama daha sonraları deşifre olan bir iletiye dikkatinizi çekmek istiyorum… Eski ABD Elçisi ülkesine nasıl bir ikaz yazısı yollamıştı… “Türkiye’de Hükümeti razı ediyoruz. Meclis, onu razı ediyoruz. Ordu, onu razı ediyoruz Yargı karşımıza dikiliyor. Desteklediğimiz Federasyona ulaşabilmek ve maniaları ortadan kaldırabilmek için Başkanlık Sistemine geçilmesi gerekir.” Bunu hepimiz biliyoruz… Peki, ABD’de koruma altındaki Fetoş bu iş için ne diyordu… “Gerekirse mezardakileri kaldırın Oy verdirin.” Gelelim neticeye… Eski Parlamenter sistemi revize ederek, dönmeyi vaat eden Millet İttifakı, bu güce ve sistemlerine uygun gelebilir mi? Tabii ki gelmez… Bu yüzden kimse “Batı, RTE ye karşı Kılıçtar’ı veya Akşener’i destekliyor” gibi bir düşünceye sahip olmasın. Yapılmak istenen , Reyis’i biraz korkutup yola getirmek. Yola gelmez ise de alternatif hiçbir zaman Parlamenter Sistem değil… Sürekli pompalanan gündeme getirilen, Hulusivil Paşa boş yere gündemde tutulmuyor. Bu aralar ABD Savunma Bakanıyla da sürekli temas halinde… Bu açıklamalardan sonra, sergilenen orta oyununu, tiyatroyu mutlaka anlamışsınızdır. “One Minute“nin farklı versiyonu vizyona girdi. Yukarıdaki tespitler çerçevesinde olayı değerlendirdiğimiz de iç piyasadaki bütün olumsuzluklar dibe değil yerin altına vuran ekonomi bir anda gündemden adeta silindi. Batıya kafa tutan, posta koyan bir lider baş sıraya oturdu… Dayı dayı yürüyüşü önemli bir siyasi kıstas ve tercih sebebi sayan, Asrın Liderliği için yeterli bulan halkımız gerçeğini de yabana atmazsak durumu daha sağlıklı bir şekilde değerlendirebiliriz… Hangi gazetede okudum hatırlamıyorum. Balıkçı kavgası dediği olay her kesime kazan kazan olarak yansıdı. Bu arada, bir haftada benzine üç defa zam geldi, her şeyin fiyatı katladı. Bizler de mide gurultu nağmeleriyle “Reyis Bütün dünyaya nasıl da posta koydu” diyerek gurur duyduk. Çok şükür %3-5’lik asrın zamlarıyla, enflasyon karşısında dimdik ayaktayız… Aklımdayken sorayım… Artist sarı Ali’nin emanetlerini yolladınız mı?
Hayat pahalılığı doğal olarak , evinin önünde iki araba olan, 3-5 cep telefonu bulunan ve de parasını harcayacak yer bulamayan halkımızı etkilemedi hatta teğet bile geçmedi ama gel gör ki Reyis perişan durumda… Doğal olarak da maaşına bir parçacık zam yapıverdi. Her ne kadar 100 bin lirayı geçse de yetmez ama şimdilik “Evet“. Düşünün bir kere. O koca sarayın bütün masrafları, resmi olmayan konukların yeme içmeleri dahil, araçların yakıtına kadar Reyis’in sırtında. Bu 100 bin bir günlük masrafı bile karşılamaz. Allah’tan epey varlıklı da durumu suspansiye edebiliyor… Yahu kafam karıştı. Bu durum biz de değil ABD de geçerli. Orda Başkanlar bütün masraflarını ödemek zorunda. Bizde, sıfır masraf , ejder suları dahil her şey şirketten… Aklıma birdenbire geldi. Eskiden otobüs seyahatlerinde özel firmalar uygulardı… Mesela, Gerede’de veya Kirazlıyalı’daki çay molalarından önce, anons edilirdi, “Çaylar şirketten” diye. Devre göre çok önemli bir ikramdı , aşağı iner mekân sahibi edasıyla kasıla kasıla çaylarımızı yudumlar ve para ödemeden kalkar giderdik… Bir iki firma da sakız dağıtırdı. Onu alıp açıp çiğnemek ve de camdan dışarıyı seyretmenin mutluluğu bambaşkaydı… Sonra AKP geldi. Herşey sil baştan düzeltildi. Önce tekerlek yeniden icat edildi. Kabataş devrini yaşayan halkımız çok kısa bir süre içinde, yontma taş ve cilalı taş devirlerini yaşadı. Sanayi devrimini de yapıp, uzay çağını idrak ederek Ay yoluna çıktı. Akaryakıt çok pahalı olduğundan “Aya yaya” gitmeye karar verildi… Bu iş için mahrem yerlerimize göz diken muhteşem beşlerin en babasına yap işlet devret sisteminden, Aya köprü ihalesi verildi. 25 yıl kullanma imtiyazıyla her yıl 85 Milyon yolcu garantisi de eklendi…Yahu kafayı yiyoruz herhalde… En iyisi toparlayıp sıvışmak, durum iyi değil… Haftaya İnşallah düzeliriz yoksa yedekteki köşe yazarlarından birini yerime koyuverin…
Bu devir , akla mukayyet olma devri . Allah kimseyi aklıyla sınamasın. Çok zor çok… Hepiniz Yaradan’ a emanetsiniz. Hoşça kalınız…