Mehmet Edip Ören
Mehmet Edip Ören

Ölmüş emeklinin üstüne herkes bir kürek toprak atıyor

featured

Mehmet Edip Ören, Türkiye’nin güncel ekonomik, sosyal ve kültürel meselelerine dair eleştirel bir değerlendirme sunmaktadır. Yazısında öne çıkan başlıklar şunlardır: Almanya’da on liraya satılan bir araca yirmi lira vergi konularak, halkın büyük bir vergi yükü altına sokulması eleştirilmektedir. Yap, İşlet, Devret (YİD) projelerinin, halkı ve gelecek nesilleri borçlandırdığı ve ödeme yapılmadığında uluslararası mahkemelerin devreye girdiğini belirtmektedir. Emeklilerin 14 bin liralık maaşla geçinemediğini ve çalışmak zorunda kaldıkları için işyerlerinde öldüklerini, devletin ise en iyi emekli profilinin “65 yaşına kadar çalışıp, altı ay yaşamadan gitmek” olduğunu savunduğunu ifade etmektedir.

Her şeyi kendine yontan, şahsını sürekli merkezde tutan, başkalarının değerlerini bile kendine ait gören, kişiler için, nezaketi bir kenara bırakıp, durumlarını o egoistlerin yüzüne vurabilirsiniz. Vurmadığınız taktirde “Bu salak farkında değil, bunu yolayım” mantığına artan şiddette muhatap olursunuz… Herkese merhabalar olsun. Türkiye, birden büyüktür.

Yanan yüreğimin resmini çekmeye kalksam, mutlaka film de yanardı… Her zaman her şartta çıkan daha ileri rakamlara inanmıyor, inanmakta istemiyorum. On iki şehit, dile kolay, on iki.

Okurlarım, orijinal mesleğimin, Kimya Mühendisi olduğunu bilirler… Bu yüzden açıklanan ifadelere inanmıyorum. Metan, zehirlemez, boğar… Bu kadar demek bile, doğru haber açlığımızı belirtmeye yeterlidir sanırım… Bu işin sorumluları mutlaka en kısa zamanda ortaya çıkarılmalı, kamuoyu da bir daha böyle bir şey olmayacağına, her türlü tedbirin alındığına, inandırılmalıdır… Temel vasiyet etmiş. Ölürsem beni denize gömün, diye. Emr-i Hak vaki olmuş, köyün erkekleri alıp gitmişler… Gece yarısı, bitkin ve perişan halde üç beş kişi ancak dönebilmiş. Soranlara da vasiyeti yerine getirdik ama epey telefatımız oldu demişler… Herhalde bir şeyler anlatabildim…

Dönelim işimize… RT’nin, “Bunlar, bizim yapacaklarımızı hayal bile edemez” dediğinde, “Atma Recep” demiştim ama, adam doğru söylemiş. Bunu şimdi ve gün geçtikçe daha iyi anlıyorum… Mesela, Almanya ( Alamanya ) otomobil üretiyor bunu on liraya satıyor diyelim. Üretim maliyeti, kârı, nakliyesi her şey dahil fiyat on lira… Peki bizim Recep Efendi ne yapıyor… Üstüne yirmi lira vergi koyuyor. Yani bir araçtan havadan yirmi lira kazanıyor… Almanlar her şey dahil on lira, biz hiçbir şeye dokunmadan yirmi lira… Doğru sizler bunu hayal bile edemezsiniz. Gelelim başka bir konuya. YİD ( Yap, İşlet Devret )  Projeleri. Sizler bir işi yapıp, karını ilave edip,  paranızı alarak çekip gidersiniz… Ama Recep Efendi, bir koyundan kırk post çıkarır. Her sene para alırsınız. Yani sadece siz değil, torunlarınız bile öder… Ödemezseniz, Londra Mahkemeleri devreye girer çatır çatır alır. Bu Milleti, inek gibi sağmak, kaz gibi yolmak istiyorsanız, bir tane yolcu bile gelmeyecek yere havaalanı yapın, yolcu önemli değil gelmiş gibi, paranızı tıkır tıkır alırsınız… Hanginiz hayal bile edebilir… Kiraların en azının 20-30 bin lira olduğu dönemde, elli lira altında sebze meyve yokken, emekliye 14 bin, asgari ücrete 23 bin lira verip hala iktidarda kalmayı düşünmeyi bırakın , hanginiz hayal bile edebilir… Bu milletin karşılıksız, gerekirse canını ortaya koyduğu, hiç bir karşılık beklemeden koşa koşa gittiği askerlik, bu ülkenin en büyük gelir kalemleri arasına girdi…  Hanginiz hayal edebilirdi… Siz sadece hayalle uğraşın, Almanya,  böyle bir halka sahip olan Recep Efendi’yi kıskanmasında ne yapsın. Şimdi her şey anlaşılır hale geldi mi… Ne uğraşacaksınız hayalle mayalle, Recep işi çözmüş…

Seyrettiğimiz tek TRT Kanalı olan TRT Müzik de listemden çıkmak üzere… Geçtiğimiz günlerde bir program vardı. “Melike ile Müziğin Ritmi” adında. Hep birlikte, oynayarak bir parça okundu. Beyler, “İzmir’in kavakları, dökülür yapraklarıbir ağıttır. Burada kalkıp hep beraber oynanmaz… Olay, Çakıcı Efe ile Kamalı Efe arasında geçen bir olaydır. Halkın, fakirin fukaranın babası olmuş, Kamalı, Çakıcı tarafından öldürülünce, ahali tarafından yakılan bir ağıttır… Ben bir defasında, canlı yayın öncesi akışı oluşturdum, ekibimden de arşivden “Kalenin dibinde bir ağaç incir” isimli Kerkük parçasını hazır etmelerini istedim. Yayın başladı, yeri ve vakti geldiğinde videoyu oynatmalarını istedim ve yayına verdim. Ne göreyim, herkes ayakta oynayarak, oyun havası gibi okuyor. Ekrandan nasıl aldığımı bilemedim hemen stüdyoya döndüm.  Bir ağıtın, oyun havası gibi okunacağı aklıma gelmemiş, yayın öncesi yoğunluğuyla da kontrol etmemiştim… Büyük ders oldu… Ama bant kayıt Melike ile Müziğin Ritmi’nin özrü yok. Daha doğrusu bence bu programın ikaz edecek yönetmeni yok, hadi oldu, bant kayıt program, montajda yoluna sokulabilirdi…

İsrail-ABD-İran komedyası bitti gibi. Her şey, milimi milimine belli bir senaryo üzre gerçekleşti… Kumar dünyasında klasik bir laf vardır. Kasa veya kahveci her halükârda kazanır. Burda da farklı bir şey olmadı. Suriye olayı Kırım’ın ilhakını meşrulaştırdı. İran olayı da, Rusların Yalta’ya girmesiyle neticelendi. Yorumu bana bırakmayın bizzat yapın… Düşman gibi görünüp, kamplar oluşturarak, silah piyasasını yönetenler, her daim ” Kazan kazan ” sistemindedirler. Olan garibim Ukrayna ve Suriye’ye oldu.  Birisi bütün yeraltı servetini kaptırdı, kaptırırken de bütün Dünya’nın önünde azarlanma konusuyla yetindi. Diğerinin en ufak askeri tesisleri bile İsrail tarafından bombalanarak sıfıra indirildi. Tırnakları sökülmüş kedi gibi oldular…

Ölmüş emeklinin üstüne herkes bir kürek toprak atıyor. Bunu da sevap kategorisinden yapıyor. Her gün bir veya birkaç emeklinin, çalışmak zorunda olmaktan dolayı, işyerlerinde öldüklerini duyuyoruz. Duyulanlar, basına yansıyan çok cüzi kısımlar. 75 yaşındaki emeklinin inşaatta işi ne? Düşmesi normal, düşmemesi anormal… Çare, çare yok. Devlet, zaten böyle olmasını istiyor. 65 yaşına kadar çalış., emekli ol altı ay yaşamadan git… En iyi emekli profili bu.  Şablona uymayanlara ise çeşitli, ölüm alternatiflerimiz mevcut… Sakın ola ki, kendinizi, Türkiye’ye gelen, sadece ülkemizi değil, Dünya’yı dolaşan diğer emeklilerle mukayese etmeyin… Onlar bizi mekânımızda kıskanmak için, bütün varlıklarını satarak geliyorlar… Yalan dolan laflara itibar etmeyin. Bak, hiç enflasyon altında ezildiniz mi…

Her zaman olduğu gibi sizler ve bütün Milletim, Allah’a emanet olun. Hoşça kalınız…

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

KAI ile Haber Hakkında Sohbet
Sohbet sistemi şu anda aktif değil. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.