Yokuş aşağı saldığımız bir ay daha gerimizde kalmak üzere. Hatıra raflarının tozlu katmanları kalınlaşmaya devam ediyor. Üflemeye , tekrar yaşamaya ne gücümüz var ne de mecalimiz. Hüzün aylarını daha da pekiştirmeye gerek var mı , bence yok… En iyisi Hazine dairesine değil , halihazır duruma odaklanmak… Hepinize Merhabalar can dostlarım…
Nihayet yirmi yıl sonra bazı gerçekleri görmeye başladık… İsmi ile icraatinin ne kadar ters olduğunu neredeyse kendileride , bazı mazetler eşliğinde kabûl ediyorlar. Adaletin bittiğini , biat ehli beyni satılıklar bile görüyor ama söyleyemiyor. Yoksa , çakma şeyhlerini kızdırırlar , mazAllah taş oluverirler. Kalkınma masalıda , sayısı mahdut kişilerin , dışında kalanlarla alakalı değil…
Toplumumuzun görmeye başladığı başka birşeyde , türban denilen kıyafetin , nasıl maksadı dışında ve hangi amaçlarla kullanılmaya başlandığı… Seneler önce faal yönetmenlik günlerimde , türban konusunda çok sıkı yasaklar olduğu zamanlar ki ona da şiddetle karşı çıkardık , mutat uygulama , bir miktar stajyer , programıma gönderildi… Kızlardan birisi çok sıkıntıdaydı. Sordum anlattı. Bina içine , türbanla sokmadıklarını söyledi… Sordum ona… Bunu inançların için mi ,yoksa , Cumhuriyet’ e başkaldırı üniforması olarak mı takıyorsun ,dediğimde ” İnançlarım için ” dedi. İfadesini samimi bulduğumdan , ” Kapıdan girdikten sonra , yanımızda takabilirsin , mesuliyet bana ait ” dedim. Sevincini görmenizi isterdim… Çarpıtmak isteyenlere de örnek olsun. Bizim yaklaşımımız bu ama asla , ajandasında farklı ve inançlarıyla alakalı şeyler olmayanların yanında olamayız. Bu ,Yüce Allah’ ın emirlerine karşı olduğumuz anlamında değerlendirilemez… Biz Allah adınaymış gibi görünerek , Allah’ ın emir ve haramlarına karşı gelenlerle uğraşıyoruz… Hepimiz biliyor ki , Cenab-ı Allah , yalanı , rüşveti , iltiması , liyakatsizliği , çalmayı çırpmayı , adaletsizliği , kayırmacılığı vs. vs yasak etmiştir. Peki , şu an ki gidişat bunlardan muaf görünüyor mu. Koskoca bir hayır… Bunda hemfikirsek , olanlar din adına yapılıyormuş havası verilince , en büyük zararı ne görüyor… Tabiiki kutsal ve yüce dinimiz… Etrafımızda sürekli duyduğumuz laflar bu çercevede… Çalıyor , çırpıyor , arkasından namaza gidiyor gibi laflar en çok bizleri üzüyor. Benim , toz konduramadığım Dinim nelerin mezesi oluyor… Toplum artık , başörtülü pardon turbanlı diyelim çünkü boyundan fiyonklu örtünme bizim asıl usulümüzdür. Bunun dışındaki , ithal uygulamaları gördüğünde , malının mülkünün üzerine kapaklanıyor… En son örnekte , taşkesenler. Taşı düzgün kesmedikleri yan kestikleri hepinizin malûmu oldu. Öteden beri sürekli söyledik. Dinimize en büyük zararı bunlar veriyor. Sağlam dini altyapıları olmayanlar , bunlara bakarak dinden çıkıyor… Turgut Özal döneminde bir anket yapılıyor. Bu ankette ; insanlara , ani bir seyahat olursa çocuğunu hangi meslek grubunda ki komşusuna emanet edeceği soruluyor… Birinci sırada ” Din Adamı ” çıkıyor. Aynısı yeni yapıldı , sonuç korkunç. Din adamı son sırada çıktı… Eskiden bütün bağışlar makbuz karşılığı olurdu. Ben küçükken , Ankara’ da inşaatına başlanılan Kocatepe Camii için kendi imkânlarımla çok bağış yaptım. Hepsine de makbuz verdiler… Ya şimdi… Camiler adeta kayıt dışı ticaretin merkezi oldu. Bir tane boş yok. Her hafta , Cuma Namaz’ ı sonrası mutlaka bir vesileyle , misal , Şebinkarahisar Kuran Kursu gibi bahanelerle çıkışa bir sepet konuyor , miktarı belirsiz ve makbuzsuz paralar meçhul bir kaynağa doğru kanalize oluyor. Müezzin , iki rekat farzın sonunda herkesten önce kapıya fırlayarak çığırtkanlık yapıyor. İnsanoğlu kendisine yaramayacak bir şey için , bu kadar gayret göstermez , gösteriyorsa da , altında birşeyler aramak doğal olur… Bunları uyduruyorsun , sende Almanya gibi yapılanları kıskanıyorsun diyerek söylediklerine kendileri de inananlara , Emniyet verilerini incelemelerini tavsiye edeceğim. Son yirmi yıl içinde , yüz kızartıcı suçlar kaç kat artmış… Çocuklara taciz kaç kat artmış… Kadına siddet kaç kat artmış… Dolandırıcılık , gasp , sahtecilik vs vs kaçar kat artmış , lütfen inceleyin. Artık her evde İnternet var. İnsanlar oturduğu yerden bütün kaynaklara kolayca ulaşabiliyor , itiraz edeceğinize erinmeyin bakın… Türkiye’ nin en büyük cemaatlerinden birinin , genelin yanında ufacıkta kalsa birtakım pislikleri çıkmadı mı. Meğerse , başa geçmesi muhtemel kişi için seks kumpasları kurulmuş ve olaylar bütün pisliğiyle kasete alınmış… Bir zamanlar Almanya’ da , Hollanda’ da Camilerde toplanan paralar ne oldu. İsim zikretmeyeyim , kurulan holdingler ne oldu , bu paralar nerde. Hatta , CB Yardımcımızın bile kurtaramadığı (!) Yimpaş’ a ne oldu… İhlas Holding’in , rahmetli Baba’m dahil topladığı ve cebellezine edilen paralar nerde. Yoksa ABD Vatandaşı olan dini bütün oğlu Mücahİt tarafından ABD , İmam hatiplerle mi (!) donatılıyor… İmam hatip denilince aklıma geldi… Bir zamanlar 17-25 i hatırlayın evinde ki ayakkabı kutularında dövizler çıkan bir banka müdürü can havliyle ne demişti ” Bu paralarla İmam Hatip yapacaktık ” hatırladınız mı… En son ,
başındaki çul ile pozlar veren bir kızımızın boy boy resimleri gazetelerimizi işgal etti. Bu kızımız eski AKP Kütahya MV. i çok değerli dini bütün (!!!) , kul hakkı yemeyen (!!!) muhterem bir kardeşimizin kızı. İlk önce istisnai memuriyetler sınıfından KPSS by-pass edilerek , Belediye’ ye Özel Kalem Md. ü yapılıyor. İşe gitmeden İnternet üzerinden kedi satarak kendisini bir meşkale buluyor , hemde maaşını hiç aksatmadan , biraz zahmetlice de olsa bankamatikten alıyor… Uzatmayayım , şimdi de TOKİ ye Uzman olarak atanmış… Siz soruları sürekli çalınan imtahanlarda sürünürken böyle ” Adalet ” örnekleri de , hız kesmeden hayata geçiyor… İşte ben bu yüzden nerde bir başı çullu , suratı sakallı görsem hemen malımı ve ırzını emniyete almaya uğraşıyorum…
Vedadan önce , Devitoğlu meselesi : hiç sevmem ama , yapılmayacak işler de var… Siz bu Ülke’ ye Başbakan’lık yapmış bir kimseyi , umuma açık bir yere almamazlık yapamazsınız. Sen , Erzurum Valisi ve Belediye Başkanı. Liyakatinizin hilafına getirildiğiniz O makamlar , bu Milleti ayrıştırma yerleri değildir. Siz bütünümüzün memurluğu yerine , bir siyasi kurumun bürokratlığını tercih etmişsiniz. Bunların hesabını mutlaka vereceksiniz. Bu yaptıklarınızı ayıbını , çocuklarınız ve torunlarınız da hissedecek…
Haftaya İnşAllah. Hepiniz Yaradan’ a emanetsiniz. Hoşça kalınız…