Mehmet Edip Ören
Mehmet Edip Ören

Mustafa Kemal’in Askerliğinden ayırıp, fırıldak Kubi sınıfına terfi(!)

featured

Birlikte koştuğumuz ama kaybedeni hep biz olan yarışın , zaman kısmı Ekim’ in yirmi ikisini gösteriyor… Bu yarışın ebedi kaybedeni olan varlıklar olarak , kazanabileceğimiz , sonsuz bir saadetle mükafatlanma ihtimalimizi de göz ardı etmemeliyiz. Yani Dünya ve Ahret saadetimizi temin etmek için , amellerimizin ve niyetlerimizin ve de beşeri münasebetlerimizin en üst seviyelerde olması gerekmektedir. Bu çerçevede , İnşAllah hepiniz Allah’ ın hoşnut olduğu kulları arasındasınızdır.
Türkiye maalesef gene eski günlerini hatırlatır iğrenç siyaset ve siyasetçilerin arenasına döndü. Kendisini ; Mustafa Kemal’ in Askerliğinden ayırıp , fırıldak Kubi sınıfına terfi (!) ettiren zavallı teğmen herkese ibret olsun… Bir aralar , kesin CB adayımız diye lanse edilen ; eski baro başkanı , yeni büyükelçiyi de alınacak dersler sınıfına ilave edin… Bu kişilere vücût veren , yeşermelerine ve gelişmelerine imkan tanıyan , kripto yatağı CHP yi de aklınızdan çıkarmayın… ABD ye göz kırpan , icazet almaya çabalayan ve esasında alternatif adayları Genel Kriptoyu da , pardon Başkan’ ı da unutmayın… Beyni kiralıkların , cahil biat ehlinin nereye gideceği belli ama , hür fikirli kimselerin işi çok zor. Bu karmaşa yumağında ve de zifiri karanlıkta yönümüzü doğru seçmemiz gerekiyor. En ufak bir hata da kendimizi uçurumun dibinde bulabiliriz…
Bu nasıl bir korku , nasıl bir telaş ve panik ki , kesinlikle olmaz denilen herzeye gündeme oturuyor… Bir ara ” Siyasi neticesi ne olursa olsun yapmayacağız ” denilen EYT çözülmek üzere…Aleviye , kız verilmez alınmaz diyenler , Cem evinden çıkmıyor ve de inşası yarışın da… Bilhassa gelinlerin benimsediği Urfa’ da bir laf vardır. ” Ayağıma yer edem , gör siye ne edem ” derler. Yani kendimi emniyete alayım , nikâhı yapayım , o zaman görürsün , anlamınadır. Ey , Aleviler , ey EYT liler , Ey vs. bunlara , ayaklarına yer etme fırsatı verirsen . bu tezgaha düşersen , seçimden sonra vay haline. Sonrası , elini kırmak para etmez. Herkes akıllı olsun…
Gelmiş geçmis , tüm zamanların en soylu bakamıyanı gene bizleri şaşırtmadı. Kendisine soru soran gazeteciye cevap vermesi gerekirken, Devlet ciddiyetini ayaklar altına alıp , elini kolunu da kullanarak “Canım Benim ” demesi , herşeyi anlayıp çözmemize yardımcı oldu… Sahiplerinin haberi olmadan bir çok evde yabancı kişilerin kayıtlı oluşu , vasat bir Afrika Ülke’ sinde bile istifa sebebidir. Yapılan savunma da tam bir komedi. Efendim , eskiden oralarda oturanlar taşındıkarı halde kayıtlarını almayı unutmuşlar… Bu savunmaya sadece kargalar güler ama gagalarını kullanmadan. Efendi efendi ( lafın gelişi ) tespitler yeni binalarda oluyor yani henüz kimsenin oturmadığı hala boş görünen binalar gündemde , buralarda daha önceleri nasıl oturulmuş olunabilir… Bu durumda yeni sansür yasasına göre yalan haber yayma suçu sabit görünüyor. Üç yıl içeri atmasınlar , en soylu bakamıyanımızı… Diyeceksiniz ki ona gelene kadar daha neler var. Haklısınız. Birileri çıkıp ” Bizden önce oy verme yaşı otuzdu , biz on sekize indirdik ” demedi mi…” Bizden önce buzdolabı yoktu ” gibi yüzlerce yanlıs ifade de bulunmadı mı… Maliye Bakamıyanımız bitkisel maskara ” Tl nin gideceği daha aşağı başka yer yok herkes rahat olsun ” demedi mi , dedikten sonra daha dibi boylamadık mı… Borsa en karlı yer diyip , fareli köyün kavalcısı gibi , küçük yatırımcıyı mahvetmedi mi… Milyarali , İstanbul seçimlerinden sonra ne dedi ” Çaldılar ” 13 bin fark , ikinci seçimde 800 bine çıkınca , kimin çaldığı ortaya çıkmadı mı. TUİK her ay gerçeklerin hilafına enflasyon ve işsizlik rakamları açıklamıyor mu. Daha yenilerde İBB aracında uyuşturucu manşeti atanların yalanı anlaşılmadı mı. İşin nereye dayandığı ortaya çıkmadı mı…Buna benzer örnekleri yazmaya kalksak , Pardayanlar dizisini sollarız. En iyisi sadede gelelim. Kimse merak etmesin, yeni sansür yasası hiç bir şeyi değiştirmeyecek. Yoksa bu deve dışı gibi adamları da (lafın gelişi ) içeri yıkarlar. Onlar bizim garantimiz müsterih olunuz.
Hadsiz hudutsuz mesnetsiz ucu açık vaatlerin sonu gelmiyor. 2023 Haziran’ ına kadar geleceği de yok.RTE sahibimiz, efendimiz , sadece bu asrın değil , önümüzde ki asırların ve de Dünya’ nın lideri olarak müjdeyi verdi… Yolsuzluk ve yoksulluğu ancak biz bitiririz dedi. Bu bir yerde itiraf… Demek ki bazı yalaka MV. lerin dediği gibi , herkesin hayatından memnun olduğu gibi bir durum yok… O zaman soralım. Mübarek Sahibim daha kaç yirmi yıla ihtiyacın var. Eskiden fakirlik alameti sayılan şeyler şu an lüksün ötesinde , yanlarına yaklaşılamıyor ” Peynir ekmek yer gene karnımızı doyururuz ” ne zaman diyebileceğiz. Çay simit ve zeytine hasret kaldık. Biz biliyoruz ama melemeni yeni nesiller unutmak üzere… Soğana yumruğu vurmak bir yana neredeyse vitrine koyacağız. Karpuz evlerimize nadiren uğrar oldu. Patatesi soymaya kıyamıyorum. Yazın ortasında , saksılarda bile yetişebilen maydanoza beş lira istiyorlar 22 Domates kırk liraya dayandı… Gelelim yolsuzluk tarafına. Bunun için ben bir şey demeyeceğim , Uluslararası kurumların değerlendirmelerine bakın. Yolsuzlukta , kaçıncı sırada olduğumuzu görün… Netice Sahip’ e bir yirmi yıl daha bile yetmez. Bunun anlamı : Hele , 2023 ü vererek bir başlayın… Yoksulluğu bitireceklere son bir lafım var sonra da kapatacağım. Türkiye nüfûsunu % 1 i , gelirin % 41 ini alıyor. Geri kalan %99 u ise %50 u paylaşıyor. Ne kadar adalet değil mi. Tam da bazı partilerin ismini çağrıştırıyor…

Hepiniz Allah’ a emanetsiniz. Hoşça kalınız

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!