Hüznün son yazısıyla huzurlarınızdayım. Haftaya Ekim Ay’ ıyla kucaklaşacağız… Kuruyan yaprakları kovaladığımız , basmak ve O sesi duymak için büyük çaba sarfettiğimiz , günlerle devam edeceğiz. Nereye mi bilmediğimiz meçhûle , sürprizler yumağı olan ömrümüzün belki de finişine doğru son hız gideceğiz… Sürât felâkettir lafı , herhalde bu durum için söylense gerek…
Bir kaç dostum. Yahu noldu , Senin ” Bizi kim eşek yerine koydu ” köşene diyiverince zarûret hasıl oldu… Köşeyi belirtmeye gerek kalmadı çünkü herkes her an , bizleri eşek yerine koymaya başladı…
Bu kısa bilgiden sonra dönelim kadrolu işimize. RTE , bir konuşmasın da , ” Uyguladığımız ekonomik modelin meyvalarını toplamaya başladık ” dedi. Bu sefer en ufak bir itirazım olmadan , Sahip’ e can-ı gönülden katılıyorum. Anlayışımızı pekiştirmek için ekonomi sayfalarına bakarak , sadece ekonomiden anlayan (!) bir ekonomistin karnesini oluşturmak hiçte zor değil…TESK verilerine göre , geçen sene yani 2021 de 46-50 bin cıvarında esnaf kepenk kapatırken , bu sene yani 2022 , daha bitmeden rakam 60 bin i bulmuş… Esnaf böyle de köylü , çiftçi ne alemde. Onların durumu daha da felaket… Üretim yapmanın cezası burunlarından fitil fitil getiriliyor. Bir çoğu çifti, çubuğu bırakmayı aklına koymuş. Zaten istese de , istemese de durum bu. 36 bin üreticinin toprağı tarlası haciz yoluyla elinden alınmış. Yüzbinlercesi de ipotek altın da sıralarını bekliyor… Hal böyle olunca da , domatesi halâ 20 tl cıvarın da tüketiyoruz. Diğer ürünler de farklı değil. Bu sene salça yapacağım , turşu yapacağım diye konuşulduğunu veya bu maksatla alışveriş yapıldığını gördünüz mü ,duydunuz mu… Okullar açıldı , Ailelerin çoğu çocuklarına beslenme çantası yapamıyor. Evlâdına bir tane yumurta alıp yediremeyen , bunu da ağlayarak ve de utanarak anlatanlar , yüze geldi Islatılmış bayat simitle idare edenler çoğunlukta. Hele burası , çok önemli ve binlerce yazıya konu olacak bir nokta… Hastalıklı , zayıf kara kuru ve güdük bir nesil oluşmakta. Bu durumun tek faydası ; kafalar da ; iyi çalışacak kimyasalları üretemediği için , sahip efendiler ne derse inanacak noktadalar… Yandaş çok maaşlı bürokrat ve müteahhitlerin dışında hiç kimsenin keyfi yok… Şimdi sormak lazım. Tek durum bu olduğuna göre , siz , ekonominin neresinden olmuş meyvaları toplamaya başladınız… Eeee , eşeğiz kabûl de , eşekoğlu eşekte değiliz…
Dünya Lideri değil. Bu saatten sonra , tüm zamanların Lideri olan , Sahip , Efendimiz , uluslararası meselelerden dolayı içeriyle fazla ilgilenemiyor. Halk arasında buna ” Mum dibine ışık vermez ” diye de denir… Resmi rakamlara göre İstanbul’ da konut fiyatları %200 artmış. En düşük olan iller de , Tunceli , Erzurum gibi yerlerde bile %145-150 artışlar var… Peki çok basit bir soru. Ülke’ min insanı nerede barınacak. Asrın, pardon tüm asırların lideri Efendi’ mizin talimatları gereği üç çocuk yapıp nerede yaşatacak… Daha öncekiler de teslimat ve fiyat sıkıntıları çekilen sistemlerin çağdaşı yeni konut projelerini mi bekleyecek. Bu konu önemli onu ayrı bir yerde değerlendireceğim.
Sahip , Merkez Banka’ sı rezervlerini 115 milyar Dolar olarak açıklıyor. Hemen sazan gibi atlamayın. Burda ne eşek nede , eoe yerine konma gibi bir durum yok… Olay daha da öte de. En iyisi gene Bilo’ nun anlayacağı gibi anlatayım. Gittiniz , Banka’ dan bir milyon lira kredi çektiniz. Cebimde ki nakit , bir milyon diyebilir misiniz ,diyebilirsiniz. Bu da öyle birşey… Merkez Bankası kaynaklarını inceleseniz ,reel rezervin eksi 50-60 milyar dolar olduğunu görürsünüz. Bu arada kısa vadeli yaklaşık 180 milyar dolar cıvarında bir borcun olduğunu da hatırlatalım… Merkez Bankasına elimizi bulaştırmışken devam edelim. Yeniler de orta vadeli tahminler de bulundular. Enflasyonu %60 larda , doları da 19 lira cıvarı ilan ettiler. Beyni kiralık olanlar bile elini vijdanına koyup söylesin. Siz tutan , tutmayı bırakın , yaklaşan bir tahmin gördünüz mü… Basit bir şirketin , ürün maliyet tahminini yapamıyanı , Patron anında kapının önüne kor. Henüz bir tane bile doğru tahmin yapamayan Meteoroloji Mühendisine işten el çektirilir… Biz bu Banka’da ki insanlara niye , hemde çok yüksek paralar veriyoruz…
Geçtiğimiz pazar günü LGBTİ ye karşı olduğu söylenilen ve de kısmen yönetimce desteklenen bir etkinlik İstanbul’ da gerçekleşti. Ben bu tip sapkınları yok sayan , onların yaşamalarını kabullenemeyenler , toplumdan tecrit edilmelerini savunanlardan değilim. Ammaaaaa. Bulundukları durumdan hicap duymaları gerekirken , gururla ortaya çıkıp hele bir de yürüyüşlerinin adına ” Onur ” derlerse , ” Bir dakika ” Recepce ” One minute ” derim. Türkiyenin bütün meselelerini bir kenara koyup sadece bunlara yönelen yayın kuruluşlarını da şiddetle telin ederim… Bu sebepten takibi bıraktığım Halk Tv yi , yürüyüş günü tekrar seyretme kararı aldım. Spikerleri harika olan kanalın ekranında bu sefer Sn Selek vardı. Tahminlerim paraleli olay tam 33 dk. gündemde tutuldu… Daha sonra Foks tv yi , En favori spikerim Sn Gülbin Tosun’u dinledim. Hiç bahsedilmedi bile… Merak ediyorum. Halk tv. yöneticileri veye yayın yönlendiricileri LGBTİ nin acaba hangi harfine iltisakli… Beyler kendinize gelin. Şu seçim ortamın da AKP nin , muhafazakar oylar için yaptığı tezgahların içine düşmeyin… Bunlara imkân ve teşkilatlanma şansı veren, zinayı suç olmaktan çıkaran kendileri olmalarına rağmen , tam karşı tutumla oyları ve safları sıklaştırmaktalar. Buna karşı birileri de , onların değirmenine su taşımakta…
Acı bir frenle geldik finale. Hepiniz Yaradan’ a emanetsiniz. Hoşça kalınız.
