Yazın göbeğinden, en sıcak aylardan sesleniyorum. Ülke buram buram terlerken , aklıma ne geldi biliyor musunuz Bir cihaz veya batarya olsa , yazın depoladığımız ısıyı, kışın kullanabilsek , bana göre asrın icadı olur… Hepinize kucak dolusu Merhabalar… Allah sizleri ; yazın serinden , kışın sıcaktan mahrum etmesin. Amin…
Geçtiğimiz günlerde , haberlerde KYK ( Kredi Yurtlar Kurumu ) kredisini ödeyemeyen bu yüzden de yüksek faizlere muhatap olan gençlerin feveranlarını dinledim… Sadece üzülmedim. Yol haritalarına monte oldum. Bu gençler aylarca hatta yıllarca işsiz. Bulacakları da şüpheli. AKP İl ve ilçe teşkilatları da hangi birine yetişsin ki… Sonuç : Kılıçtar , memur ikramiyelerinde gösterdiği performansı gene gösterdi. İkinci kere doğruyu göstererek en azından bozuk saat seviyesine geldi… Gençlere , iktidara geldiklerinde ana para dışında alınmayacağını bunun dışında ödeme yapmamalarını söyleyince AKP telaşla aynısını uygulamak zorunda kaldı… Evet , Devlet herkese iş bulmak zorunda değil ama istihdamın altyapısını oluşturmak zorundadır. Siz işyerlerinin , imalathanelerin oluşacağı iklimi yok edip , üstelik mevcutların da kapanmasına vesile olursanız , suçlu ve aynı zamanda art niyetlisiniz demektir… Sigortamız olan tarımı bitirmekle esasında , milyonlarca Aile şirketini yok ediyorsunuz… Bunları , üretmeyen ama tüketen işsizler ordusuna dahil ediyorsunuz… Her ilçeye bile , meslek yüksek okulu açıp , oy deponuzu zenginleştiriyorsanız , bu gençlere , okul bitimi işlerini de hazır etmek zorundasınız… ” Oy” a gelince ” Bakın her ile Üniversite açtık ” de , işe gelince “Mecbur değiliz ” yok öyle uyanıklık… Bu arada , gariban talebelere aslan kesilen ama yaklaşan seçim yüzü suyu hürmetine cömertleşen Hükümetimizin hazinesi, şu efsane beşlerin ne kadar vergi borcunu silmiş biliyor musunuz Evet , bilmiyorsunuz ama söylemeyeceğim. Hepinize ödev olsun. İlk bildirene , büyük ikramiye : bir sıkımlık diş macunu sizleri bekliyor. Ufak bir ip ucu. Hani şu mahrem yerlerimizle ilgileneni var ya. İşte O , değerli Kardeş’ imiz bir silme operasyonundan sonra , uçak alıvermiş…
Halk’ ımız sadece bunları mı taşıyor. Garibimin sırtında ikili üçlü ranza sistemli semerler oluşmuş durumda. En basiti , her günkü reklamlara bakın yeter. Saat başı , makinaların kirece marûz kaldığında neler olduğu , büyük bir felâket olarak beyninize kazınıyor… Hiç bir tüketici hakları kuruluşu da olaya müdahale etmiyor. Bu , bir kapak malzeme deterjan içine niye ilave edilmez de ayrıyeten başka bir ürün pazarlanır… Hatırlayın…ilk çıktığında bulaşık makinası , tuzu , parlatıcısı vs ayrı ayrı satılıyordu. Yeteri kadar sağıldığımıza kanaat getirilince , beşi bir arada , sekizi bir arada satılmaya başlandı…
Kıytırık , onuncu sınıf , tangası yok hükmünde ki sanatçıların (!!!) peşine düşen , onların ne yaptığından , dakikası dakikasına bizleri haberdâr eden değerli magazin basınımız , neden , Milli damadımızla ilgili iki satır haber yapmaz veya yapamaz… Yoksa, Milyarali Bey’ imizin değerli mahdumlarının özel yatlarından birinde gözde bir tatil mi geçiriyor. Bu evladımızın sağlığı , Millet’ imiz için çok önemli. Bana göre kendileri ” Kara kutu ” statüsünde… Yarın bir gün , hesap döndüğünde ilk soru ” Allah sonumuzu hayretsin ” diye , neden dediği olmalıdır… 128 milyar dahil bir çok şeyin , en doğru cevaplarının kendilerinde olduğuna inanıyorum…
Geçen hafta değinememiştim. İstanbul ne zaman sel ve su baskınına maruz kalsa , Ekrem Başkan mutlaka biryerlerde oluyor. Nerede olduğunu da kimse bilmiyor. Tam AKP türü bir sistem oluştu… Yahu çık deki , falan yerdeyim. Tatil yapıyorum. Gerekli talimatları verdim. En kısa zamanda ordayım. Bu kadar basit. Niye TT oluyorsun.
Bulunduğun yerden ilk uçakla veya helikopterle , olay mahalline ineceksin. Senin görevin veya yapman gereken bu , laf üretmek değil… Bu saatten sonra zarar sadece sana gelmiyor… Artık toyluk zamanında geçti , ona göre… Bazı meslekler vardır , değeri çok fazla ama meşakkatinde ona göredir. Tıpkı doktorluk gibi. Birisine , şikâyetleri üzerine ,uzun uzun nasihat etmiştim. Tabi ki gece yarısı da kapını çalacaklar. Sabahın köründe de lazım olacaksın… Bu toplum size , diğer meslek gruplarına göre daha fazla ücret ve itibar veriyorsa , bunlarında bir karşılığı olacak. Hem bu durumu bilmeden mi tıp fakültesine girdiniz… Bunun gibi Ekrem Başkan’ ım. Senin Aile hayatın bitti. Çünkü İstanbul’ la evlendin. Sadece adın öyle ama nikahın İmam falan değil , resmi nikâh… Hem teknolojide çok gelişti. Günler önceden nereye ne kadar yağış yağacağı , az çok belli… Şehri ” İstanbul’u taşkınlardan kurtardık ” afişleriyle donatmışsın. Bill Boart ların suyla kaplanması da hoş bir netice değil. Artık , lütfen yerinde otur. Veya her an harekete hazır bir helikopterin olsun…
TUİK , gene bizi şaşırtmadan yoluna devam ediyor. Kendisine gönderilen rakamları , kaşeli ve antetli kurum kağıdına aktararak servis ediyor. Son işsizlik rakamlarını da aynı görüşle değerlendiriyorum. Bu yüzden , rakam falan vererek işi ciddiye almaya uğraşmayacağım. Ama bir tavsiyem var. En azından İş kurumu ile koordinasyonunuz olsun. Birbirinizi açığa düşürmeyin… Sayenizde tükenen Devlet ciddiyetini yerlerde süründürüyorsunuz…
Sanki mevcût yetmiyormuş gibi Varak diye yeni bir belâmız oluştu… Bu adam (lafın gelişi ) ya rezil demenin ne demek olduğunu bilmiyor ya da dayak yememiş… Ana Muhalefet liderimiz ; böyle bir teamül olmamasına rağmen , en mahrem noktaların yegane şahidi olan , üstelik Türk olmayan , üstelik ABD Vatandaşı olan birisine ” Hanım Kız ” dedi diye , ” Rezil ” ilan edildi… Varak denilince , aklıma başka şeyler geliyor ama neyse… İşte Varak , Ağasının dediği ” Sürtük ” ifadesini unutup ” Hanım Kız ” lafını büyük hakaret görmüş… Bu konuda ne kadar hassas olduğunu ispat içinde , Ana Muhalefet liderine rezil demiş… Varak işte , başka diyecek laf yok. İş onunla kalsa eyvallahta , kalmıyor… Kız çok iyi İngilizce biliyormuş… Tercümanlık için her iki dili de çok çok iyi bilmek gerekir , hatırlatırım…
Yarına da bir şeyler kalsın mı… İstesek de istemesek de kalacakta , yeter ki sizler Allah’ a emanet kalın. Hoşça kalınız…
Lafın Gelişi
