Mehmet Edip Ören
Mehmet Edip Ören

Kripto Kemal, Sen Önce Kendi Seçmeninle, Partililerinle Helalleş

featured

Yazın ilk ayı başladı. Başlayan bir şey o kadar çabuk bitiyor ki, insanoğlu, hele hele bizim yaştakiler, burukluk girdaplarında boğulmamaya çabalıyoruz… Bu dünyanın gerçek olduğuna inanmayanlardanım. Esas olan ebedi hayatımızın kısa bir çay molası gibi geliyor bana. Bizler de rüya konumundaki bu kısa dönemi atlatıp, süre sonu imtihanının neticesine göre, gerçek mekanlardaki yerimizi belirleyeceğiz… Tıpkı, yıllarca süren bir eğitimin arkasından, girdiğimiz 2-3 saatlik, üniversite imtihanının, bütün hayatımızı şekillendirmesi gibi… Özetlersek, Cennet- Cehennem kavramları bütün bunların finali gibi karşımıza bütün gerçekliğiyle dikiliyor… Fazla derinlere dalmadan toparlayalım. Hepinize merhabalar…

Şahsi menfaati için, hepimizi ateşe atan, seçilemeyeceği belli ve de bilinen, tek adam karşıtı tek adam, hiçbir şey olmamış gibi direniyor… Herkesle helalleşme çabasına giren, bu kimseye, hakkımı helal etmiyorum…Hem kendim hem de benden sonrakiler adına…

Ülkemiz maalesef elden gitmiştir… Şuna emin olun ki, kısa zaman içinde, milyonlarca göçmen daha, kevgire dönmüş sınırlarımızdan girecektir… “Ne var ki girsinler, bunlar din kardeşimiz” diyenlere verilecek birkaç cevabımız var… Hem din kardeşi hem de aynı kavimden olan, Arapların durumuna bir bakınız… Fırsatını bulunca, Irak, Kuveyt’e giriyor; İki yemen birbiriyle savaşıyor, Suriye’ye vs her bölgeye bakın, İslam’ın en büyük düşmanı gene İslamErmeni’nin, Rum’un yapmadığını yapanlar maalesef, Müslüman olduğunu sananlar... Müslüman Türk askerlerini diri diri yakanlar, başka bir müslümanın kameralar karşısında, tekbirlerle boğazını kesenler de Müslüman (!!!) İşte bu yüzden, Din kısmını olması gereken gibi, sadece Kalbimizle, Yaradan arasında kalacak şekilde dizayn etmemiz gerekiyor… Allah’ın Peygamber Efendi’mize bile vermediği yetkiyi, uhdemizde kabul ederek, herkesin ibadetine, yaşantısına, namazına, niyazına kılığına kıyafetine vs. karışmaktan vaz geçmemiz şart…

Dönelim bölgemize… Gene demiştik paragrafıyla açacağız. Bunların beni megalomaniye sürükleme riskine karşılık, fikirlerimizin, “Adam galiba doğru söylüyor” noktasına gelmesine umarım bir faydası olur… En azından, başçavuşun nakil aracı gürültülerinden bir üst lige terfi edebiliriz… Truva Atlarını içeri almak, affedilemez bir işgüzarlıktı. Parti oylarına, alayının %1 bile faydası olmamasına rağmen, bol keseden Cumhurbaşkanı Yardımcılıkları, milletvekillikleri ve Bakanlıklar peşkeş çekildi. Bütün ikazlara rağmen FETÖ’yle, şunla bunla alakalı kimseler CHP’nin birinci sıralarından TBMM ye taşındı. Helalleşmeyi çok sevenin, evvela kendi seçmeni ve partilileriyle helalleşmesi gerekmiyor mu? Ben kendimi Cumhurbaşkanlığına atayım da sonra isterse kıyamet kopsun mantığının yaptıramayacağı iş yoktu, nitekim olmadı da… Danimarka Parlamentosunun bir milletvekilinin kendi meclisinde yaptığı konuşmayı dinleyince, yerin dibine girdim… Kriptonun kendisini aradığını Cumhurbaşkanı Yardımcılığı, Bakanlık ve milletvekillik teklif ettiğini gülerek anlatıyordu. Dinleyen vekiller ise katıla katıla gülüyordu… Umuma göstermiyorum, isteyene yollarım… Bu kriptonun biliyoruz ki, milletin makamlarını bol keseden, babasının malıymış gibi dağıtma huyu vardır. 50 senedir milletvekili olan, sakat kalıp, Meclise yemin için bile bin bir müşkülatla gelebilen Domates Deniz’e de milletvekilliği hediye etmişti… Her şeyi göze almış adeta gözü dönmüştü. O koltuğa oturmak için yapamayacağı şey yoktu. Bunu bilenlerde, alacaklarını misli misli aldılar... Şimdi sıkı durun. Bir “Demiştik” malzemesi daha zihin sofranıza sunulacak… Yarın bir gün bu hesabını bilmeyen hesap uzmanını, CHP’den döve döve kovalarlar, yeni gelen de bahane olur, Truva Atları, gelen davetleri de kıramayarak saflarını değiştirirler… Bu ne demektir 322 + 40 =366 yani 360’ın aşılması, yani Anayasa için yeterli sayı… Millet İttifakı’na %0,5 bile faydası olmayan unsurlar görevini tamamladı. Yarın bir gün, ağalarının talimatıyla, Sinan Oğan’dan daha kolay biçimde yuvalarına dönerler… Bir histerinin millete faturası, daha neler çıkar bilinmez… Bu kadarla da kalmamalı. Ölesiye lider tek adamın etrafını değiştir, milleti gaza getir 2028 seçimlerine de şansını dene. Olur mu olur…

Final konumu, meslektaşlarıma yönelik yapacağım. Gene aynı terane başladı. Eline mikrofonu alan çarşı, pazar,  esnaf dolaşıyor. Herkes perişan, iş yapamıyor vs. Beylerim, bayanlarım, o mikrofonlarınızı uzattığınız kimseler az önce oy tercihlerini, istikballerine göre yaptılar… Şimdi sadece susacaklar, açlık terbiyesiyle ilave kaç huri daha kaptık, onun hesabını yapacaklar… Siz gidin, Jeeplerin içindeki tesettürlülerle konuşun ki aç sefil refleks müdafaaya yöneleceğine, durumu görsün.

Finali Ali Koç’la yapalım… En yanıldığım kimselerden biri oldu. Hala akıllanmadı. İtalya’dan bir tatilci daha getirmeye uğraşıyor.

Hepiniz Cenab-ı Allah’a emanet olun. Hoşça kalınız…

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!