Bir ilave baskıyla daha huzurlarınızdayız. Birden bire oluşan yoğunluk , yapılmak istenen ikazlar ve de Ct. Pz. Yazılarının müfredatına saldırmamak için , bugün de , huzurlarınıza gelme ihtiyacı hasıl oldu. Hepinize Merhabalar can dostlarım…
Kara Kış’ ın alâmeti farikası bembeyaz kar çok fena çöktü , Yurt’ umuzun üstüne… Herkes bu beyazlıktan ne kadar karalama üretirim onun peşine düştü… Peki sade vatandaş olarak ; objektif çerçeve gerisinden , nasıl düşünüyoruz. Anadolu’da meşhur bir laf vardır ” Tencere dibin kara , senin ki daha kara ” Olayımız malesef aynen böyle… Hem merkezi , hem de yerel sistemler iflas etti. Başka bir tabirle ” Takke düştü , kel göründü ” Türkiye tarihin de olduğunu sanmıyorum. İstanbul’ a araç giriş çıkışı durduruldu… Sadece İstanbul mu ,onlarca yol kapandı , onlarca yerleşimle irtibat askıya alındı… Dünya’ nın , en, en , en…
Havaalanı dediğimiz , Alamanların bile kıskançlıktan çatladığı meşhur Alanımız kontak kapattı. Bir günden fazla kapalı… Kimse olayın büyüklüğü arkasına sığınmasın… Bu şartlarla sürekli müşterekliği olan, İsveç’ te , Norveç’ te , Kanada’ da niye sistem çökmez , aksine tıkır tıkır işler… Sadece O’ mu…Henüz ambalajı yeni açılmış tesisler göçüverdi… Kargo çatısı yerle yeksan oldu. Allah’ tan can kaybı olmadı… Gelelim yerel sistemlere. İstanbul, u başarılı sayamayız. Başkan’ ı cansiperane çalışsa da malesef , olayın altın da eziliverdi… Ankara , zevahiri ancak kurtardı. Vasat öğrenci şiarı olan ” Beşi şaşma , altıyı aşma ” prensibiyle devam ediyor…
Günlük bile olmayan, saatlik hatta bazı yerlerde dakikalık politikalar, her zaman olduğu gibi gene çöktü… Büyüme , İhracaat diye diye , onun da köküne kibrit suyu boca ettik… Gerekli doğalgaz ve elektrik kesildi. Hemde ne tehditlerle… Fazla kullandığı anlaşılanlara büyük cezalar tehditiyle… Derler ya birinin ” A” sı neyse “Z ” si de odur… 128 milyar doları , yedek akçeyi , yıllık kârı cebellezine edip gene de yetinmeyerek rezervleri eksi 60 milyar dolarlara kadar geriletenler , aynı filmi ve senaryoyu her fırsatta tekrarlıyorlar… Yaz vakti depolarda ki gazı kullananlar, kış gelince şapa oturdular. Ayrıyeten seffaflıktan uzak yaklaşımlarla da , yüzlerce dedikodunun üremesine sebebiyet verdiler… Bunların içinde parası ödenmediği için kesilmeden tutun da , İran’ ın kasıtlı davranışına kadar daha neler neler var… Bu gün Atasözleri günümüz. ” Yavuz hırsız evsahibini bastırır ” denir ya… Farklı versiyonu gene vizyondaydı. Hem Enerji hem de Sanayi Bakamıyanları çıktı , öyle bir konuştular ki, ben hala bu konu da kendimi suçlu hissediyorum…
Yahu Beyler. Biz Bitkisel Bakamıyana mı inanacağız , yoksa sahip efendimiz RTE ye mi inanacağız… ” Dış güç falan yok ” diye işe başlayıp . en sonda Merkez Banası konusun da Ağa’ sıyla ters düştü… Reyis’ imiz ; MB nin Kılıçtaroğlu’ nu kabûlünden sonra ne demişti… “Merkez Banka’ sı , bağımsız bir kuruluş , ne isterse onu yapar” hatırladınız değil mi… Bitkisel ne diyor… ” Biz karar veririz MB sı bağımsız falan değil” diyor. Tekrar hatırlatıyorum. Unakıtan’ ın başına gelenleri unutma. Bardağın taşmasına damla kaldı.
Arkadaşlar ,dostlar. Sizlere aylar önce yazmıştım… İktidar , son çare olarak gündemi dini satha çekmek için paçaları sıvadı… Algılarım ve özel kaynaklarım böyle diyordu…. hazır olun, kademe kademe artarak seçime kadar sürecek. Bu konuda 1- Uyuyan kripto güçler devreye sokulacak. 2- Evet ama yetmezcilerden tekrar yardım istenecek. 3- Tahrike müsait kesimlerin galeyana gelmesi sağlanacak. 4- Tanınmış kimselerin adı altın da çakma yazı ve belgeler ortaya çıkacak. İlber Hoca’ da olduğu gibi. vs vs. Bütün bunlar ilgi tutulup ” Din elden gidiyor ” feryatları atılacak, neticede iş , ” Bunlar Camileri ahır yaptılar” a kadar gidecek. Böyle bir platform da seçim ciddi bir şekilde tehlikeye girer… Arkadaşlar. Rahmetli Lider’ im Sn. Alparslan Türkeş’ in kulağıma küpe bir lafı vardır… “Savaş içinde ki gaflet, hiyanete eşdeğerdir ” Türkiye’ nin şu an ki şartların da hiçbirimizin , gafleti bırakın , yalnış düşünme lüksü bile yoktur… Bu yüzden çok dikkatli olacağız. Kalabalık gruplarımdan biri aracılığıyla elime geçen bir yazıdan bahsetmek istiyorum… Evela ” Bunu mutlaka herkese yayın ” denilen her iletininin altın da mutlaka bir Çapanoğlu vardır… Bu tür birşey aldığınız da kesinlikle şüpheci bir yaklaşım sergileyin… Aldığım yazıların biri bunak psikolog , imzasıyla geldi. İsmini deşifre etmeyeyim… Yazı da , Halk’ ı sokağa yönlendirme var… Tam iktidarın istediği gibi. Hemen O-hal ilan eder işi bitiririm. Yazı da Kuran Kurs’larıyla ilgili kısım var… Beyler. Bu kurslar , Devlet tarafından ve gözetimin de uygulanırsa gerekli ve de faydalıdır. Kitap’ ımızın öğrenilmesi kimseye zarar vermez. Biz sadece bu kursların maksadı dışında faaliyet yürüterek , Cumhuriyet düşmanları yetiştirmesinden şikayetçiyiz… Yazı da Turban’ ın 7-8 yaş aralığına kadar indiğinden bahsedilerek karşı çıkmamız isteniyor… Kapanma Allah’ ın emridir. Namaz ,Oruç ibadetleri gibi emre uyanlar da ,uymayanlar da çıkacaktır. Bu kisinin şahsi tercihidir. Kimse karışamaz. Ufak bir iki incelik var… 1- Allah’ ın farzları ve emirleri , aklı baliğ olanlar için geçerlidir. Bir kız çocuğu ne zaman bluğa ererse o zaman kapanabilir. Daha küçük yaştakilerin vaziyeti gösteriş ve farklı maksatlara hizmet eden bir durumdur… 2- Bu kıyafet bile gerekirse yasaklanabilir. Eğer Cumhuriyet’ e baş kaldırmanın , üniforması gibi kullanılıyorsa , rastladığımın başından ellerimle alırım. Eğer inanç kaynaklı ise , başımın tacıdır… Vakti zamanında , resmi kuruluşlar da yasak olduğu zamanlar , stajyerlerimden biri , kullanıp kullanamıyacağını sormuştu… Bende neden taktığını sormuştum ” İnancım gereği ” diyince de , mesuliyeti üzerime alıp , izin verdim… Kimse unutmasın. Bu konunun istismarı yirmi yıldır başımızın belâsı olarak tepemiz de duruyor. Dolduruşlara gelmek bir yirmiye daha mâl olabilir… Dikkat çok dikkat… Mine etek giymeye , pantolon giymeye karışılması nasıl hoşumuza gitmez ise aynı durum için karşı tarafa da empati yapamız gerekir…
Hepiniz Allah’ a emanet olun. Hoşçakalınız…
Mehmet Edip Ören
Diğer Yazıları
Köşe Yazarı