Mehmet Edip Ören
Mehmet Edip Ören

İtibarımızdan ne haber?

featured

Milli namus göstergesi pasaport sadece bir kaç Afrika ülkesine girebiliyor, diplomatik belgeler bile vizeye tabi tutuluyorsa, davetli iş ve bilim adamları, gidecekleri yere ulaşamıyorsa,  bir ülkeye, çöp yollanıyor, bunu kendi basını bile tenkit ediyorsa, beş yüz uçağınız bile olsa hava cıva, senin itibarın yerlerde değil, yerin altındadır…

Bize Atasözü diye yutturulan birkaç şeye daha değinmek istiyorum… Devletin malı deniz yemeyen domuz… Bu sözün içinde o kadar çok şey gizli ki… Evvela, çalma çırpma rüşvet talan suistimal vs. her şeyi mubah hale geliyor. Sonra çok sinsi bir din istismarı da var. Müslümanlarca, murdar olan domuz kullanılıyor. Yukarıdaki meziyetleri yapmayanlar, onunla eşleştiriliyor. Bu durumda kim domuz olmak ister? Herhalde anlaşıldı…Hepinize merhabalar olsun, Türkiye birden büyüktür…

İtibarı, sadece araçta, uçakta, binada görenlerin utanması ve de nedamet duymaları için o kadar çok şey halk oluyor ki, anlayan kim… Türkiye liglerine ait bir müsabaka için, dışardan hakem getiriyoruz… Başka bir ülke için böyle bir duruma, söyleyecek olsalar, hiç tanımadığım bir yer bile olsa, şahsımda itibarı sıfıra iner… Emeklileri, yurt dışı turlar kovalarken, bizimkilerin, ucuz ekmek kuyruğunda olmaları, zerre itibar getirebilir mi? Avrupa’nın en az asgari ücretine sahipken, o ülkeye kim itibar eder? Yıllardır, her gün onlarca çete çökertilmesine (!!!) rağmen sayısızının ortada fink atması bize nasıl bir itibar sağlayabilir? Pazar atıklarından, sebze meyve aranılan bir yerde, artık kavgalar çıkmaya başlamışsa, sana kim itibar eder? Milli namus göstergesi pasaport sadece bir kaç Afrika ülkesine girebiliyor, diplomatik belgeler bile vizeye tabi tutuluyorsa, davetli iş ve bilim adamları, gidecekleri yere ulaşamıyorsa,  bir ülkeye, çöp yollanıyor, bunu kendi basını bile tenkit ediyorsa, beş yüz uçağınız bile olsa hava cıva, senin itibarın yerlerde değil, yerin altındadır…

Yakın zamanlarda yazdığım bir yazıda, “Ama” lafının ne kadar tehlikeli bir sözcük olduğunu söylemiştim. Geçenlerde artist Sırrı Süreyya bunu teyit eder uygulamayı servis etti. “Apo’nun hiçbir ön şartı yok AMA anayasal taleplerimiz olabilir” lafı, bütün endişelerinizi su yüzeyine çıkarıyor. Dediğimiz gibi de yazılı metin “Ama abi bunlar Müslümancılara ve de akılsız Türkmen’e“, diğer şifahi kısmı ise siyasi aktörlere… Cevap Milyarali’den geldi. Anayasa’nın 66. Maddesi üzerinden her talebin karşılanabileceğini duyurdu… Benzer durumlar devam edecek. Bir adım atılacak, tepki dinlenecek, anketlere bakılacak, buna göre ya bir adım daha veya geri eski yere. Havaya bir taş atıldı, bir kuşu vurduk. İkinci, üçüncüyü de vursak fena mı olur, mantığı sürekli yoklayacak. Bunun için her an dikkat üzre ve teyakkuzda olmak gerekiyor.

Millete ibret olması gereken birkaç toptan, pardon topçudan bahsetmek istiyorum… Bir zamanlar Malatyaspor‘da oynayan çok yetenekli biri vardı. Futboluyla her an kendisinden bahsettiriyordu. Bir anda transferin gözdesi haline gelmişti. İstanbul klüpleri peşindeydi ama O, Trabzonspor’u tercih etti. İnanın ki çok sevinmiştim. Çünkü biliyordum ki İstanbul’a gittiği taktirde büyük ihtimal yoldan çıkacak, futbolcu mezarlığında silinip gidecekti… Bu kardeşimiz gel zaman git zaman, antrenörlükte yaptıktan sonra, siyasete atıldı. İYİ Parti’den seçilince sanki kendim seçilmiş gibi sevinmiştim… Ne olduğu ne gibi menfaatler karşılığı, benim ve benim gibilerin bütün değerleri ayaklar altına alındı bilemiyorum,  buna değer miydi… Ünal, sana soruyorum, cevap ver ama hepimizin gözlerine bakarak… Hele hele yetiştirdiğin iri kıyım ama beyin fukarası olduğu belli olan oğlunun, yüzünden akan yalakalık ve riyakarlık, beni külliyen sizlerden soğuttu… Yolunuz açık olsun diyemem. Allah müstahakkınızı versin, emi… Bir başkası ise, Türk olduğunu bile inkâr ederek, Alman (Alaman) Milli takımını tercih eden zavallı. Adı uyuşturucu partilerine karışınca, İngiltere’den kovulanı baş tacı edip, özel uçaklarla, sanki Naim Süleymanoğlu geliyormuş gibi karşıladık. FB çok kısa zamanda bir kaka olmadığını anladı başından attı. Müslümanlığı aklına gelmeyen, Türklüğünden utanan bu da yerini buldu… Mesut Özil AKP’ye hayırlı olsun… Bir de Alpay‘ımız var ki, anlatmama gerek var mı, bilemiyorum… Rahmetli Mustafa Kemal ATATÜRK boş yere dememiş “Ben sporcunun zeki, çevik ve ahlaklısını severim” diye. Topçular böyle de diğerleri farklı mı? Ağalarının yıllar önce dediği, savunduğu şeyi milletvekilliğinden istifa etmeden, ellerinin tersiyle iterek, Kurultay’da, Reyisleriyle el kaldırdılar. Yarın bir gün ihanetin resmine ihtiyaç olursa, elimiz zenginleşmeye başladı… Memleket şovenizmi olarak değerlendirmeyin ama bu işte gene Urfa önde… Bildiğim kadarıyla tek örnek Ahmet Eşref FakıbabaAKP’den istifa edip İYİ Parti’ye geçti ama milletvekilliğinden de istifa ederek geçti…

Hepiniz Allah’a emanetsiniz. Hoşça kalınız…

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!