“İsrail’le ticaret” diye haykırışınızın titreşimleri, yarım duyar kulağıma kadar geliyor… Her şey, aylarca inkâr üzerine kuruldu. Sadece inkâr olsa, amenna… Gerçeği haykıranlar, kimi zaman 5. kolcu oldu, kimi zaman İsrail ajanı oldu, kimi zaman da büyük yalancı oldu… Fazla ilerlemeden sorayım. Bu suçlamalar kime rücu etti? Kim yalancı, kim 5. kolcu, kim MOSSAD ajanı? Yalan, riya, yanıltma ve istismar üzerine kurulu sistem, şimdi de kelime oyunlarının arkasına sığınıyor… “Ticaret bitirilsin, Ambargo” gibi istekleri, sanki yerine getirmiş havasında kısıtlama ifadesini kullanıyor… Beyler, Urfalıların dediği gibi bizi eşek yerine koymayın, kısıtlama, azaltma sınırlama anlamına gelir. Bu tip kelime oyunlarıyla milletin gazını alamazsınız… Para ya yazı ya tura gelir. Teorik olarak, dik durma durumu da vardır ama henüz rastlanmamıştır. Bu yüzden ticaret ya vardır ya da yoktur.
Bir Ramazan, bir Bayram geçti. İki ay sonra Kurban’ı idrak edeceğiz. O’da geçince, uzun bir süre manevi iklimler ve fırtınalar dönemi sona erecek. Bu ara, hiçbir zaman, hayatımızdaki yanlışlara mesnet olmasın. Kaşık kaşık topladığımızı, kepçe kepçe dağıtmak zorunda kalırız, yetmez ana sermayeden de yeriz. Aman çok dikkat… Hepinize merhabalar olsun…
Yalan, iftira, yanıltma üzerine kurulmuş sistemler gene tam yolda… “İsrail’le ticaret” diye haykırışınızın titreşimleri, yarım duyar kulağıma kadar geliyor… Her şey, aylarca inkâr üzerine kuruldu. Sadece inkâr olsa, amenna… Gerçeği haykıranlar, kimi zaman 5. kolcu oldu, kimi zaman İsrail ajanı oldu, kimi zaman da büyük yalancı oldu… Fazla ilerlemeden sorayım. Bu suçlamalar kime rücu etti? Kim yalancı, kim 5. kolcu, kim MOSSAD ajanı? Evet, Sinan Ateş’in katili gibi herkes biliyor ama haykıramıyor… Her zaman diyorum, dilimde tüy bitti. Bir konuda, yahu bir konuda da doğruyu söyleyin. Doğru söylemeyeceğinize dair, Şeytan’a sözünüz mü var? Bu konuda bir değerli milletvekili kürsüde fenalaştı ve vefat etti. İnkârınız oradan itibaren büyümeye başladı. Cenab-ı Allah’ın taktir ettiği ömrü bile, nalıncı keseri gibi kendinize, menfaatlerinize göre yonttunuz…
Yalan, riya, yanıltma ve istismar üzerine kurulu sistem, şimdi de kelime oyunlarının arkasına sığınıyor… “Ticaret bitirilsin, Ambargo” gibi istekleri, sanki yerine getirmiş havasında kısıtlama ifadesini kullanıyor… Beyler, Urfalıların dediği gibi bizi eşek yerine koymayın, kısıtlama, azaltma sınırlama anlamına gelir. Bu tip kelime oyunlarıyla milletin gazını alamazsınız… Para ya yazı ya tura gelir. Teorik olarak, dik durma durumu da vardır ama henüz rastlanmamıştır. Bu yüzden ticaret ya vardır ya da yoktur. Daha fazla sinir uçlarımıza müdahale etmeyin… Bir Ticaret Bakamayanımız var ki evlere şenlik… Nesrin Topkapı, mesleği bırakırdı, ben bu kadar kıvıramam diye… Hazret 54 satırlık liste yayınlıyor. Bu listede jet yakıtı da var… Yani, Gazze’ye bomba yağdıran uçakların yakıtı bizden gitmiş. Gel gör ki bu aklı kıt zekâ fukarası Bakamayan, çıkıp, “O yakıtı yolcu uçakları için yolladık, jet yakıtı değil, bunu yazanlar, İsrail ajanı vs.” gibi gene bilinen klasik suçlamaları yapabiliyor… Şimdi de bu kısıtlamayı biraz açalım. On birim giderken, dokuza mı düştü, üçe mi? Kısıtlama lafı ısrarla kullanıldığına göre, halâ giden miktarlar var, bu da demektir ki, Gazze’ye çocukların üzerine, sayemizde gene bombalar atılabiliyor... Gelelim diğer kalemlere. Onlara “kısıtlama” yok. Peki bir listesi mutlaka vardır da bizim bilgimiz niye yok? Daha yazacak çok şey var da şimdilik bu kadar. Son sözümüz de halâ aklı başına gelmeyen cahil, biat ehli Müslümanlara… Ne zaman, beynini kullanmaya başlayacak ve de bu madrabazları sırtından atacaksın? Daha ne kadar, temiz duygularının, istismarına göz yumacaksın? Biraz kımıldama oldu ama yetmez. Silkinmen lazım. Birilerinin de titreyip kendine dönmeleri…
RTE ne diyordu? İsrail’le ticaret, koca bir yalan. Bunu hepiniz duydu ve haber bültenlerinde defalarca dinledi. Peki, cam filmine bile karışan Reyis’ten bu durumu kim gizleme cesaretine sahip olabilir? Ömründe, yalan nedir bilmeyenleri (!), kim bu duruma düşürebilir. Her kimse, derhal affını isteyip ve de Hasssseki olup gitsin… Eğer içinizde olur mu yahu, Reyis’ten habersiz iş olmaz, mutlaka haberi vardır, hatta talimatı kendi vermiştir, diyeceklere de bir çift lafımız var…Demek ki, Bilal Oğlan da tezgâha düştü. Babasının hilafına, koca İstanbul’u felç etti. Galata köprüsü üzerinde miting yaptı… Ey zavallı akılsız. Sen kahveci bas eylem yap. Bak arkandan neler dönmüş. Başroller malı götürürken Hepiniz en çok, filmin figüranı olabilirsiniz…
Gelelim işin en fazla fayda sağlaması beklenen kesimine… Olay tam “One minute” tezgâhı. Danışıklı döğüş tekrarlanıyor… İsrail Dışişleri Bakanı hemen beyanat verdi. “Bu iş için ABD de ki dostlarımızı da seferber edeceğiz” dedi. İstenen sonuç, netice olarak karşımıza çıktı… Felaket haldeki ekonomi, bu sistemlerin üzerine yıkılacak. “Dış güçler ne yaparsa yapsın, Gazze için taviz vermeyiz” denerek siyasal prim oluşturulacak… Çaktınız mı köfteyi?
Hepiniz Allah’a emanet olun. Hoşça kalınız…
