Mehmet Edip Ören
Mehmet Edip Ören

İmamoğlu, Çıkmaz Sokağa Saptın!..

featured

Çıkmaz sokağa saptın. İlerde manevra yapacak yerde yok. Tez elden tornistan yap… Belli bir Türkiye İttifakı sağladın, milleti pişman etme… Deniz Gezmiş’i savunmak, onu, tam bağımsız Türkiye sevdalısı göstermek cahilliktir… Tam bağımsız Türkiye sevdalılarının, bir elinde şanlı bayrağımız, diğer ellerinde Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün posteri olur… Kızıl bayrak ve Lenin’den, Enver Hoca’ya kadar ne kadar siyaset mevtası varsa, resimleri, söylenen maksatta uygun değildir ve de hizmet etmez. Ancak “Sevsinler sizin tam bağımsız Türkiye”nizi diye dalga geçilir… Tam bağımsızlığın tek sloganı vardır O’ da “Ne Amerika ne Rusya ne de Çin, her şey, Türklük için”dir…

Mayıs’ın suyunu çektiği, Haziran’ın göz kırptığı dönemlere geldik. Bunları gözler ve kollarken, ne kadar şanslı olduğumuzu hissetmiyoruz. Geçtiğimiz günlerde, sınıf arkadaşım İhsan bu şanssızlar arasındaydı. Allah ona gani gani rahmet eylesin. Bizler, derya içre ama derya kıymeti bilmezler gibi, hayata devam edeceğiz… Hepinize merhabalar olsun…

Bizim amorf medyamız gene şahsiyetsiz, menfaatperest ve yanıltıcı tavrını takındı… Sarhoş bir zengin pilici, babasının lüks arabasıyla Bağdat Cadde’sinde, içkili olarak sürat yapar, bir garibi öldürür, tutuklanır ve de bizim medya hemen devreye girer… Çok başarılı bir genç, Avrupa ve ABD’den bursları var, geleceğin ilmi adamı, arkadaşları arasında, Prof. lakaplı vs. vs. diye her gün başka bir neşriyat yapılır, bir müddet sonra da toplum “Yahu ölen öldü, bu genci yakmayalım” moduna getirilir…  Suçsuz, günahsız garip mevta neredeyse düşman ilan edilir., bu duygu istismarlarından da epey bir tiraj ve reyting sağlanır, keseler dolar… Bu ve buna benzer durumlarla sık sık karşılaşmışsınızdır ve de karşılaşmaya devam edeceğiniz kesindir…Yenilerde, Dilan Polat ve ailesi hâkim karşısında idi. İnanın yüreğimiz param parça oldu. Eşiyle karşılaşması, çocuğuna sarılışı, iki gözü iki çeşme ağlaması, hepimizi perişan etti.

Kızcağız, üç beş video yayınladı diye, bu eziyet reva mı? Yüce Türk Yargısının, bilmem ne kardeşleri serbest bıraktığı gibi, bunları da tez elden azat etmesini bekliyoruz. Hem içerde sinir krizleri geçirmiş ve hastaneye sevk edilmiş… Bir daha içeri girmesin garibim… Ağlamaya takatimiz kalmadı, salın gitsinler bu zavallıları (!) … Bunu çarçabuk halledelim ki, iş başkalarına gelsin… O fedakâr Anne, o dünya çapındaki yazar (!!!) Eylem Hanım, Evladına, geleceğin Einstein’i denilen pilici, bir iki zıpırı öldürdüyse ne olmuş? Bunun için genç bir deha harcanır mı? Süper değerlerimizi ABD’ye mi kaptıralım?

Gelelim, yukardaki rezilliklerin, siyasi versiyonuna… Ben İmam Rıza, oğluyum. Yani esas İmamoğlu benim. Ekrem’e, tazminat açmadım. İsim hakkı da istemedim ama, bir iki laf etmemiz de gerekiyor…  Çıkmaz sokağa saptın. İlerde manevra yapacak yerde yok. Tez elden tornistan yapBelli bir Türkiye İttifakı sağladın, milleti pişman etmeDeniz Gezmiş’i savunmak, onu, tam bağımsız Türkiye sevdalısı göstermek cahilliktirTam bağımsız Türkiye sevdalılarının, bir elinde şanlı bayrağımız, diğer ellerinde Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün posteri olur… Kızıl bayrak ve Lenin’den, Enver Hoca’ya kadar ne kadar siyaset mevtası varsa, resimleri, söylenen maksatta uygun değildir ve de hizmet etmez. Ancak “Sevsinler sizin tam bağımsız Türkiye“nizi diye dalga geçilir… Tam bağımsızlığın tek sloganı vardır O’ da “Ne Amerika ne Rusya ne de Çin, her şey, Türklük için“dir… Cinayet, sabotaj, azmettirme, soygun vs. eylemler, bu millete karşı işlenmiştir. 3-5 kişinin değil, milletin affına muhtaçtır. İmam, kendine gel. Fazla derine girip bu toplumun yarasını tekrar kanatmak istemiyorum… Sen böyle yaparsan, cemaat ne yapar, iyi hesap et… Senin yerine Mansur Yavaş’ın uygun olduğunu, erkenden hatırlatmaya başladın…  Özgür Efendi, bir anket yaptır bakalım % kaç oyun çıkacak. DEM’lilerle malûm mezar başına gidip artistlik yapmak bak bakalım sana kaça patladı? Kalben, CHP’li olmadıkları belli olan belediyelerin getirdiği oyları kendinin mi sandın.? Bizim yolumuz Deniz’lerin yolu demekle maskeni çok erken düşürdün. Yoksa birilerinden ki, çok samimisiniz, Kriptoluğu devir mi aldın?  Millet tarafından süpürülmüş, marjinal gurupların, ağalığını yapmak, filizlenmeleri için can suyu tedarik etmek, önlerine geçmek sana mı kaldı? Madem konu bu kanala sürüklendi bir iki hatırlatmada fayda var… Çirkin Kral lakaplı Hemşehrim Yılmaz Güney, çok çirkin bir iş yaparak, Adana, Yumurtalık’ta aynı mekânda bir arada bulunduğu bir hâkimi vurarak, ölümüne sebep olmuştur. Yani adi bir suçludur… Medyanın çarpıttığı gibi, siyasal bir suçtan tutuklanmamıştır. Cezaevine giriş sebebi, cinayettir… Kaçıp gitmesi bile, yapılan filmlere kadar,  ülke aleyhine propaganda vesilesi olmuştur… Ahmet Kaya, PKK paçavraları ve APO İtinin fosterleri önünde konser vermiştir. Bu Millet’ten sağladıklarıyla bu Millet’e ihanet etmiştir…  Ona buna şirin görünmek için yalakalık yapanları, lanetliyorum… Kimse unutmasın, iki yol vardır. Milletin yanında olmak ya da karşısında olmaktır… Başka bir seçenek henüz icat edilmemiştir biline… Ben ve milletim daima taraf olmuşuzdur… Yangın varken, itfaiye tarafındayız; hasta olduğumuzda ilaçtan yanayız. Tarafsızlık, hainlerin ve münafıkların sığındığı limandır.

Bir finale daha hızla yaklaşırken, esas girmek istediğim ve de netice beklediğim konu olan “Bütün Türkler bir ordu” Projesi’ni daha rahat bir günde ele almak istiyorum. Ümit Hoca, eğer beni okuyorsa, Kara Budun’ dan bir Ülkücüye kulak vermek istiyorsa, lütfen önceki yazılarımı okusun, gelecek yazılarıma da hazır olsun, beklesin… Hepinizi Yüce Mevla’ya emanet ediyorum. Hoşça kalınız…

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!