Mehmet Edip Ören
Mehmet Edip Ören

İbretlerle dolu zaman tüneli

İbretlerle dolu zaman tüneli

Düştü , düşüyor derken birincisi düştü. Sıra ikinci Cemre de. Baharın ayak sesleri belirginleşmeye başladı… İbretlerle dolu zaman tüneline girdik… Öldükten sonra herşey bitecek , tekrar dirilme falan yok diyenlerin ibret günleri başlamak üzere. Kuru oduna defalarca can veren Yaradan’ ın gücünü görmek zorundayız ve işte o günler içindeyiz… Haddi hesabı olmayan günahlarımız için , sınırsız af sahibinden , af dileme günlerini kaçırmamamız gerekiyor… İkinci Cemre ile birlikte idrâk edeceğimiz , Mirâç Kandil’ i bizler için , kurtuluş yolunun bütün engellerini kaldırıyor. Tazelenen , iman , af talebi , şükür ve hamd bizleri bekliyor… Cenab-ı Allah ,Miraç’ ta sadece ümmetini isteyen Hz. Muhammet ( SAV ) habibinin isteğini geri çevirmeyecektir. Yeter ki kalbi gözyaşlarımız ve eğilmiş boynumuzla huzur da tövbe edelim… Hepinize Merhabalar Canlar…
Hayır , öldürülen bu kadar , deve dişi gibi adam varken hiçbir şeyi yok saymıyorum… Mafia her dönem olmuştur. Devletler’ de bazan , bulaşmak istemedikleri konular da , bu illegal oluşumlardan destek almıştır. Sıkıntı , işin destekten öte , iç içe hale gelmesiyle alakalıdır… Şimdiki durumda böyle bir olaydır… İşin içine çok önemli kimselerin şekilsiz embesil çocukları da dahil olursa , mafya maaşlı siyasiler olusturmuşsa , bu olaylar bizzat İçişleri Bakamıyan’ ı tarafından dile getiriliyorsa , büyük miktarda kokainler , enterasan kişilere ait limanlar , taaa Venezüella’ ya uzanan hikâyeler halkın dilinde ve hayal gücünün insafındaysa orada , tahayyül ötesi, kokmuş ” tuz ” leşleri , dağa dönüşmüş demektir… Burada tabii ki bizim de sizlerin ötesin de bildiğimiz çokşey var. Bunların dile getirilmesi , utanmaz müsebbiplerinin üzerimize gelmesine sebep olur ki , elde somut delil olmadan , sadece nakledilenlerle kendimizi kurtaramayız… 40-45 yıllık medya tecrübem neticesi , sizlere tek bir cümle söyleyeceğim… Ortada dolaşan piyasaya sürülen bütün bilgi ve olayların hepsi kurgudur , esas gerçek hiç bir şekilde deşifre edilmez. Onun için reyting avcısı sistemlerin tuzağına düşüp , ekmeklerine yağ sürmeyin… Bu bir demokratik durum mudur diye soracak olsanız “Hayır” derim ama Dünya’ nın gelişmiş demokrasilerinde de durum böyledir. Bünye , vücûdunda ki pislikleri temizlemek için bazan pislikte kullanabilir… Bir ara Ank-İst yolu içinde ki meşhur üçgenden bahsedilirdi… Asala terör örgütünün birdenbire tarihten silinmesi dahil bir çok vaka gerçekti… Devlet bu işlere direkt olarak girmez. Belli işbirlikleri olur ama sonra herkes yoluna gider ve güçlü devlette kimseye hiç bir taviz vermez… Sıkıntı , biraz önce dediğim gibi , kısa bir süre çakışması gereken sistemler , sürekli çakışmış hale gelirse , problem , hemde büyük problem var demektir…
Geçtiğimiz hafta , yazımız şekillendikten sonra ortaya çıkan çok önemli bir durum vardı… Hepiniz gördü ve yaşadı. Bunla ilgili , medya, hasbelkader cennete düşmüş günahkâr gibi oldu herkes , çok ufak bir çaba ile ne derse , ne yorum yaparsa yapsın , aykırı görülmeyecek bir rezerve çullandı ki ne çullandı… Ben bu belirsizliğe dalmayacağım. Yalnız bir şey var. Paylaşım resimlerine bakın apaçık ortada… Bir zamanlar , bunlar ” Truva Atı ” dediklerim, yuvarlak masa diğerleri , ayakta altılı görüntüleri paylaştı… Gene ” Demiştik ” bölümü deposu için bir tespitimle devam edeyim… Mevcût dörtlü sistemin , altılı veya sekizliye çıkması oy oranını etkilemez , hatta düşürebilir bile… Benden söylemesi…
Ataların mahsülü çok sevdiğim bir laf vardır. Eskiye rağbet olsa , bit pazarına nur yağar , derler… Hatırlayın bir aralar , ” Sizlere renkli telefonu getirdik ” diyen hatta , Cenab-ı Allah’ ı da bize emanet eden , akıllı (!!!) bir sarışınımız vardı ya… Yahu ne çabuk unuttunuz , soyadını verdiği kocasının adı %10 cu…. ya çıkmıştı ya… İşte şimdi ondan medet umuluyor… Parti falan kurdurulup , eski Abla , ” Bizim evin Kız’ının ” başına dert edilmek isteniyor… Ne dersiniz , olur mu. Peşine takılan çıkar mı. Olsun , en azından safı belli olur, zaten belli de…%10 Eniştemiz’ de , gidip tam da , Okçular Vakfı’ nın karşısına , Mızrakçılar veya başka bir Vakıf açar mı , belli mi olur açar mı açar… Eğer böyle bir tehlike varsa , iş başlamadan bitti sayılır. Her kes rahat olsun…
Son zamanlarda aşırı biçimde artan iki olay var… Birincisi , Adalet Sisteminde ki icra dosyaları. Şu an itibariyle 30 milyonu bulmuş… Şaka değil 30 milyon. Ülke’ de ki çocukları ve çalışma hayatına atılmamış gençleri çıktığınız da , hemen hemen herkesin işin içinde olduğu anlaşılıyor. Diğer bir hesapla , Aileyi ortalama dört kişi kabûl ederseniz , 30×4= 120 milyon eder. Türkiye nüfûsunun 80 milyon olduğu düşünüldüğün de , demek ki 2-3 icra takibine muhatap hatırı sayılır bir kitle var demektir. Bazı durumlar da ,Ülke maddi zorluklar içinde de olsa halkın varlıklı ve zengin oluşu , emniyet sübabı vazifesi görür… Şu an görünen , en ufak kırıntı da olsa , yüreklerimize su serpecek durumdan çok uzaklardayız… İkinci olayımız ise , devekuşu fıkrasında ki olay gibi… Hani demişlerki ” Sen Nesin ” diye ” Kuşum ” demiş , ” Uç bakalım ” demişler ” Deveyim” demiş , ” Peki şu yükleri taşı ” demişler ” Ben kuşum ” demiş… Bu örneğe çok uygun bir durum, Türkiye’ de yıllardır sergileniyor… RTE , hakaret ederken AKP genel Bşk.ıyım diyor… Kendisine karşılık verildiğinde de CB ı kimliğine bürünüyor… Bu yüzden , birilerine ” Anırsanız da , anırmasanız da ” diye hitap edebiliyor ama kendisine aynı anlam da atasözü kaynaklı bir şey dendiğinde , yargı sopasını devreye sokuyor ve bu dosyalar depolara sığmıyor. Benim görüşüm : ikisi de doğru değil… Konuya gene bir fıkrayla değineceğim… Deveye sormuşlar , ” İnişimi seversin , çıkışımı ” diye , O’ da , “Düz yolu , Allah göğe mi çekti ” , demiş… İşin farklı bir boyutu da ” Anayasa’ ya aykırılık ” durumu. Ne der yüce kanûn… Her kes ; makam , mevki , dil , din , ırk ayrımı olmaksızın kanûnlar karşısında eşittir… Öyle mi ? Aynı değerde lafları sarfedenlerden biri , elini kolunu sallayarak gezecek , diğeri 10-15 yıl hapisle yargılanacak… Eskiden Sovyetler de olduğu gibi : Herkes eşittir ama polit büro üyeleri biraz daha eşittir , gibi… Dünya’ nın her yerinde , nadiren göz yumulsa da orantısız güç kullanımı yasaktır. Bu duruma savaşlar bile dahildir. Malesef , elleri kelepçeli olduğu halde , maksimium şiddete marûz kalınan durumlar gözlerimiz önünde cereyan ediyor. Sadece sizin eliniz de var sandığınız yargı sopası , öyle zamanlar gelir ki , birde bakarsınız , size dönmüş. Adalet her daim en sonun da, onu ihlâl edenlere de lâzım olmuştur. Bunu anlamak için , arasıra Dünya siyaset tarihine göz atmak yeterlidir…Son yıllar da , siyasetin lisanı çok kirlendi malesef… En başta Ca-Ce denilen kişi ekranlarda görününce , Millet çoluğunu çocuğunu tv. başından uzaklaştırıyor… Ağzından köpükler saçan , Azrail kaçkınlarından en kısa zamanda küllen kurtulmamız dileklerimle , hepinizi Allah’ a emanet ediyorum. Hoşçakalınız…

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!