Haziranın Son Haftasına Girilirken

Haziran Ay’ ının son haftası. Bundan sonra kaç Haziran daha görebileceğimizin maçhuliyeti içinden yazıya başlamak bambaşka bir duygu. Bunu ; kıymeti had safhada anlamak olarak değerlendirenler , şu an yanı başımızdalar , yanımızda olmayanlardan da zaten bize ne… Ayrım yapmaksızın becerdiğimiz tek işe geldi sıra. Hepinize Merhabalar…
Anadolu Türk’ leri çok enteresan bir yapıya sahip. Üstünden iç çamaşırlarını dahi alsan sesi çıkmıyor… Herhalde , demlenme zamanı diğer kavimlere göre çok farklı. Mesela , Kazakistan’ a bakalım. Tüpe %25 zam yapıldı diye , ayaklandılar… Hükümet istifa etti ve değişti. Devlet Başkan’ lığı sisteminden , güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçtiler. Yapılan zam da geri alındı… Durum özet olarak böyle. Peki ya Biz… Aşağı yukarı her hafta aynı oranlarda zamlar oluyor. İğneden ipliğe artışlar dur durak bilmiyor, bütün bunlara rağmen Halk sessiz , çaresiz , ve razı… Böyle pamuk gibi bir Millet’ e sahip olduğumuz için , ne kadar gururlansak azdır… Herhalde Dünya’ da ; böyle bir Halk’ a sahip olduğumuz için bizi kıskanıyordur.
Bugün bütün okurlarımdan özür diliyorum. Ekonomiyi , simitçiye , köfteciye bıraksak daha iyi yönetir dediğim için… Bu meslek gruplarından da af dileyip , fikirlerimi revize ediyorum… Ekonomiyi , kapımda duran ve beslediğim kediye bıraksak daha iyi yönetir… Bu kadar iş bilmezin bir araya geldiği bir devir görülmemiştir , bundan sonrada görüleceğini zannetmiyorum… Yahu bir tane tutan tahmininizi gösterin , dişimi kıracağım… %100 ün altında zam gören bir şey gösterin (temel unsur olsun , pinpon topu gaz lambası şişesi vs. değil ) Kızılay Meydan’ ın da eşek gibi bağıracağım… Bütün bunlara rağmen enflasyonun %70 ler de olduğunu ispat edin , isteyeni gideceği yere kadar sırtımda ; deh deh demesine müsaade ederek taşıyacağım…
ABD Derin Devlet’ inin uygun gördüğü sistem tam gaz yol alıyor… Recep olmazsa , Kemal neredeyse tek seçenek olarak hepimizin beyinlerine zerk ediliyor. Devr-i Sabık yaratmayacağım diyerek mesajı veren Dersim’ li , çark etsede vaziyet-i umumiye gayet iyi anlaşıldı… Hatırlarsanız , Alevi kimliğinin ne kadar handikap yaratacağını muhtemel ikinci turda neler olabileceğini uzun uzun yazmıştım… Bunu Ben diyebilir ve uyarabilirim ama MV pozisyonunda ki kişiler diyemez. Derse de Gn. Bşk. ını çok zor durumda bırakır , durduk yerden de özür diletir… Sakın ola ki , bu durumda kimi çıkarsak kazanır falan diye de düşünmeyin… Bana gelen istihbaratlara göre , medya satın alma sistemlerinde oluşturulan ve başarılı olan havuz sistemi , seçim için de ikinci kere devreye sokularak , aşırı bir rahatlama oluşturulup , şoklama yapılacak. Halk’ ımızın ne kadar balık hafızalı olduğunu hatırlarsanız dediğim daha iyi anlaşılır. Eline iki paket makarna sıkıştırılan , zavallılar , 1-2 günü kurtarmanın verdiği mutlulukla bizim beş yıllık mahvımıza sebebiyet verebilirler… 3600 dahil her şeyin yılbaşı sonrasına göre dizaynı , ip ucu aramamıza gerek bırakmıyor… ” Çözersek gene biz çözeriz ve Aleviye oy mu vereceksiniz ” le özetlediğim sistemler , kapı kapı dolaşma siyasetinin ana malzemeleri olacak. Seçimi riske atacak bu yaklaşımlar çok tehlikeli. Başta Meral Hanım dahil olmak üzere etkili kişilerin duruma müdahalesi gerekiyor. En başta Dersimli , Ben aday değilim diyerek bizi rahatlatmalı ve karşı tarafıda çaresizliğe itmeli… Bunun dışında ki bütün olaylar ” Ya Recep , ya Kemal ” sisteminin değirmenine su taşır biline… Ağasının , sadığı bile ekranlara çıkıp ” Kemal Bey’ in Aleviliği bizim için handikap değildir ” diyerek , esasında perde arkası siyasetin nerelerde şekilleneceğini ilan etmiştir… Herkes ; herkes derken , aklı başında olanlardan , her hücresini ve olmayan düşünme kapasitesini kiraya verenlerden bahsetmiyorum , çok hassas davranmalı. Lüzûmsuz polemiklerin içine gireceğine , birleştirici olmalıdır… Büyük çoğunluğu Abdulkadir Selvi gibi düşünmeyen , Türk’ lüğün ve ATATÜRK’ çülüğün sabit bendesi olan Alevi Kardeşlerimizle kucaklaşarak bu kötü dönemi bitirecek adımları birlikte atmalıyız… Tekrar söylüyorum. Artık ne solcu-sağcı , ne de laik- antilaik gibi şeyler kalmıştır. Bana göre , Kuvva’ cı olanlarla , olmayanlar vardır. Herkes safını belirlesin , hainlerin ekmeğine yağ sürecek , eski hesaplaşmalar bir kenara atılmalı. Hatta gömülmeli… Evela , Memleketi kurtaralım. Elden giderse , herşeyimiz de elden gider… Olmayan Memleket’te de siyasal renklerin harikûlade farklılığını ve demokrasinin güzelliğini asla hissedemeyiz… Bu konu çok derin konu. Benim tespit ve hislerime göre de ucu okyanus ötesi derin sistemlere uzanan bir olay. Geçmişteki hataları yapmak istemeyenler , kuponu tek geçmiyor. Her ihtimale karşı -B- ve -C- planları da hazır tutuluyor… Bu konu zaman zaman , seçime kadar gündemimiz olacak , şimdilik bu kadar… Kuzeyimizde ki savaş epeyde yozlaşarak devam ediyor. Ekonomik neticelere bakacak olursak sanki tarafız gibi bir durum oluşuyor. Yıkılan , Ukrayna da %15 enflasyon biz de ise TUİK yalanlı %73 enflasyon… Uzaydan gelen birine sorsanız , ya savaştığımızı ya da savaşın bizim için çıkarıldığını söyler…
LGBTİ , yani açılımı lezbiyen- Gay-Bi-seksüel-travesti-interseks olan bir kısaltılmış kelime topluluğu. Bu sistemin AKP tarafından nasıl himaye edildiğini ve palazlandırıldığını sizlere uzun uzun anlatmıştım. Hatırlayanlarınız vardır. İlgi duyan gazete arşivinde bulunan yazılarıma ulaşabilir. Adı geçen bütün özellikler , toplumun benimsemediği ve ayıpladığı davranış biçimleridir. Bunları yok sayamayız ama alkışlayamayız da. Bu kısa bilgi paylaşımından sonra esas söylemek istediklerime gelmek istiyorum. Son zamanlarda sürekli izlediğim Halk Tv Ana haberde ki densizliği ve yaş baklalığı gördükten sonra bir kaç laf söylememiz icap etti… Daha önceler Kanal-D Sabah kuşağında da takip ettiğim İrfan Değirmenci denilen salata malzemesinin bu kadar sorumsuz ve dengesiz olacağına inanamadım… LGBTİ toplantısını adeta destekledi. Ne mi yapması gerekirdi : Sadece haber olarak yorumsuz geçebilirdi… ” Millet ittifakine oy verecektim ama Bunları destekliyorsunuz bu yüzden tekrar Cumhur’ a dönüyorum ” diyen seyirci mesajına ” Oy vermezsen verme ” türünden azarlama yaptı. Muhtemel ki bu hareketle binlerce kişi kaybedilmiş oldu. Ul.. Bir kaç kişiyi yola getirelim diye göbeğimiz çatlıyor , neleri göze alıyoruz , Sen çıkıp mirasyedi gibi yaptıklarımızı çar çur ediyorsun… Aklını başına al. Şımarıklığında bir sınırı vardır. Bu Ülke’ de kimse vazgeçilmez değildir… Buna en başta sende dahilsin. Kanal-D den İlk kovuluşunu hatırla… Ve aklını başına al. Yoksa Sende mi uyuyan ” Truva ” Hücrelerine aitsin… Tekrar söylüyorum. Hiçbir şey çantada keklik değil. Her şey halâ bıçak sırtında. Yılbaşından sonra yapılacaklarla ilgili aldığım istihbaratlar hiç iç açıcı değil… Her konuda gururumuz okşanır ama bu konuda ” demiştik ” demeyi asla istemiyorum… Dikkat , dikkat , gene dikkat… Sadece içeride değil , bütün Dünya’ nın devamını istediği sistemlerle boğuşuyoruz. Bu konuyu yarın biraz daha açacağım. Şimdilik bu kadar…
Hepiniz Allah’ a emanet olun. Hoşça kalınız…