Şubat’ın tükenmeye yüz tutan günlerinden, mecali kalmamış finale giden ahvalinden hepinize merhabalar. Anadolu Türkçesinde bir laf vardır… Genelde çeşitli duyguların tezahürü olarak kullanılır ve söylenir… “Sana bir çift lafım var” denir… Ben de evvel Allah Türk olduğumdan, bu insanlarımızın davranışlarından soyutlanamam… Gelelim neticeye; benim de sizlere söylenecek bir çift lafım var… “Eyyyyy” diye başlasam daha mı uygun düşer… Epey prim yaptığını biliyoruz… Köyler yok edilerek veya boşaltılarak, oluşturulan varoş kültürüne çok çabuk uyum sağlayan bir laftır… Dejenerasyona uğramasına rağmen, mevcut yerleşiklere karşı, kendisini muhafaza ihtiyacı hisseden kesimin hoşlandığı, onların kabadayılık ve külhan duygularını okşayan bir laftır. Netice olarak, iktidarda kalmanın garantisi olan, muhafazakâr duygularla yönlendirilebilecek kitleye hitap eden bir kelimedir “Eyyyyy“…
Adının bana göre bir kuruş kadar bile kıymetinin olmadığı, isminin önündeki payelerin, dördüncü, beşinci kategori dünya ülkesi generallerinin ihtişamlı kıyafetleri gibi olan zavallı ezik insan… Sana bir görev verildi. Hakketmediğin payelerin borcunu ödemek durumdaydın ve de ödedin… “Bir gece gelir, işi bitirir, sabahta işe gideriz” dedin ve varoş kültürünün gururunu okşadın… Onların gözünde kahraman oldun, ağalarının ise taktirini kazandın… Eyyyy Zavallı. Sana bir çift lafım var. Edebinle otur oturduğun yerde… Biz gecemizi ziyan etmeyiz. O, bizim okuma, yazma ve ibadet saatlerimizin kaynağıdır. Her şeyin sahibi olan Allah’ın da lütfudur. Sabah ve yatsı namazlarının kıymeti burdan kaynaklanmaktadır… Biz gündüz vakti, öğlen arası gelir işi bitiririz , kalan zamanda yemeğimizi yer, işe devam ederiz… Bizleri merak edecek olursanız “Ülkücü” olduğumuzu söyleyeyim… Ca-Ce yi yedeğe almanız bir şey ifade etmez… Yeter ki tehlike sezmeyelim… İnanıyorum ki MHP içindeki de , BBP içindeki de, AKP içindeki de, CHP içindekilerle de kısa sürede bir araya geliriz… Unutmayın, kapıya bağladık da sanmayın… Bozkurt evcilleşmeyen tek hayvandır, bu yüzden de totemimizdir…
Eyyy RTE, yasaklara ve tedbirlere karşı güle oynaya yaptığın kongrelere, şehit anasının feryatlarını karıştırman hiç yakışık almadı… Ebedi kurtuluş olan kavramın içini boşaltmanı da ibretle seyrettik. Haklısın, şehit anası olmak çok büyük bir paye ve Allah’ın lütfu, bu güzellik İnşAllah Size de nasip olur… Bu da sana bir çift sözüm olsun…
Biat kültürünün B veya C planı, zavallı Bebecan… Sana da bir çift sözüm var… Sen kimsin ki vakti gelince, Anayasa’nın ilk dört maddesini tartışacaksın… Çok erken, muhtemelen istemeyerek ağzından kaçırdın… İşte böyle, ani sorulan sorular, görünen yüzün derinliklerinde neler var ortaya dökebiliyor…
Eyyyy, Milli Eğitim Bakanı… Özel okul ve eğitim sistemlerinin, hükümet sorumlusu… İmkanı olan kesimler, her türlü teknolojiyi kullanarak, çoğu, bire bir ek eğitim de alarak, yüzyüze imtihanlara hazır hale geldiler… Onların tuzu kuru. Peki, ya tableti bile olmayanlar, olsa bile zam yaptığın İnternet yüzünden kullanamayanlar ne olacak? Sana da bir çift sözüm var… İyi düşün ve yanlıştan dön… Eğitim aksamadı demek için çoğunluğu ateşe atma…
Bir çift sözümde, Hulusivil Paşa’ya… Ağanın başarılı olamadık diye itiraf etmesine rağmen, “Harekât başarılı olmuştur” diye beyanat veriyorsun… Anlaşılan, orada şehit edilenlerle bir alakan yok ki 40-50 leş odaklı başarı açıklıyorsun… Allah bize bu tür olayları bir daha yaşatmasın…
Eyyyy, Özhasssseki… PKK’ya sürekli lanet okuyoruz… HDP’nin de onun kuklası olduğunu biliyoruz… Nasıl, Vatanını seven ve muhafazakâr AKP seçmenine doğru yolu bir türlü gösteremiyorsak, aynı olay HDP seçmeni içinde geçerli. Benim bölgem olması hasebiyle bilirim. Ezici çoğunluk bayrağına bağlıdır. Eğer 6 milyonda terörist olsa, vay ki vay ülkenin haline… Sen yaptığın, affedilemez gafla onları terörün kucağına ittin. Emin olmadığım durum, bilerek mi yaptın, bilmeyerek mi yaptın? Sana da bir çift sözüm var…Hassseki, bırak bu işleri. Kayseri’ye dön vakti gelince çorbanı iç, akşam olunca da uyu. İnan ki bu memlekete en iyi hizmeti o şekilde yaparsın…
Eş Başkan müsveddesi Pervin… Merak etme bir çift sana da ayrılmış lafımız var… Çözüm sürecinde neler teklif edildiğini açıklamakla tehdit ediyorsun. Şu ana kadar açıklamadığına göre de umudunu yitirmemişsin demektir… Haklısın çok kötü örnekleri var ama siyaset mertçe yapılmalıdır. Kasetle, iftirayla, şantajla olmaz… Katolik nikahı nasıl biter… Ya şimdi konuşun veya ömür boyu susun der. Eğer, şantajı gerçeğe dönüştürüp açıklama noktasına gelirsen bir şeyi daha izah etmen gerekecek… Niye bekledin? Sana “Hele dur. Bu salak MHP’lileri kafaya aldık, zamanı gelsin sözümüz söz” mü dediler?
Biz de herkese yetecek söz çok. Kimse merak etmesin ve sırasını beklesin. Bugün olmaz yarın olur ama mutlaka olur…
TUİK Başkanı istifa etti. Vebal ağır geldi anlaşılan. Vicdan azabı çektiği de kesindir… Eyyyy zavallı üç kuruşluk makam için bütün ahiretini riske attın değdi mi? Türlü rakam oyunlarıyla, cebinden paralarını çaldığın emeklilerden, memurlardan esnaftan işçiden nasıl kurtulacaksın… Yüce makamda nasıl helalleşeceksin? Akıbetini düşündükçe titriyorum… Sana bir çift sözüm de yok… Sözü adam olanlara saklıyoruz…
Yazı epey uzamış ama ekmek üreticilerinden bahsetmeden kapatamayız… Sık sık gündeme getirdiğim konulardan biri olduğunu bilirsiniz…Ambalajlı makarnanın kilogramı halâ 4,5 lira. Siz ekmeği kilosu 10 liraya satıyorsunuz. Makarna gibi fabrikaya ihtiyacınız da yok. Mahalle arası ucuz bir yerde üretim yapabilirsiniz ve de yapıyorsunuz… Sesinizi kesip oturacağınıza, halk ekmeği şikâyet ediyorsunuz… Niye kilosu 4 liraya satış yapıyor diyorsunuz. Son sözü de size söyleyeyim. Allah gözünüzü doyursun… Almayın, fakir fukaranın ahını…
Hepiniz Yüce Yaradan’ıma emanetsiniz. Hoşça kalınız…